Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dünya gezgini ünlü model ve oyuncu Cara Delevingne, tıpkı kendisi gibi insanı büyüleyen, isyankar ruhlu bir Londra evi yaratmış.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Cara Delevingne’i anlatırken akla ilk gelen tanımlamalardan biri “ev kuşu” değil elbette. Sekiz yıl önce İngiliz it-model unvanıyla podyumlarda şek hızıyla boy gösterdi. O günden bu yana, durmak doymak bilmezcesine o de leydi bu dergiydi şu beyazperdeydi demeden, steroid yüklenmiş Energizer tavşanı misali, maytap şeği gibi oradan oraya sekip sıçrıyor. Kural bozan eksantrik Instagram hesabı, bugünlerde 41 milyonu geçmiş takipçi sayısıyla bakması bile insanı sersemleten bir manzara: Cara, Burning Man’de boy gösteriyor. Cara, sıfıra vurulmuş saç kesimiyle MTV Sinema ve Müzik Ödülleri’ni sallıyor. Cara, Sahra Çölü’nde aslanların arasında takılıyor.
Yemek odasındaki Maruni masa, Moustache, L’abbate, Cappellini, Magis, Porro, Gubi ve Mattiazzi marka bir alay oyunbaz sandalyeyle çevrelenmiş. Yeşil lake vitrin Pinch’den, sarkıt lamba Neo/Craft’dan, tabaklar ise Darkroom’dan.
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Cara, Paris’te Chanel defilesinin podyum arkasında Pharrell’le birlikte poz kesiyor. Cara, poposunda Gigi Hadid’in elinden çıkma bayrak resmiyle Taylor Swift’in yazlık evinden bildiriyor... Bu dur duraksız temponun paydos borusu öyle seyrek çalmış ki, Delevingne yakın zamana kadar Londra sosyetesi kamberlerinden anne babasıyla aynı evde yaşıyormuş. Ama enerjik delifişekler de kendilerine ait bir eve gereksinim duyar. Cara’nın bu ihtiyacına şimdilerde Batı Londra’da koruma altına alınmış George dönemi mimarisinde, tarihi bir bina yanıt veriyor. “Yüksek tavanlı, geniş pencereliama aynı zamanda mahrem ve klasik yapıda” diye anlatıyor evini. Başta viran haldeki evin aciliyetle elden geçirilmesi gerektiğinden yakın bir aile dostlarının, müşteri portföyünde Jade Jagger ile Smythson gibi havalı isimlerin yer aldığı ünlü Waldo Works mimarlık ve iç dekorasyon şirketi kurucularından Tom Bartlett’ın yardımını istemiş hemen.
Giyinme odasındaki desenli akçaağaç kaplama gömme dolap ve şifonyer Waldo Works tasarımı
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
“Genellikle müşterilerimizin çoğuyla bir araya gelir, yüz yüze görüşürüz” diyor Bartlett. Delevingne’le ise tasarım görüşmeleri, ekseriyetle kıtalar ötesinden farklı saat dilimlerinde, FaceTime vasıtasıyla yürütülmüş. “Cara nerede DHL personeli orada, türünden bir kovalamacadır gitti. Bizim açımızdan oldukça yenilikçi bir yaklaşımdı” diyor, İngilizlere özgü o mühimsemez tavrın hasıyla. “Unutmuyorum, bir keresinde Los Angeles’tayken sabahın çok erken bir saatinde yataktan görüntülü aramayla görüşmüştük. İlham panolarından biryığının ortasında oturmuş, karmakarışık numune örneklerinden seçim yapıyordum” diye ekliyor, Delevingne. Birbirlerini ta Delevingne’nin çocukluğundan beri tanıyorlar, bunun işleri kolaylaştırarak kararların hızlıca alınmasındaki payını belirtmeye gerek yok tabii. Bartlett’in deyişiyle, “Leb demeden leblebiyi anlar gibi” onların iletişimi...
Mutfaktaki özel yapım ada Terraconti terrazzo ile kaplı. Raf ve dolaplar Waldo Works ve Benbow Group tarafından eve özel tasarlanmış.
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Evin dekorasyonunu sıfırdan yenilerken punk tarzındaki cool duyarlılığını yansıtan ama aynı zamanda gençlikten yetişkinliğe geçtiğinde de ihtiyaçlarını karşılayacak bir yaşam alanı yaratmayı gözetmiş Delevingne. “Cara, özgün bir kişiliktir. Oldum olası karakterinin en güçlü yanı budur” diyor Bartlett. “Sürdüğü hayat biçimini yansıtan, ona uygun bir ev olmasını istedik. Şayet 25 yaşındaysanız, jet lag etkisindeki bozuk uyku düzenlerinden, yoğun arkadaş trafiğinden, kendi kozanızda yaşamaktan ibarettir hayat...” Ama bir yandan da yavaş yavaş kozadan çıkarak ev içi yaşamı keşfetmeye başladığınız yıllardır bunlar. Delevingne yemek pişiriyor mudur acaba? “Hazır bir şeyleri ısıtıyordur büyük ihtimalle” diye yanıtlıyor Bartlett, hiç renk vermeden.
