Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Son zamanlarda sosyal medyayı çok sık kullanıyorsanız, muhtemelen viral olan Everything Shower trendiyle karşılaşmışsınızdır. Cevabınız hayır ise tam olarak adından da anlaşılacağı gibi, bu temizleme, peeling ve nemlendirme rutinlerinizin her birinin keyfini çıkarabileceğiniz bir duş alarak temel olarak kendi banyonuzdan hiç çıkmadan Spa’da birkaç saat geçirmeye eşdeğer. Bu trend 400 milyondan fazla TikTok görüntülemesine ulaşmış olsa da konsept aslında o kadar da yeni değil. Rahat banyo ritüelleri en azından antik Roma günlerinden beri popüler.
Kökeni ne olursa olsun, bu trendin neden dikkat çektiğini anlamak çok kolay: Sadece tüm güzellik ritüellerinizi aynı anda gerçekleştirmenin etkili bir yolu değil, aynı zamanda çok ihtiyaç duyulan kişisel bakımın tadını çıkarmanın da erişilebilir bir yolu. Sadece muhtemelen her gün yapmanız gereken bir şey değil. Bu uygulama hem uzun sürüyor hem de bir ton su israfına neden oluyor, üstelik o kadar da sağlıklı olmayabilir. Üçlü kurul sertifikalı dermatolog, dahiliye uzmanı ve dermatopatolog Mamina Turegano, "Her şey duş çok rahatlatıcı, spa benzeri bir deneyim gibi görünüyor," diye açıklıyor ve ekliyor: "Ancak, duşta uzun süre vakit geçirmek cildin kuruması veya tahriş olması riskini artırabilir."
Hepsi bu kadar da değil: Uzmanlar, çok uzun veya çok sık duş almanın aynı zamanda mikrobiyomunuzu bozabileceğini ve saçınıza zarar verebileceğini söylüyor. Bu nedenlerden dolayı, konu duş almaya geldiğinde hepimizin takip etmesi gereken bazı iyi uygulamalar olduğunu da belirtiyorlar.
Duşun onarıcı gücü
Elbette iyi hijyen sağlamak söz konusu olduğunda düzenli banyo yapmanın bir zorunluluk olduğunu söylemeye gerek yok. Ancak duş almanın faydaları; kiri, teri, ölü deri hücrelerini ve kalıntıları gidermenin ötesine geçer. Duş almak aynı zamanda iyi hissettiren başka özellikler de sunar: Dolaşımı uyarabilir ve bağışıklık fonksiyonunu iyileştirebilir, ağrıları ve acıyı hafifletebilir, şişliği azaltabilir, uykuyu iyileştirebilir ve yorgunluğu azaltabilir. Hatta beyin sağlığı, öğrenme ve hafıza üzerinde olumlu bir etkisi bile olabilir. Kötü bir günün ardından canlandırıcı bir duş almak isteyen herkesin de onaylayabileceği gibi, ruh sağlığına da kanıtlanmış faydaları var. Duş almak öz saygımızı artırabilir, kaygıyı azaltabilir ve stresi hafifletebilir.
Ne sıklıkla yoğun duş alınmalı?
Hepimiz gereğinden fazla duş alıyor olabiliriz. FAAD kurul sertifikalı dermatolog Deanne Robinson, “Çoğu insan günlük duş almayı tolere edebilirken, pek çok kişi aslında haftada sadece üç kez duş almanın faydasını görebilir.” diye açıklıyor. “Bu gerçekten cildinizin durumu, kullandığınız ürünler ve yaşam tarzı seçimlerinizle ilgili.” Örneğin, sık sık terli egzersiz yapıyorsanız veya açık havada düzenli olarak alerjenlere veya toksinlere maruz kalıyorsanız daha fazla duş almanız gerekebileceğini söylüyor. “Ama oldukça soğuk bir gün geçirdiyseniz büyük olasılıkla duşu atlayıp ertesi gün duş alabilirsiniz.” diye açıklıyor.
Dr. Turegano da aynı fikirde. “Haftada üç ila dört kez duş almanın çoğu insan için yeterli olduğunu düşünüyorum.” diyor. “Duş almanın günde bir kereden daha sık yapılması durumunda kuru veya tahriş olmuş ciltte daha fazla sorun görmeye başlıyoruz.” Bunun özellikle kuru veya egzamaya eğilimli cildi olanlar için geçerli olduğunu söylüyor.
Çok sıcak değil, çok uzun değil
Bu istediğiniz bir haber olmayabilir; ancak duş sıcaklığı ve uzunluğu söz konusu olduğunda ılık suyu tercih etmek ve bunu maksimum 15 dakikanın altında tutmak idealdir. Bunun nedeni, duş ne kadar uzun ve sıcak olursa, ciltten o kadar fazla yağ ve nem uzaklaştırılır ve kırmızı, kaşıntılı bir lekeye dönüşme olasılığı da o kadar yüksek olur. “Biliyorum, eğlenceli değil” diyor Dr. Turegano, “ama cildin kurumasını önlemek ve egzama alevlenmelerini en aza indirmek için gerçekten ideal.”
Elbette kuruluğa yatkın değilseniz, hassas bir cildiniz yoksa ve diğer cilt sorunlarıyla uğraşmıyorsanız ara sıra uzun, sıcak bir duş alabilirsiniz; yalnızca ürünlerinizi akıllıca seçtiğinizden emin olun. Dermatolog Marisa Garshick, sodyum stearat gibi yüzey aktif maddeler içeren sert sabunların yanı sıra cilt bariyerini bozabilecek aşındırıcı peelingler ve ağır kokulardan kaçınılmasını öneriyor.
Her şeyden önce kendiniz için en iyi olanı yapmanın önemini ihmal etmeyin. Dr. Robinson, “Vücudunuzu dinleyin” tavsiyesinde bulunuyor ve ekliyor: “Cildinizi kontrol edin. Duş almak için ideal sıklık ve süre tamamen cildinize ve ihtiyaçlarınıza bağlı. Bu ipuçlarını aklınızda tutun; ancak bunu da unutmayın.