Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
212 Photography Festival kapsamında kendi gerçekliklerini gözler önüne seren birbirinden yetenekli 7 fotoğrafçıyla kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Fotoğraf: Charles Fréger, Wilder Mann
212 Photography Festival, ikinci senesinde de çağdaş fotoğrafçılık alanında dikkat çeken yerel ve uluslararası birçok ismi fotoğraf severlerle Yapı Kredi bomontiada’da buluşturuyor. Fransız fotoğrafçı Charles Fréger’in sergisi ve oldukça ilgi gören Wildermann isimli fotoğraf serisi, Amerika ve Avusturalyalı Cooper & Gorfer ikilisinin arktik bölgelerdeki Sápmi kadınlarından oluşan ve masalsı tabloları andıran karmaşık fotoğraf kolajları, İsveçli belgesel fotoğrafçısı Niels Ackermann’ın fotoğrafladığı ve gazeteci Sebastien Gobert’in derlediği Ukrayna’nın komünizmden çekilme sürecinde Lenin heykelinin devrilmesinin şaşırtıcı yolculuğunu anlatan Looking for Lenin isimli etkileyici serinin yanı sıra, Polonyalı fotoğrafçı Ilona Szwarc’ın modern kültür ortamında şekillenen kadın kimliğine odaklanan Rodeo Girls ve American Girls serilerinden bir seçki festivalin öne çıkan sergileri arasında yerini alıyor. 212 Photography Festival kapsamında kendi gerçekliklerini gözler önüne seren birbirinden yetenekli 7 fotoğrafçıyla kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Fotoğraf: Niels Ackermann & Sébastien Gobert, Looking for Lenin
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Her şeyden önce, fotoğraf, merakımı gidermeme yardımcı oluyor. Bir bilgisayar nasıl çalışır, bir banka yatırımcısının, politikacının ya da evsizin hayatı nasıldır? Yalnızca bir gözlemci olarak, dışarıdan röntgenci gibi görünebilirdim. "Foto muhabir" sıfatıyla bunun önüne geçiyorum!
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
Meraklı bir insan olarak, neredeyse karşıma çıkan her şeye karşı ilgiliyim. Makro-ekonomiden çağdaş dansa, mimariden psikolojiye. Ve bu tarz çoklu ilgi dalları, eserlerimde öyle ya da böyle kendi yolunu buluyor. Fakat aralarında gerçekten bağ kurduğum bir konu var o da, nüans.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Muhtemelen o anki moduma bağlı! Dürüst konuşmam gerekirse, selfie’nin büyük bir hayranı olduğum söylenemez. Bir portreyi portre yapan, surattan ziyade, arka fonda gelişen olaylardır. Benim durumumda, arka fonda, yılın hangi periyodunda olduğumuza bağlı olarak, Ukrayna ya da İsviçre manzarası olabilir… Ya da birkaç gün içinde İstanbul. Fakat manzaradan uzaklaşıp, biraz da ortadaki yüze odaklanmak isterseniz, fikir ve şüphelerle dolu genç bir yetişkin görürsünüz!
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
Looking for Lenin’i görmeye gelirseniz eğer, bu projenin yardımcı yazarı Sébastien ve bana mutlaka bir “Merhaba” deyin. Size Ukrayna’nın tarihi hakkında muhtemelen daha önce hiç duymadığınız şeyler anlatabiliriz.
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Merakımı fotoğrafçılık dışında başka alanlarla da gidermek istiyorum.
Fotoğraf: Ilona Szwarc, Rodeo Girls
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Fotoğrafçılığı bir çeşit ‘fikir taşıyıcı’ olarak görüyorum.
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
Angela Carter ve Anne Carson gibi yazarlar, ya da Gilles Deleuze ve Luce Irigaray gibi filozoflar bana ilham veriyor. Son zamanlarda Alina Szapocznikow, Matthew Barney, David Altmejd Gillian Wearing ve Roni Horn gibi heykeltıraşlara da ilgi duymaya başladım.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Aslına bakarsanız, böyle bir fotoğrafım zaten var! “I am a woman and I feast on memory."
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
Festival boyunca iki farklı işim gündemde olacak; bunlardan biri “American Girls”, bir diğeri de Batı Amerika'da geçen “Rodeo Girls”.
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Şu sıralar, Los Angeles’taki Make Room Gallery’de 27 Nisan tarihinde gerçekleşecek bir solo sergisine hazırlanıyorum.
Fotoğraf: Rena Effendi
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Fotoğrafçılığa “sokak fotoğrafları” çekerek başladım. Fotoğrafla olan ilişkimin, samimiyetle ve yabancılarla bağlantı kurma yeteneğim sayesinde karakterize olduğunu söyleyebilirim.
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
Fotoğraflarımın ana teması, hayatta kalma mücadelesi veren amansız insan ruhu etrafında gelişir genelde. Savaş travmalarının, cinsel istismarın, marjinalleşmenin üstesinden gelen insanları fotoğrafladım, tüm yaşadıkları zorluklara rağmen, onlar hayatta kalmayı başaranlardı. Bu olağanüstü insanların gücünden ilham aldım.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Kendime dışarıdan baktığımda, öğrenme konusunda aç, tutkulu, iyi bir hikaye anlatıcısı ve gözlemci olarak görüyorum. Fotoğraflarımda daha açık fikirli ve daha az yargılayıcı bir insana dönüşüyorum.
