AN’a Davet

Karolina Kurkova, Fotoğraf: Steven Meisel, Vogue Amerika, 2004

Meditasyon yapan kişilerin birçoğu daha mutlu ve sağlıklı bir hayata sahip görünürler. Ya da mutlu, sağlıklı ve başarılı olan kişiler yaşamlarında meditasyona daha fazla yer açanlardır. Her iki ifadenin de farklı yönlerden ortak bir noktaya ışık tuttuğunu düşünenlerdenseniz kökeni Hinduizm ve Budizm felsefesine dayanan, son yılların en popüler terimlerimden “mindfulness” dünyasına adım atmışsınız demektir. 

Daha önce meditasyon, mindfulness veya pozitif psikoloji uygulamalarından herhangi birini deneyimlemiş ve bunlardan hiçbirinin size uygun olmadığı kanısına varmışsanız, öncelikle yalnız olmadığınızı söyleyelim. 

Şimdi bu konuyu farklı bir açıdan ele alarak, kendinizi veya daha önce denediğiniz teknikleri yargılamayı bırakarak, bu pratiği nasıl geliştireceğinize odaklanmaya hazır mısınız? Bazen yaşamda hedefimize ulaşmak için ihtiyacımız olan tek şey çok ama çok ufak bir yönlendirmedir. 

Kişinin şimdiki anda bilinçli bir halde geçmiş ve gelecek kaygılarından uzak bir tutumla var oluşunu ifade eden, mindfulness pratiğine üç basit adımda yeniden hayatınızda yer açmak için yepyeni bir reçete ile karşınızdayız; 

1. Adım: İşe otomatik pilotu bir süreliğine durdurmakla başlamak iyi fikir olacaktır. İki dakikalığına yavaşlayın ve tüm farkındalığınızı o an ne yapmakta olduğunuza getirin. Aklınızdan geçen düşünceleri fark ederek o anda tam olarak var olmayı deneyin. Mevcut duygularınızı tanımlayın ve bedeninizden akmalarına izin verin. Özünüzle bağlantıda kalarak, o an her ne oluyorsa kabulü seçmeyi deneyimleyin. 

2. Adım: 1 dakika boyunca tüm dikkatinizi nefesinize getirmeyi deneyin. 

Bu aşamada sadece nefesinize odaklanırken, her nefes alışverişinizde göğüs kafesinizin yükselip alçalmasını izleyerek, ciğerlerinize dolan havayı hissetmeye çalışın. Bedeninizin seçtiği nefes alma verme modelini keşfederek, farkındalıkla kendinizi o anın içine bırakmayı deneyimleyin. 

3. Adım: Bu son aşama tüm farkındalığınızı öncelikle bedeninize getirmek ve sonrasında dışarıya yönlendirmekle ilgilidir. 

Gözlerinizi kapatarak bedeninizde oluşan tüm hislere odaklanmak iyi bir başlangıç olacaktır. Yüzünüzdeki kasların durumunu, varsa omuzlarınızdaki gerginliği fark ederek, iç gözünüzle dingin bir beden taraması yapmayı deneyin. Bir süre sonra dikkatinizi çevreden gelen seslere, etrafta var olan renk ve objelere de odaklayarak, tüm duyularınızla anda gözlem yapmayı deneyimleyin. 

Hazır olduğunuzda, pratiğinizi tamamlayarak gözlerinizi yavaşça açın. Bu çalışma ile elde ettiğiniz değerli farkındalığı, tüm gününüze taşımak için her zamankinden farklı bir seçim yapmayı arzu ederseniz o gün kolunuza yeni bir bileklik takın veya saatinizi sol eliniz yerine sağ elinize takmayı deneyin. Bu küçük farkların, ne denli büyük farkındalıklar yaratacağına inanamayacaksınız.