Asillere Layık: “Royal Jelly” Nedir?

Son yıllarda bala dair her şeyin celebrity’lerin radarına takıldığını siz de fark ettiniz mi? Beyoncé, namıdiğer Queen Bee 2020 yılında British Vogue’a verdiği röportajda şöyle diyor: “Evimde iki arı kovanım, seksen bin kadar arım var ve yıl boyu kavanozlarca bal üretiyoruz. Kovanları kızlarım için kurmuştum. Blue ve Rumi’nin korkunç alerjileri var ve balın iyileştirici özellikleri sonsuz.” Gwyneth Paltrow bal sevdalısı ünlülere bir başka örnek. Balı farklı şekillerde tariflerine kattığını belirten girişimci, Goop adlı wellness platformunda bal içerikli bakım ürünlerini sağlıklı yaşam meraklılarıyla buluşturuyor. Kourtney Kardashian, Kate Hudson ve Madonna gibileri de son dönemde adını sık duyar olduğumuz balın doğal güçlerine inananlardan.

Royal Jelly de tam bu noktada devreye giriyor. Türkçede arı sütü olarak bilinen bu özel sıvı, temelde işçi arıların tükürük bezlerinin ürettiği, beyazdan sarıya çalan, süte benzer jelatinimsi bir salgı. Tüm işçi arılar ortak bir içgüdüyle kraliçe arıyı bu salgıyla besliyorlar. Salgı sayesinde diğerlerine oranla daha fazla gelişen ve daha uzun yaşayan kraliçe arı, ömür boyu bu özel salgıyla beslenmeye devam ediyor. Salgının küçük bir kısmı da kovandaki larvalara veriliyor; zira kraliçe arı kadar tüketmeseler de büyüyüp gelişmek için bu besine ihtiyaçları var. Kovanların aranan gıdası Royal Jelly’ye son yıllarda kozmetik ürünleri zenginleştiren bir içerik, sağlığa katkıda bulunan besin takviyeleri olarak da sık sık rastlıyoruz.

Peki, jeller, kapsüller ya da arı sütünden zengin bakım ürünleri iddia edildiği üzere genç bir cilt, güçlü bir bağışıklık sistemi ve sağlıklı bir bünyenin sırrı olabilir mi sahiden? Araştırmalara göre sorunun kısa cevabı, evet. Yağ asitleri, protein bileşenleri, fenolik asit ve B vitamininin birleşiminden oluşan bu süper besinin faydaları kan şekerini dengelemekten yüksek kolesterolü kontrol altına almaya, menopoz semptomlarını ve premenstrüel sendromu hafifletmekten uzun ve sağlıklı yaşama kadar uzanıyor.

Son yıllarda yükselişe geçmiş olsa da günümüzden binlerce yıl öncesine, Antik Yunan’a, Mısır tanrılarına uzanan bir hikayesi var Royal Jelly’nin. Eski Yunanlılar ve Mısırlılar arı sütüne ambrosia, yani Olimpos tanrılarının ölümsüzlük yiyeceği adını verirler. Tarihte yulaf lapasını andıran, beyazımsı bir tür jöleye benzeyen ambrosia’yı sağlıkla, dirençle ilk kez düşünür Aristo ilişkilendirir. Hatta arı sütünün entelektüel kapasiteyi de artırdığını öne süren filozof, söylenene göre okulundaki öğrencilere kahvaltı olarak bal ve arı sütü sunar. Öte yandan, Antik Mısırlılar tarafından güzelliği pekiştirdiğine inanılan, Kleopatra’nın da güzellik sırrı arı sütü, çok geçmeden bir kozmetik ürüne, geleneksel Çin tıbbında ise uzun yaşam ve cinsellikle bağdaştırılan bir sağlık takviyesine dönüşür. Fransız bilim insanı René Antoine Réaumur, kraliçe arının diğer arılara oranla daha fazla gelişmesini arı sütü ile beslenmesine bağlayınca, bu doğal içerik Fransız kadınlarının da güzellik sırrı haline gelir. Dünyanın bütün uygarlıklarının birer birer keşfettiği bu süper besin, 1860’lı yıllarda apiterapi, yani arı terapisi adıyla alternatif tıpta da yerini alır.

