En İyi 10 Yaz Filmi

Geçen yaza damgasını vuran Call Me By Your Name, günlerinizi tatil hayaliyle geçiyorsanız imdadınıza yetişiyor. Luca Guadagnino'nun yönetmenliğini üstlendiği, genç yetenek Timothée Chamalet'nin yıldızının parladığı film, 1980'ler İtalya'sında geçen bir aşk hikayesini anlatıyor. İki gencin romantizmini izlerken, Akdeniz'in sizi içine çeken yazlık atmosferi içine girmemek imkansız. 

Audrey Hepburn ve Gregory Peck'in başrolleri paylaştığı Roman Holiday, gerçek bir yaz klasiği. Hollywood ikonu Hepburn'e Oscar kazandıran siyah-beyaz yapım, sıkılmış bir prensesin Roma kaçamağını anlatıyor. 

Matt Damon, Gwyneth Paltrow ve Jude Law'ı 1990'ların sonunda buluşturan The Talented Mr. Ripley gerçek bir yaz rüyası! Film, Tom Ripley'nin sıradışı iş teklifini kabul etmesi üzerine İtalya'ya unutamayacağı bir yaz geçirmesini konu alıyor. Efsane üçlünün yeşeren arkadaşlığını izlerken Akdeniz estetiğini yansıtan mavi sahnelerde kaybolabilirsiniz. 

Fransız sinemasının ikonik aktrisi Jean Seberg'in başrolde olduğu Bonjour Tristesse, 17 yaşındaki Cecile'in mükemmel tatili sırasında hayatında ilk kez hüzünle tanışmasını anlatıyor. Fransız Riviera'sında kıskandıran bir yaz geçiren Cecile ve babası Raymond'un arasına Raymond'un sevgilileri girince Cecile'in kusursuz mutluluğuna gölge düşüyor. Sinemada Oedipus mitini bir kez daha gördüğümüz Bonjour Tristesse, sıcak yaz günleri en iyi anlatan filmlerden biri.

Jacques Deray'ın 1969 yapımı La Piscine (Havuz) filmi, Fransız sinemasının en kült yaz filmlerinden biri. Alain Delon, Romy Schneider ve Jane Birkin'in başrolleri paylaştığı film, St-Tropez'de lüks bir villada geçen karmaşık bir aşk hikayesini konu alıyor. Unutulmaz havuz sahneleriyle sinema tarihine adını kazıyan La Piscine, ikonik mayo görünümleri ve ilham veren yaz stilleriyle de hala akıllarda!

Ünlü yönetmen Woody Allen'ın Scarlett Johansson, Penelope Cruz ve Javier Bardem'i buluşturduğu Vicky Cristina Barcelona, İspanya'da iki kız arkadaşıyla tatilde olan bir ressamın hikayesini ele alıyor. Aşk üçgeni tutku ve kıskançlıkla daha karmaşık bir hal alırken, film sinemaseverleri bir kez daha İspanya'nın büyüleyici atmosferine aşık ediyor. 

Liv Tyler ve şiirsel güzelliğinin başrolde olduğu Stealing Beauty, genç bir kızı hayatın gerçekleriyle karşılaştığı bir yolculuğa çıkarıyor. Ünlü yönetmen Bernando Bertolucci'nin 1996 yapımı filmi, yazını İtalya'da geçiren Lucy'nin gizemli hikayesini anlatıyor. Hedonist bir deneyim içinde tutkunun sınırlarını keşfeden Lucy, bu dünyada kaybolurken bir yandan da gerçekleri buluyor. 

Moonrise Kingdom ile Wes Anderson'ın eşsiz hayal dünyasından renkli bir kesit daha izliyoruz. Ailesinden kaçan iki genç aşığın hikayesini konu alan film, deniz ve kumsal denince akla ilk gelen renk paletini değiştiriyor. Anderson'un estetik algımızla bir kez daha oynadığı Moonrise Kingdom, sıcak ve sıkıcı bir yaz gününde modunuzu değiştirmek için kusursuz bir seçim!

ABBA'nın hit şarkılarını hem dinleyip hem izlediğimiz Mamma Mia müzikali, rüya yazı resmeden başka bir sinema harikası. Babasını bulmaya çalışan genç bir gelinin hikayesini anlatan filmde, Meryl Streep'in usta oyunculuğu ve Yunan sahillerinin güzelliğine odaklanmamak elde değil! 20 Temmuz'da beyazperdede Mamma Mia! Here We Go Again'i görmeden önce, en eğlenceki yaz filmi Mamma Mia'yı bir kez daha izlemeye ne dersiniz?

Ferzan Özpetek'in Akdeniz kültürün tatlı sıcak ruhunu gösterdiği Mine Vaganti kesinlikle en eğlenceli yaz filmleri arasında. 1960'ların Roma'sında geçen film, Tommaso'nun geleneksel İtalyan ailesine eşcinsel olduğunu açıklamaya çalışırken başına gelen komik serüveni konu alıyor. Eğlenceli İtalyan karmaşasına izleyeni de dahil eden Mine Vaganti'nin bir diğer sürpriziyse Sezen Aksu'nun Kutlama şarkısıyla güzelleşen finali oluyor!