Oturmak Sağlığınız İçin Gerçekten Zararlı Mı?

Fotoğraf: Mert Alas-Marcus Piggott, Vogue Italya, 2019 Şubat

Bu haber oturduğum yerden telefonuma bakarken bir aniden önüme geldi. Ekran başında geçirdiğim sekiz saat boyunca her saat başı en az bir dakika ayağa kalkmak sözünü sadece iki defa tutabilmiş biri için bu oldukça aydınlatıcıydı. Evden çalıştığım süreçte fark ettim ki aslında (bilinçsiz olarak) masanın başından neredeyse hiç ayrılmıyorum.

Anlaşılan o ki bu konuda yalnız değilmişim. Birçok uzman oturmanın yeni kötü alışkanlıklardan biri olduğunu ve hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız üzerinde oldukça negatif etkiler gösterdiğini söylüyor. Kalp hastalıkları, diyabet, yüksek kan basıncı, obezite ve depresyon bütün gün hareketsiz bir şekilde oturmanın sonuçlarından biri olabileceği gibi kaslarımız ve eklemlerimiz gerginleşerek sıvı akışının kesilmesine neden oluyor.

Peki fazla oturmanın ne kadarı gerçekten fazla? “Günde sekiz saatin üzerinde oturmak gerçekten yüksek bir oran” diyor Queensland Üniversitesi profesörü ve bu konu üzerine araştırma başkanlığını üstelenen Genevieve Healy.” Ve eğer günde 11-12 saati oturarak geçiriyorsanız bu çok ciddi sağlık problemlerine sebep olabilir.”

“Aniden evlere kapandığımız süreçte bazı çalışma stilleri sırdan düzenlemelerle ayarlanabilirken oturma saatlerimiz ise epey arttı.” diyen uzman fizyoterapist Alex Nicholson, bunun sonucunda bel ve boyun ağrısı şikayetleriyle gelen pek çok hastası olduğunu da ekliyor.

Fotoğraf: Raymond Meier, Vogue USA, 2012 Eylül

Tüm bunların arasında iyi haber ise aslında bu sorunla çok rahat baş edebiliriz. British Journal of Sports Medicine’ın geçen sene oyunu tamamen değiştiren araştırması günde 40 dakikalık bir egzersizin on saatlik oturma süresini bile dengeleyebildiğini göstermişti. Bu da tıpkı spora gitmek, yürüyüş yapmak ya da çeşitli esneme hareketleri yapmak kadar kolay.

“Ayağa kalktığınız zaman vücudunuz yer çekimiyle savaşmak zorunda kalır böylelikle de bacaklarınızda bulunan büyük postüral kaslarınız ve sırtınız oturduğunuzdan üç kat daha fazla çalışır. Bu yüzden sadece ayağa kalkmanız bile çok önemli farklar yaratacaktır.” diye açıklıyor Haley. Elbette bütün bu tavsiyelerin arasında hem yaratıcılığı hem de motivasyonu tetiklemesi açısından yürümek yapılabileceklerin en iyisi.

Örneğin günlük hedefiniz 30 dakikada bir hareket etmek olabilir. “Bu aslında ayağa kalkıp biraz esneme hareketi yapmak kadar basit.” açıklamasını yapan Hailey’nin bir başka tavsiyesi ise eğer ofiste çalışıyorsanız bir iş arkadaşınız geldiği zaman onları ayakta karşılamak. "Evet belki bu eski usul bir hareket olabilir ama en azından vücudunuzun en pratik şekilde çalışmasına yardımcı olur."

Peki bunun dışında çalışma alanımız için neler yapabiliriz?

1- Boynunuzdaki baskıyı azaltmak için bilgisayar ekranınız göz hizanızda ve kol uzaklığında olmalı. Eğer laptop kullanıyorsanız ayrı bir klavyeye yatırım yapmayı düşünebilirsiniz.

2- Otururken bir şekilde zaman kavramını kaybetme ihtimalinize karşılık telefonunuza belirli aralıklarla kalkmak için alarm kurabilirsiniz.

3- En iyi oturma pozisyonu ayağınızın tamamen yere değdiği pozisyondur. Buna ek olarak bacaklarınız çapraz bir şekilde oturmamaya özen gösterin.

4- Sandalyenizin yüksekliğini ayarlayın. Böylelikle yazarken kolunuz doksan derece rahat bir açıda olur. Telefon ve mouse’unuzu da kolay ulaşabileceğiniz bir mesafede bırakın.