Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yazı ve resmi birleştiren Amerikalı sanatçı Cy Twombly'nin tuvalleri konuşuyor ama ne söylüyor? Cy Twombly ve kelimelerinin sessizliğini yakın mercek altına aldık.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Sanatçı doğası gereği yazı ve görsel arasında ikiye bölünür; kelimelerle mi resimlerle mi kendini daha iyi ifade edebilir? İşte bu dilemma hibrit bir sanat formu olan görsel şiirin doğuşuna ilham verdi. Mallarmé, Apollinaire et Magritte gibi dehalar, kelimelerle oynadı, dili yıktı ve yeni radikal formlarla yeniden yapılandırdılar, kısacası oyunun kuralını değiştirdiler. İki medyum arasındaki hassas ilişkiyi canlandıran en iyi örneklerden biri de Cy Twombly‘idi. Onun yarattığı bu yeni “dil”, sessiz ama güçlüydü, kelimeleri özgürleştirecek kadar!
Fifty Days at Iliam (Shades of Eternal Night), 1978
Fotoğraf: wikiart.com
Askerlik servisi sırasında kriptolojiyle (şifre bilimi) ilgilenen Twombly, dilin sınırlarını tuval üzerinde resmetti ve yeniden yarattı. Twombly’nin dilini en iyi anlayan isimlerden biri Fransız filozof Roland Barthes oldu. Galerici Yvon Lambert aracılığıyla Twombly ile tanıştırılan Barthes, 25 Mayıs 1975 tarihinde Cafe de Flore’da Amerikalı sanatçının sessiz kelimelerinin keşfine çıktı. Sagesse de l’Art (Sanatın Bilgeliği) ve Cy Twombly ou «Non multa sed multum». (Cy Twombly veya «Non multa sed multum») isimli iki farklı makale yazan Barthes, Twombly’nin sanatını mercek altına aldı. Cy Twomby’nin tuvalinde neler olduğunu sorgulayan Barthes’a göre Cy Twomvly’nin çocuksu el yazısı ve kelimeleri dilin “işini” provoke ediyordu.
Olympia, 1957
Fotoğraf: wikiart.com
Peki Twombly’nin tuvallerini konuşuyor ama ne söylüyor? Bazen tarihin en unutulmaz savaşlarının bazen de Yunan mitolojisinin kahramanlarının ismini fısıldıyor tuvalleri... Cy Twombly’nin bilincinde kelimeler akıp gidiyordu, Fransız yazar Marcel Proust gibi Twombly de zihnin de amaçsızca dolaşıyor, kayboluyor ve bilinmedik yollara sapıyordu. Bu zihinsel gezinti sırasında farklı zamanları ve bağlamları ziyaret ediyordu. Bu yüzden birçok sanat eleştirmeni Twombly’inin sanatını “arkeoloji” kelimesiyle bir arada kullanıyor. Yine de yanlış anlaşılmasın Twombly geçmişte sıkışmış bir sanatçı değil, aksine Cy Twombly geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki lineer olmayan yolcululuğuyla zamansız bir ikon.
Souvenir, 1992
Fotoğraf: wikiart.com
Gottfried Boehm’e göre ise Twombly’nin sanatı iki eylem üzerine kurulu, unutmak ve hatırlamak. Twombly kelime ve görsel arasındaki analojiyi yıkarak, gözümüzle gördüğümüze güvenip güvenmememiz gerektiğini sorgulatıyor. Gözümüze güvenemediğimiz zaman, iç gözümüz olan sezgilerimiz hafızayı gözden geçiyor, Boehm bunu unutma eylemi olarak tanımlıyor. Ve eğer unutmasaydık,bütün bu veriye sahip olacak ve geçmişimizin arşivcileri olacaktık. “Hatırlama” eylemi diye bir şey de olmayacaktı. Twombly’nin kelimeleri de mitolojik hafızamızı aktive ediyor ve arkeoloji kazıları yapıyordu. Bazen Venus gibi bir Tanrıça'yı tuvalinin yüzeyine davet ediyor, bazen de Yunan mitolojisinin kahramanların adlarını yalnızca tablolarının isimlerinde görüyoruz ama ne kadar arasak da tabloda onları ne bulabiliyoruz ne izine rastlayabiliyoruz...
Untitled (Part I), 1988
Fotoğraf: wikiart.com
“Seçme şiirlerden oluşan bir kitap arıyorum." Cy Twombly’i tam olarak böyle özetleyebiliriz. Onun tuvalleri de koskocaman bir kütüphane, ama şiirler okunmak için değiller sadece şiir olmak için varlar. Twombly’nin kelimeleri kültür, şiir, edebiyat ve tarih üzerinden seyahat ediyor. Bir konuya referans yapmıyor, sadece üzerlerinden geçip gidiyor. Twombly’nin kayıp kelimeleri nereye gittiğini bilmeden zihnimizdeki dünyaya yolculuğa çıkıyor, gerçek bir dandy gibi. Renkler, harfler, kelimeler ya da kağıt üzerinde dolaşıyor, acele etmeden yürüyor. Twombly’nin tuvalindeki kelimeler okunmak için değil, sadece var olmak için varlar, onlar dilin işlevsel yönünü kullanarak didaktik mesajlar iletmiyor, seyircinin zihninde özgürce dolaşıyor. Twombly’nin içi boşaltılmış kelimeleri, yalnızca dili değil zihinlerimizi ve ruhlarımızı da özgürleştirmek için büyük bir çaba harcıyor. Bunu da mekanikleşmiş tipolojinin aksine el yazısının tekil gücüyle başarıyor.
Untitled (Rome), 1960
Fotoğraf: wikiart.com
Boşluk, hiçlik, kayıp gibi kelimeler Twombly’nin şiirsel dilinin elementleri. Sanatının felsefesindeyse, zen ve kelimelerin sessizliği yatıyor. Yazı ve resmi bir araya getiren Cy Twombly’nin sanatı; kelimeleri, dili ve bilinci serbest bırakan bir deneyim. Eylemsiz eylemleriyle ile var olmanın dayanılmaz hafifliğini sanatıyla sunan Twombly’nin eserleri meditasyon diyebiliriz. Kelimeleri anlam yükünden kurtaran Twombly, yeni bir dil yaratıyor, düşünceyi ve duyguyu limitleyen, sessizlikte yansıtan... Zen ruhunu ve estetiğini taşıyan kelimelerinin sessizliği, dilin sınırlarını değil, düşünceyi ve insan ruhunu özgürleştiyor.