Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bu Irina Shayk'ın New York'taki bir görüntüsü değil, Londra'daki birinin - herhangi birinin - görüntüsü. Çünkü üzerinde kapüşonlu sweatshirt ve bol kesim jean pantolon ile Martine Rose marka spor ayakkabılar var. Aynı Tudor burunlu futbol botlarını Cannes Film Festivali'ne katılırken nude-illüzyon elbiselerle giymişti. Bu görünümü "New York "un aksine bu kadar "Londra" yapan şey tam olarak şu: "havalı" olmaya çalışmama hali.
Bu, New Yorkluların İngilizlere nazaran daha az başarılı giyindikleri anlamına gelmiyor. Sadece, genel olarak konuşursak, Londralılar giyinme konusunda daha az dikkat çekici bir yaklaşıma sahiptir. Ne de olsa İngilizlerin çoğunda bir ölçü ve ihtiyat duygusu ve biraz da eksantriklik vardır.
Irina elbette bir Rus ama bu konumuzun dışında. Bu görünümü Vogue House'da ya da Notting Hill ve Deptford'daki otobüs duraklarında beklerken gördüm. Daha günlük ve laubali ve dışarıdan bakıldığında ilginç ya da "modaya uygun" olma amacı taşımıyor. New Yorklular Thom Browne ve Christopher John Rogers'ın titreşim yükselten tasarımlarını giymeyi severken, Londralılar karakterlerini içlerinde tutmayı tercih ediyor. Bir kapüşonlu sweatshirt ve jean pantolonla.