Şampiyon Kadınlar: Çağla Büyükakçay

Çocukken hobi amaçlı olarak korta giren Çağla Büyükakçay bugün ülkemize ilkleri yaşatan bir başarı kraliçesine dönüşüyor. Türk tarihindeki en genç kadın milli tenis takım oyunculuğu; Grand Slam turnuvalarında tek kadınlarda ön eleme turlarını oynamaya hak kazanan ilk Türk tenisçi; Grand Slam’lerde ana tablo oynayan ve ikinci tura yükselen ilk Türk kadın tenisçi; Türkiye’nin ilk WTA şampiyonluğunu kazanan tenisçi; Dünya sıralamasında ilk 100’e girmeyi başaran ilk kadın tenisçi ve 60 numaraya da yükselerek Türkiye’nin gelmiş olduğu en yüksek sıralamaya sahip tenisçi; Türk tenis tarihinde olimpiyatlara gitmeye hak kazanan ilk Türk tenisçi ve daha birçok ilk yazıyor kariyerinde... Büyük başarılara ulaşmak kolay olmuyor, etkin bir çalışma disiplini gerektiriyor. Ünlü raket, her günü profesyonel bir sporcu gibi yaşamanın çalışma disiplinine büyük katkısı olduğundan bahsediyor. “Hedeflerimi skor ve sıralama olarak değil, kendimi geliştirmek istediğim noktalar üzerinden günlük ve kısa vadeli olarak koyuyorum. Her gün saatlerce topa vuruyorum fakat bahsettiğim yaklaşımda olduğum zaman küçüklüğümdeki gibi sevdiğim oyunu oynadığımı hissediyor, kariyer yolculuğumdan keyif alıyorum.” Her gün kendini daha da geliştirme düşüncesiyle emin adımlar atmış. Korta her çıktığında, o günkü şartlarıyla yüzde yüzünü vermeye çalışmış. “Gün be gün çalışmaya, bir ev inşa etmeye çalışıyorsam, o eve her gün tuğla koymaya çalışıyorum. Her gün bir önceki günden daha iyi bir Çağla olmaya gayret ediyorum. Antrenmanlarımı her zaman maç ciddiyetinde yapmayı seviyorum, bu da beni hem fiziksel hem mental olarak bir sonraki maça hazır olmam için motive ediyor” şeklinde konuşuyor Büyükakçay.

Moda Editörü: Tuğçe Bahçıvangil, Fotoğraf: Ali Yavuz Ata

Kazandığı kadar kaybettiği maçlar da olmuş ama asla yılmamış. Bunlar karşısında demoralize olsa da neyi ne kadar istediğine odaklanarak hepsini ardında bırakmış. Teniste bir kadın olarak pek de zorluk yaşamamış. Hem kadınların hem erkeklerin oynamasının olağan olduğu bir spor dalı olarak ifade ediyor tenisi. “Ben bir Türk kadın tenisçi olarak zorluk yaşamadım fakat bunun benim işim olacağı konusunda mental zorluklar yaşadım. Büyüdüğüm dönemde tenisten, spordan para kazanılabileceği algısı yoktu. Buna rağmen annem, ailem hayallerimi desteklediler” diyor. Bugün farklı branşlarda daha fazla kadın sporcunun rol alması onu mutlu ediyor: “Bence bir Türk kadınının başardığı her şey kültürel olarak bize ilham veriyor. Biz birbirimizden güç alan bir toplumuz. Ulu Önder Atatürk sayesinde çağdaş, özgür, modern Türk kadınının dünyadaki temsiliyeti ve kazanılan büyük başarılar, eminim ki tüm kadınlarımıza ilham oluyor. Kadın sporcular olarak çok büyük bir kadın toplumuna hitap ediyoruz hatta bu anlamda bir ülkenin kaderini değiştiriyor olmanın motivasyonuyla sporda kadınların yükselişini görmekten gurur duyuyoruz ” diyor Büyükakçay ve ekliyor: “Genç bir nüfusa sahibiz. Kazandığım başarılar ve ülkemizi dünyada temsil eden diğer arkadaşlarımın başardıkları çocuklarımıza, gençlerimize ilham verebilirse ve hayatlarında bir parça spora, spor endüstrisine yer ayırabilirlerse, bir ülkede spor kültürü yaratmanın adımlarını atmış olacağız. Şu anda voleybolcu kızlarımızın başardığı gibi. Çok gurur duyuyorum, ilham alıyorum ve bu başarıların ve ilginin ilerleyen yıllarda sporumuza çok faydası olacağına inanıyorum.”