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
Eserlerimde bir miktar rastlantısallık gözlemleyeceksiniz; coğrafi sınırların ortadan kalkarak, yerini sezgisel ve soyut bir dünyaya bıraktığı...
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Babamın adını taşıyan, Azerbeycan’da yaşayan bir kelebek türünü fotoğraflamak: Satyrus Effendi.
Fotoğraf: Ebru Yıldız
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Devamlı değişen, evrilen bir ilişki diyebilirim. Ama ne olursa olsun hep sevgi ve merak dolu.
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
Her zaman New York. Her zaman müzik. Herhangi bir şeye/konuya obsesif halde merakı olan herkes.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Kaotik, duygusal ve fiziksel olarak kompleks bir ortamda huzur ararken.
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
İkonik ve jenerasyonlara ilham vermiş ve hala veren 10 müzisyenin çekmiş olduğum portreleriyle festivalde yer alıyorum.
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Heyecanla üstünde çalışıyor olduğum iki tane kişisel projem var.
Fotoğraf: Ali Bilge Akkaya
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Genelde estetik açıdan değer görmeyen şeyleri fotoğraf karelerimde farklı biçimlerde sunarak izleyicinin gerçeklik algısını zorlamaya çalışıyorum. Bazen gözümüzün önünde duran şeyleri ön yargılarımız veya alışkanlıklarımız yüzünden görmezden geliriz, işlerimde izleyiciye bu şeylere tekrardan farklı bir şekilde bakmasını sağlamaya çalışıyorum.
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
Bana en çok ilham veren kişiler en yakın dostlarım ve ailem. Bana en çok ilham veren düşünce ise kendi gözümden dünyayı nasıl gördüğümü izleyici ile paylaşacak olma gerçeğidir. Fotoğraf çekmek ise bunun için en güzel yöntemdir.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Büyük ihtimalle motorsikletimin üzerinde bir yerlere giderken görürdünüz. Ya boynumda makinemle yeni çalışmam için kullanacağım bir mekan arayışı içerisindeyimdir ya da arkamda bir arkadaşımla gezmeye gidiyorumdur.
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
Çalışmalarımın her biri tek tek kendi içinde ayrı bir hikaye barındırsa da bir araya gelince kendi içinde tutarlı bir dil oluşturduğunu düşünüyorum. Seçki, mükemmellik arayışımda ortaya koyduğum düşüncenin güzel bir özeti diyebilirim.
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Bu sıralar gündemimde, hayatımda yapmak istediğim şeyleri tekrar gözden geçirip, aslında bir sonraki gündemimin ne olacağına karar vermek var.
Fotoğraf: Cooper & Gorfer, Aana and the String of Pearls
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Hepimiz farklı geçmişe sahibiz; Sarah fotoğrafçılık üzerine yoğunlaştı, Nina'nın ise mimarlık alanında eğitim geçmişi var. Beraber çalışmaya ilk başladığımızda, "fotoğrafçılık" ikimizin de ortak konuştuğu dil haline geldi. Fotoğrafın anlık doğası, portreleri, desenleri, farklı dokuları, renkleri, sembolik çağrışımları ya da eski fotoğrafları bir araya getirmemize yardımcı oldu. O anın duygusal yükünü, özlemlerimizi, korkularımızı ve vizyonumuzu, kısacası çok katmanlı gerçekliklerimizi tek boyutlu bir fotoğraf karesine dökmeye çalışıyoruz.
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
İlham, sizi heyecanlandıran şeyleri keşfetme ve buna karşı oluşturduğunuz "etki-tepki" sistemi bir nevi. Bununla birlikte, müzik, muhtemelen çalışma sürecimizde en çok ilham aldığımız şeydi, operadan soyut ses alanlarına kadar neredeyse her şeyi dinledik. Yakın zamanda, dans figürlerinden de ilham aldık.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Birbirine bağlı iki romantik.
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
Çekimleri Sápmi'de gerçekleşen "Interruptions" adı verilen bir seri sergiliyoruz.
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Bu aralar 2020'de ortaya çıkacak "Utopia" ya da "Mistake of the Intellect" adlı bir sonraki dizimiz üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca, yeni medyaları test ediyoruz ve yaratıcı dünyamız, hareketli görüntülere, enstalasyona ve skenografiye doğru genişlerken konfor alanımızdan giderek ayrılmanın verdiği o tuhaf heyecanı yaşıyoruz.
Fotoğraf: Charles Fréger, Wilder Mann
1) Fotoğrafla ilişkini nasıl yorumlarsın?
Yoğun.
2) Sana kimler, neler ya da nereler en çok ilham veriyor?
Tuhaflık, insanlar, hiçliğin ortası.
3) Kameranı bir anlığına kendine çevirmen gerekseydi; seni nasıl bir kare içinde görürdük?
Bir ayı.
4) 212 Photography Festival’da seni nasıl bir hikayenin içerisinde göreceğiz?
Vahşi tarafta.
5) Şu sıra gündeminde neler var?
Daha derinlere inmek.