Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Toprak tonlarının hakim olduğu renk paletinden alçak mobilyalara, 1970’lerin tasarım anlayışı yeniden devreye giriyor. Bunun arkasında ise birkaç neden var.
Fotoğraf: Samuel Frost
Montauk'taki yeni bir proje için Studio McKinley'den Robert McKinley, mutfak zeminini alışılmadık bir renge, avokado yeşiline boyamayı tercih etmiş. Tamamen beyaz lokantalar ve yeşil oturma odaları çağında bu, insanlığa karşı estetik bir suç gibi gelebilir. Ancak McKinley'nin mutfağı, dünyevi bir havayı çağrıştırıyor; Laurel Canyon’ın toprak tonlarının hassas bir dengesi olan Wes Anderson ambiyansıyla buluşması gibi... Havalı, sakinleştirici ve biraz 70'ler.
Bu doğrultuda aslında 1970'lerin iç tasarım trendleri kesin bir geri dönüş yapıyor. McKinley, "Toprak tonları ve eğlenceli çok renkli konseptler şu anda güncel trendler." diyor. Studio Tagliaferri'nin müdürü ve Oliver Peoples'ın eski kreatif direktörü Giampiero Tagliaferri, "1970'ler kesinlikle tasarımda trend oldu." diyor. "Zamanın tasarımı eğlenceli ve seksiydi ama yine de sofistikeydi.”
Eğer onların sözlerine güvenmiyorsanız, işte size bazı istatistikler. 2022'de 1stDibs tarafından 600 dekoratörle yapılan bir ankette yanıt verenlerin yüzde 26'sı, 70’lerin dekor özelliklerinin yeniden dirilişine tanık olduklarını söyledi. Lüks antik eşyaların bulunduğu site, aynı zamanda Mario Bellini'nin 1970 tarihli Camaleonda kanepesi, Vico Magistretti'nin 1973'teki Maralunga kanepesi ve Tobia & Afra Scarpa’nın Artona yemek serisi de dahil olmak üzere dönemin ikonik tasarımlarının satışlarında büyük bir artış gördü. Bir örnek de popüler bir isimden geliyor; Harry Styles, yeni albüm kapağında 70'lerden kalma bir odada, İtalyan yapımcı Giandomenico Belott'un çalışmasına benzeyen bir şezlongda poz veriyor.
1970'lerin vazgeçilmezi olan avokado yeşili mutfak, Studio McKinley'den Robert McKinley sayesinde modern bir dokunuş kazanıyor. Fotoğraf: Nicole Franzen
1970'ler, plastik kaplı mobilyaları, trafik konisi turuncusu paletleri ve tüylü halılarıyla pek de sevilmeyen detaylara sahipti. Ancak 2020’yle beraber bu durumda değişimler yaşanmaya başladı. Hollis ve Morris'in baş tasarımcısı Mischa Corvette, turuncu ton ve plastik dekorun aşırı kullanımının geçmişte kaldığını bize garanti ederken, BoND'dan Daniel Rauchwerger, 70’lerin tasarım açısından ilk etapta genellikle yanlış anlaşıldığını savunuyor. “70'ler, bir bakıma palet ve malzeme kullanımında, onlardan önceki ve sonraki on yıllara kıyasla oldukça kısıtlıydı. Çok sayıda kahverengi ve sıcak tonlar, ahşap ve brüt beton gibi doğal ve ham maddeler, cesur geometri ve desenlerle birleşiyor.”
Clive Lonstein ise “Malzemelerin sadeliği ve daha geometrik şekiller aracılığıyla sunulan sade, vahşi bir anlayış var.” diye açıklıyor. "Doku, formdan daha öncelikli ve bu nedenle daha yumuşak, renkli malzemelerle kaplı çok sayıda daha basit şekil görüyoruz." Günümüzün önde gelen iç tasarımcılarının 70'lerden ödünç aldığı tasarım öğeleri ve motifler, belirli bir dizi parametreye girme eğiliminde. Corvette, "Daha fazla dokulu kumaşlar, geometrik şekiller ve desenlerler çok kullanımlı/serbest akışlı alanlar görüyoruz." diyor. “1970'lerin tasarımının ayırt edici özellikleri arasında doğayı iç mekanlara taşımak, kadife ve rattan gibi malzemeler ve desenli duvar kağıtları yer alıyor. Hepsinin geri dönüş yaptığını gördüm.” diye ekliyor SANAYI313'ten Enis Karavil.
Belki de bu trendin en baskın yanı, toprak renklerinin, yapraklı bitkiler ve mantar şeklindeki lambalar gibi biyofilik vurguların ve alçak mobilyaların geri dönüşü. Aspen'deki yakın tarihli bir proje için Lonstein’ın, oturma odasını orman yeşili perdeler, ahşap sehpalar ve kahverengi tüylü vurgulu sandalyelerle süslemesi de buna bir örnek.
1970'lerin iki dekor özelliği olan toprak tonlarını ve alçak mobilyaları kucaklayan Studio McKinley'den Robert McKinley'nin oturma odası.
Ama 70’ler neden şimdi yükselişe geçiyor?
1stDibs'in yazı işleri müdürü Anthony Barzilay Freund, Covid-19'un bununla bir ilgisi olduğuna inanıyor. Zira bir gecede pek çok insan tek bir yerde çalışmaya ve yaşamaya başladı. “Bu nedenle insanlar rahatlık hissi veren yerlere ihtiyaç duydular." diyor. 70'ler ise sıcak renk şemaları, geniş açık odaları ve mobilyalarıyla, ipuçlarını almak için mükemmel bir dönemdi.
Devreye giren bir başka faktör de moda oluyor. Bir bütün olarak toplum, son on yılda daha rahat bir giyim tarzı benimsemiş durumda. Ofislerde denim pantolon giyilebiliyor ve spor ayakkabılar moda olarak kabul ediliyor. Freund, "1970'lerin tasarımının yeniden canlanması, daha rahat giyim tarzlarına çok iyi uyuyor.” diyor. "Normcore modanın hakim ve gelişen çeşitlerinden çok uzakta değil."
Belki de McKinley bunu en iyi şekilde özetliyor: “Açık kat planları, eğlenceli ve insani bağ için çok anlamlı. Toprak tonları sakinleştirici, sofistike ve insanların topraklanmış hissetmelerine yardımcı oluyor.” diyor. “Bence birçok yönden insanlar bunu yaşamak istiyor.”