Doğal arı sütünün farklı faydalar sağlayan farklı formları var. Taze, jel kıvamındaki süper besini doğrudan tüketerek bağışıklık güçlendirici etkilerinden yararlanabileceğiniz gibi, bir bakım içeriği olarak cildinize de uygulayabilirsiniz. İçeriği ham formunda cilde uygulamak kulağa hoş gelmediyse, arı sütü içeren ürün alternatifleriniz de var. Zira bu tip ürünler de gücünü içeriğin nem tutucu, kolajen artırıcı, yara iyileştirici ve anti-enflamatuar etkilerinden alıyor. Sıcakların kavurduğu yaz günlerinde tüm ciltlere merhem olmaya aday bir içerik. Üstelik tahriş edici etkileri olmadığından, arı sütü içeren ürünler retinoid’ler gibi agresif içeriklerle birlikte kullanıldığında cildi yormuyor. Arı sütünün artırdığı nem ve kolajen üretimiyle ince çizgiler ve kırışıklıkların görünümünü hafifletmek, nemli, esnek ve dolayısıyla genç bir cilt görünümüne yaklaşmak mümkün. Cildi bakterilerden de arındıran arı sütü, yanıklar, akneler ve akne izlerinin tedavisinin yanı sıra koyu lekeleri hafifletmek üzere de başvurulan bir içerik. Aknelerde bu denli etkili olmasının nedenlerinden biri diğeri arı sütünün sebum dengeleyici özellikler taşıması.

Her ne kadar doğal olsa da arı sütünü bir hekime danışarak tüketmekte fayda var. Uzmanlara göre arı sütü arı ve bal alerjileri, ayrıca astımı olan kişiler için sakıncalı olabilir. Hamileler ve emziren annelerin de uzak durması gereken arı sütü, genel anlamda bağışıklık sistemini desteklemek üzere önerilen takviyelerden. Bu süper besini hangi formda alırsanız alın, etkileri güçlendirmek için diyetinize farklı birtakım eklemeler yapabilirsiniz. Örneğin C vitamini, ekinezya, ginseng ya da propolisle kombinleyerek tüketebileceğiniz arı sütünün yorgunlukla başa çıktığı ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmış; ki zaten C vitamini içeren kimi takviyelere halihazırda eklenen bileşenlerden biri bu. Almanız gereken doza dair keskin bir sınırlandırma olmasa da uzmanlar her takviyede olduğu gibi aşırıya kaçmamanızı, günlük 1000 miligramı aşmamanızı, altı aylık kürler halinde tüketip ardından birkaç ay ara vermenizi öneriyor. Doz ayarıyla uğraşmamak için Solgar’ın Royal Jelly 500 adlı takviyesi ideal bir alternatif olabilir. İçeriğin ham, jel formunu kullanmak isteyenler için önerilen doz ise bir çay kaşığının çeyreği kadar miktarda, günde iki seferi aşmadan tüketilmesi. Yemekle ya da aç karnına alınabilen arı sütünü sabahları smoothie’sine karıştıran da var tostuna süren de. Örneğin Kourtney Kardashian güne Beekeeper’s Naturals markasının Superfood Honey ürününden bir kaşık alarak başlıyor. Kendall Jenner da içeriğe hem uykusuz gecelerin sabahında aç karnına, enerji açığını kapatmak hem de evde doğal içerikleri karıştırarak yaptığı cilt maskesini güçlendirmek için başvuruyor. Madonna selülit görünümüyle savaşmak için Dr. Organic’s’in Organic Royal Jelly ürününü tercih ediyor. Fit görünümü ve aktif yaşam stiliyle bilinen Kate Hudson ise hamilelik sonrası oluşan çatlakları gidermek ve daha sıkı bir doku elde etmek için aynı ürüne başvuruyor. Ya siz arı sütünüzü nasıl alırdınız?