Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Vitamin ve mineral deyince aklınıza ilk olarak sebze ve meyvelerin geldiğini biliyorum. Ben de her zamanki gibi sizlerle ekim ayının sebze ve meyvelerini paylaşmak istedim.
Yapraklar dökülüyor, havalar soğuyor… Büyüklerimizin ‘tam hastalık havası’ dediği zamanlar. Bu dönemde hastalıklara yakalanmamak ve bağışıklık sisteminizi güçlü tutabilmek için düzenli egzersiz, yeterli uyku, sağlıklı ve vitamin, minerallerden zengin beslenmek çok önemli. Vitamin ve mineral deyince aklınıza ilk olarak sebze ve meyvelerin geldiğini biliyorum. Ben de her zamanki gibi sizlerle ekim ayının sebze ve meyvelerini paylaşmak istedim.
Patates, soğan, kabak, pırasa, turp, kereviz, yeşil biber, kırmızı biber, marul, karnabahar, mantar, patlıcan, lahana, roka, nane, tere, maydanoz, dereotu, fesleğen
Mandalina, nar, ayva, armut, incir, kestane, hünnap, kızılcık
Fotoğraf: Getty Images/Studio Omg/EyeEm
Soğan hemen hemen neredeyse bütün sıcak yemeklere konulur ve tabaklara sadece lezzet katmakla kalmaz, sağlık faydası da ekler. Yapılan çalışmalar soğan tüketimin kanser oluşumunu engelleyebileceğini söylüyor. Haftada bir iki kez soğan tüketimi yumurtalık, kolorektal, laringeal gibi kanser türlerine yakalanma riskini azaltmaya yardımcıdır. Daha fazla soğan daha az risk demektir. Soğan kan basıncı dengesini sağlar, kalp krizi riskini önler ve kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. 2002 yılında Thrombosis Araştırma dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre kükürt kan inceltici etki gösterir ve kalp krizi ve inme riskini artıran plateletlerin birikimini önler Maryland Üniversitesi’ne göre soğanın içindeki kuarsetin adlı madde arterlerde platelet birikimini önleyerek kalp krizi riskini azaltır. Daha sağlıklı bilgilerin elde edilebilmesi için insan üzerinde yapılan daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Soğanı çiğ olarak bazı yemeklerin yanına bile rahatlıkla tüketebilirsiniz. Ama kokusu veya tadı sizi rahatsız ediyorsa ya da tariflerinizde öncelikle pişmiş halde az miktarda kullanmayı deneyebilirsiniz. Çorbaların ya da yemeklerin içinde tadını çok almadan soğanın sağlık yararlarından faydalanabilirsiniz.
Fotoğraf: Getty Images/Verdina Anna
Mandalina benim için kışın habercisi meyvelerden. İçerdiği zengin ve doğal C vitaminiyle aslında diğer turunçgiller ile benzer özellik gösterir, bedenimizin hastalıklara karşı direnme gücünü artırır. Yüksek orandaki potasyum içeriğiyle yüksek tansiyonu dengelemeye yardımcı olur. Kalp hastalıklarına karşı koruyucu olma özelliği taşır çünkü kötü kolesterol düzeyini düşürür. Kılcal damarlardaki kan dolaşımını hızlandırır. Damar hastalıklarına karşı vücudu korur.
Mandalina taşıması ve tüketimi kolay olduğu için ara öğün için iyi bir tercihtir. Ama miktara dikkat! 2 mandalina =1 porsiyon meyvedir. Her gün 3-4 porsiyon meyve hakkınıza göre hesaplamanızı tavsiye ederim.