Dimore Studio’dan alınan tekli koltuk, ana yatak odasındaki bol güneş gören köşeyi tutuyor. Yastık kılıfı C&C Milano’dan
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Tom Bartlett, evi ustaca katmanlara ayıran bir yaklaşıma başvurmuş. Bahçe katı, gerek film odası ve barı, gerek Delevingne’nin giderek genişleyen gitar koleksiyonunu sergileyen müzik odasıyla, bu ev bilfiil bir oyun alanı. Kulüp havasındaki ev sineması alanının duvarları, Delevingne’nin West Coastaraba tamircilerinin Pimp My Ride tarzına duyduğu hayranlık aşkına, ışığın vuruşuna göre mor ve yeşil parlayan duokrom araba boyasıyla boyanmış. Burası, on iki kişilik koltuğa arkadaşlarıyla birlikte doluşup “Televizyon önüne dizilip kesintisiz bir film maratonu düzenlemeye, sonra da koltukları geriye itip dans etmeye çok müsait” diye yapıştırıyor lafı Delevingne, muzipçe göz kırparak. Bardaki servis arabasının üzerine asılı neon ışıklı FRIES (kızarmış patates) tabelası, Delevingne’nin aile evinden getirdiği birkaç parçadan biri. (Takipçileri, Delevingne henüz genç bir modelken onun McDonalds’ın Happy Meal mönülerine olan düşkünlüğünü anımsayacaklardır.)
Misafir banyosundan bir detay: Kartell by Laufen lavabo ve Watermark armatür; renkli fayanslar ise Domus'tan.
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Alt kattan, Bartlett’in “yetişkinlere has eğlenme alanı” dediği giriş katına çıkıyoruz. Pembe terrazzo tezgahlı mutfak ve asi birer roman kahramanını andıran farklı model ve renklerdeki sandalyeler dışında, evin diğer alanlarına kıyasla daha dingin renklerin kullanıldığı yemek odası burası. “Evde tek başına olsanız bile, sanki masanın etrafında halihazırda hep bir grup arkadaşınız varmış gibi” diye yorumluyor Bartlett sandalyeleri.
Üst kat ise başka türlü hız kesmeyecek hızlı yaşam tarzından el etek çekmeye olanak tanıyan bir vaha. Oturma odasının değerli mücevher taşları tonlarındaki renkleri, Ettore Sottsass kitaplık, III. George dönemi tarzında bir ayna ve özel tasarım George Smith koltuk gibi çağdaş parçaların katkısıyla daha da vurgulanmış. Cibinlikli rahat bir yatağın hemen göze çarptığı ana yatak odası, ünlü genç peyzaj mimarı Hugo Bugg’ın ellerine teslim edilen ve çok yakında siyah aynalı camlarla çevrelenmiş Waldo Works tasarımı bir yoga köşesi yapılacak bahçeye bakıyor.
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Sanatçı Sarah Hocombe’un çizdiği ana banyodaki mural ile masalsı bir atmosfer yaratıyor. Grohe armatürlü Cappellini küvet.
Buraya kadar her şey çok cool ve son derece Cara’vari. Yine de evin asıl ağır topu, hiç kuşkusuz dört bir yanı İngiliz mural sanatçısı Sarah Hocombe’un bulut peyzajıyla çevrili ana banyo. Hakikaten zamanın büyük bölümünü, kelimenin tam anlamıyla stratosferin alt tabakasında geçiren biri için bundan daha esaslı bir metafor düşünülemezmiş.
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Özel imalat cibinlikli yatak da yine Waldo Works imzası taşıyor
“Seyahat dönüşü küvete uzanıp masalsı ve romantik bir dünyaya dalıp gitme kri gerçekten Cara’nın çok hoşuna gitti” diyor Bartlett. Sonra ekliyor: “İngilizler uzun banyo keyfine bayılırlar.” Bitişik alandaki lavabo ve klozet bölümü camaltı boyama tekniğiyle şafak sökümünü betimleyen karolarla döşenmiş. Bu arada misafirler de hiç tasalanmasınlar, onlara tahsis edilen banyolar da en az bu derece iyi düşünülmüş ve ince ayrıntılarla tasarlanmış. Mesela, misafir banyolarından birinde, yan yana konumlandırılmış iki klozet var. Bartlett, bu sıra dışı tasarım krinin hakkını tamamen müşterisine teslim ediyor. “Tuvalette laflamayı seviyorum” diyor Delevingne, omzunu silkerek. Fikrin ilham kaynağının Paris’in erotik içerikli ünlü Crazy Horse kabare şovundaki kadınlar tuvaleti olduğunu eklemekten de geri durmuyor.
İkonik Ettore Sottsass Carlton kitaplık oturma odasının baş yıldızı; Charlotte Perriand duvar lambası; Kvadrat/Raf Simons kumaş kaplama George Smith koltuk; Lazzarini Pickering’in Marta Sala Editions için tasarladığı tekli koltuklar; Kvadrat halı.
Fotoğraf: Skyler Smith / Styling: Tom Bartlett
Her şey bitip Delevingne’nin evi gezeceği gün gelip çattığında, sinirleri geren anlar yaşanmış. “Hem garip hem keyif vericiydi” diye dile getiriyor duygularını ünlü model. Bartlett ise “Bütün o süre zarfında elleri çenesinin altında sımsıkı kenetlenmişti” diye anımsıyor o günü. “Ne zaman ki üst kata çıktık, beden dili baştan aşağı değişiverdi. Yatağın üzerine dev bir deniz yıldızı gibi sırtüstü uzandı, bir daha da yerinden kımıldamadı. Faturaydı, şuydu buydu, toplantının geriye kalan bütün angarya işlerini yatakta o öylece uzanırken tamamlamak zorunda kaldım.”