Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Vitamin ve mineral deyince aklınıza ilk olarak sebze ve meyvelerin geldiğini biliyorum. Ben de her zamanki gibi sizlerle Ocak ayının sebze ve meyvelerini paylaşmak istedim.
Yeni yılın ilk ayı, her zaman yeni umutlar ve yeni başlangıçlarla gelir. Hadi siz de yeni bir başlangıç yapın ve beslenmenizi gözden geçirin. Eğer sebze ve meyveden yetersiz beslendiğinizi düşünüyorsanız bu alışkanlığınızı değiştirmek için küçük bir adım atın. Bu küçük adımın sağlığınıza çok büyük bir yatırım olduğunu hatırlayın. Ben her ay, o ayın sebze ve meyvelerini paylaşarak size bunu hatırlatıyor olacağım. İşte ocak ayına özel sebze ve meyveler ve sizler için seçtiğim ikili…
Brokoli, kereviz, pırasa, marul, soğan, maydanoz, tere, nane, karnabahar, ıspanak, taze yeşil kabak, lahana, brüksel lahanası, pazı, kırmızı turp, havuç, şalgam, pancar,
Mandalina, limon, portakal, greyfurt, ayva elma, armut, muz, nar
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Nar kış ayının en bereketli meyvelerinden, vitamin, mineral içeriğinin yanı sıra içerdiği antioksidanlarla da faydalar sağlıyor. Önemli miktarda da potasyum, lif, C ve A vitamini ve niasin içerir. Kış aylarında bağışıklık sistemini de güçlendirmeye yardımcı olduğu için gribe karşı koruyucu olabilir. İçerdiği faydalı bileşenlerle kolesterolü düşürmeye yardımcıdır ve kalp sağlığına faydalıdır. Antioksidan içeriğinin gücü ile de kansere karşı koruyucu etki gösterir.
1 porsiyon meyve olarak ½ nar tüketebilirsiniz. Ara öğünlerde yoğurtla beraber tüketebilir, salatalarınıza ekleyebilirsiniz. Ayrıca diyet çikolatalı humus tarifimi denemediyseniz, narla birlikteliğini beğeneceğinize eminim..
Pırasa içerdiği kükürtlü bileşenlerle soğan ile aynı aileden gelir. Latince bilimsel adı allium porrum’dur ve pırasa kış mevsimde sık olarak tükettiğimiz sebzelerden biridir. Kükürtlü bileşenleri ona özel kokusunu verdiği gibi aynı zamanda antioksidan etkilerinden de sorumludur. %85’i su olup enerjisi oldukça düşüktür ve lifli yapısı sayesinde de bağırsak sağlığımız için önemli etkileri vardır. Ayrıca araştırmalar uzun süreli tüketiminde kolestrerol ve şeker düzeylerinde düşüşe sebep olabileceğini söylüyor.
Pırasanın en yaygın kullanımı zeytinyağlı yemeğidir. Ama onu soğan gibi düşünüp, soğanı kullandığınız yerlerde kullanabilirsiniz. Pırasalı bir omlet denemenizi tavsiye ederim, böreği de güzel olacaktır. Ayrıca sebze sevmeyen çocuklara sebzeyi sevdirmek ve yedirebilmek için yaptığım pırasalı köfte tarifimi de hem kendiniz hem de çocuklarınız için deneyebilirsiniz. Pırasayı böyle de seveceğinize eminim.
Pırasayı sevdirecek köfte tarifi için tıklayın.