Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bottega Veneta ve kreatif direktör Matthieu Blazy, markanın köklü Venedik mirasını ve ikonik deri işleme tekniği Intrecciato'yu ilham alan ilk parfüm koleksiyonunu tanıttı.
Bu sonbahar, Bottega Veneta, kreatif direktör Matthieu Blazy’nin dokunuşuyla markanın ilk parfüm koleksiyonunu tanıtıyor. Blazy, markanın köklü Venedik mirasını ve ikonik deri işleme tekniği Intrecciato'yu ilham alarak, Venedik'in kültürel zenginliğini ve farklı kültürlerin buluşma noktası olma özelliğini parfümlerine yansıtıyor.
Venedik'in tarih boyunca kültürel ve ticari bir kavşak olarak oynadığı role göndermede bulunan Blazy, koleksiyondaki beş farklı parfümü farklı ülkelerden ve kıtalardan gelen içeriklerin buluştuğu birer hikâye olarak tasarlamış. Her koku, dünyanın farklı köşelerinden özenle seçilen yüzde 100 doğal içeriklerle oluşturulmuş duyusal bir harmoniye sahip.
Blazy’nin Bottega Veneta’daki yaklaşımı sadece tasarımların görselliğiyle sınırlı kalmıyor, dokunsal deneyimi de ön plana çıkarıyor. Parfümler de bu yaklaşımı sürdürüyor; tenle buluştuklarında notalar yavaş yavaş açığa çıkıyor ve kişisel bir hikâye anlatmaya başlıyor. Kokular, kişinin gün içindeki hareketiyle birlikte kendini tam anlamıyla göstermeye başlıyor.
Koleksiyonun parfümlerinden Colpo di Sole, Fransız melek otu yağı ile Fas’tan gelen portakal çiçeği gibi sakin ve duyusal notaları bir araya getirerek, Akdeniz güneşinin sıcaklığını teninizle buluşturuyor. Come with Me, İtalyan bergamotunun canlandırıcı tazeliğini Fransız menekşe kökünün pudramsı dokusuyla bir araya getirerek ferah ve sofistike bir koku sunuyor. Acqua Sale, odunsu karaktere sahip İspanyol labdanumu ve Makedon ardıç yağı ile ciltte deniz tuzu hissiyatını bırakıyor. Déjà Minuit, Madagaskar’dan gelen sardunya ile Guatemalalı kakuleyi bir araya getirerek baştan çıkarıcı bir koku imzası yaratıyor. Son olarak, Alchemie ise Brezilya pembe biberi ile Somali'den elde edilen değerli mür yağı sayesinde ihtişamlı ve enerjik bir birliktelik sağlıyor.
Bu parfüm koleksiyonunu sıradan bir şişeye koymak Blazy’nin tarzına uygun olmazdı elbette. Şişelerin tasarımı, Venedik lagünlerinin suya yansıyan organik formlarından ve Bottega Veneta'nın ilk yıllarındaki yumuşak deri detaylarından ilham alıyor. Her bir şişe, elde tutarken verdiği hissiyle bile bu dokunsal deneyimi derinleştiriyor. Özel olarak üretilen cam, geleneksel Murano cam üfleme sanatını modern bir dokunuşla onurlandırarak, şişelere benzersiz hava kabarcıkları ekliyor. Bu küçük detaylar, her şişeyi eşsiz kılıyor. Her şişenin kendine özgü olmasını sağlayan kabarcıklar, Blazy’nin kusur olarak görülen bu detayları birer tasarım unsuru haline getirme vizyonunu yansıtıyor.
Şişeler, Blazy’nin mağaza tasarımlarında sıkça kullandığı yeşil Verde Saint Denis mermeri üzerine oturtulmuş. Bu mermer kaide, şişeyi sadece fonksiyonel bir obje olmaktan çıkararak sanatsal bir eser haline getiriyor. Üstelik, ahşap kapak tasarımı, Venedik saraylarının suya kök salmış tarihi ahşap temellerine bir gönderme yaparken, her bir parfüme özgü renk paleti modern Venedik mimarisine de selam duruyor. Şişelerin sürdürülebilir malzemelerle üretilmiş olması ve tekrar doldurulabilir yapısı da çevre dostu bir lüks anlayışını beraberinde getiriyor.