Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
10-11 Mayıs hafta sonu için dijital platformlardan ve beyazperdeden ekran önerilerini derledik.
Hafta sonu yaklaşırken, gündelik koşuşturmacanın yorgunluğunu üzerimizden atmanın en iyi yollarından biri de kendimizi etkileyici bir yapımın atmosferine bırakmak olabilir. Bu hafta sinema ve dijital platformlarda öne çıkan yapımlar, yalnızca hikayeleriyle değil, oyuncu kadroları ve yaratıcı dünyalarıyla da dikkat çekiyor. Gerilimden komediye, dönem dramasından bilim kurguya kadar her zevke hitap eden önerileri sizin için derledik. Hala “ne izlesek?” diye düşünüyorsanız yazının devamında sizin için radarımıza takılan, kaçırılmaması gereken yapımları bir araya getirdik.
Paul Feig’in yönettiği ilk film A Simple Favor, beklenmedik sürprizlerle dolu, kara komedi türünde bir gizem hikayesiydi ve büyük ilgi görmüştü. Bu devam filminde, başrollerdeki Anna Kendrick (Stephanie Smothers) ve Blake Lively (Emily Nelson) tekrar bir araya geliyor. Film, Emily’nin suç dolu geçmişine rağmen hayatta kalmayı başarmasının ardından, bu iki “frenemy”nin (hem arkadaş hem düşman) yeni bir gizemin içine çekilmesini konu alıyor.
Tina Fey, 1981 yılında Alan Alda tarafından yazılıp yönetilen aynı adlı filmden uyarladığı bu yapımda, yıldızlarla dolu bir arkadaş grubunun bir yıl boyunca birlikte geçirdiği dört tatili merkeze alıyor. Fey’e eşlik eden oyuncular arasında Steve Carell, Colman Domingo ve Will Forte gibi isimler yer alıyor. Hikaye, samimi arkadaşlar arasında yaşanan gerginlikleri ve değişen dinamikleri konu alıyor. Bir arkadaşın gruptan uzaklaşması ve yeni, çok daha genç bir sevgiliyle gelmesi, tatilin havasını bir anda değiştiren sürtüşmelere neden oluyor. Dostluk, kıskançlık ve zamanla değişen ilişkiler üzerine hem komik hem dokunaklı bir anlatım sunuyor.
Bu dönem draması, ünlü yazar Jane Austen'ın kız kardeşi Cassandra Austen’ın hayatına odaklanıyor. Dizi, Gill Hornby’nin çok satan romanından uyarlandı. Cassandra’nın yıllar sonra geçmişle yüzleştiği bir dönemde geçiyor ve Austen'ın mektuplarını neden yaktığını ortaya koymaya çalışıyor. Hikaye boyunca, iki kız kardeşin ilişkisi, Jane’in yazarlık hayatı ve kadınların o dönemdeki sosyal konumlarına dair birçok detay incelikli bir şekilde işleniyor. Yavaş tempolu ama duygusal açıdan yoğun olan bu yapım, Austen hayranlarına edebiyat tarihinin bilinmeyen bir yönünü sunuyor. Aynı zamanda kadınlar arası dayanışma, sırlar ve fedakarlık temalarını da güçlü şekilde işliyor.
Marvel Sinematik Evreni’nin karanlık yüzü Thunderbolts, Marvel kahramanlarından ziyade, sorunlu geçmişlere sahip anti-kahramanları bir araya getiriyor. Kadroda Florence Pugh (Black Widow), David Harbour (Red Guardian), Sebastian Stan (Winter Soldier), Wyatt Russell (U.S. Ajanı) ve daha birçok tanıdık yüz yer alıyor. Bu karakterler, klasik Avengers ekibinin tam tersi olarak, genellikle hükümetin çıkarları doğrultusunda çalışan, bazen etik dışı yollara başvuran bir görev gücü oluşturuyor. Aksiyon dolu sahnelerin yanı sıra, karakterlerin içsel çatışmaları da ön planda tutuluyor.
Latin Amerika'nın en kült grafik romanlarından birine dayanan bu dizi, Héctor Germán Oesterheld’in efsanevi eserinden uyarlandı. Dizi, Buenos Aires’te bir gün aniden başlayan ve insanları öldüren zehirli bir kar yağışıyla başlıyor. Hayatta kalan bir grup insan, sadece doğayla değil, görünmeyen bir uzaylı tehditle de savaşmak zorunda kalıyor.
Ancak dizinin arka planında yer alan gerçek hikaye çok daha çarpıcı.
Bu distopik bilim kurgu, yalnızca hayatta kalma ve direniş değil, aynı zamanda faşizme karşı direnişin bir alegorisi olarak da değerlendirilebilir.
Star Wars evrenine bambaşka bir pencere açan bu animasyon antoloji dizisi, serinin hayranlarını galaksinin en karanlık ve tehlikeli noktalarına götürüyor. Her bölüm, farklı bir karakterin perspektifinden anlatılıyor ve öne çıkan iki ikonik kötü karakter dikkat çekiyor: Asajj Ventress ve Cad Bane. Dark Disciple olaylarının ardından ölü sanılan Asajj Ventress, gizemli bir şekilde geri dönüyor ve hayatta kalmak için beklenmedik bir müttefikle iş birliği yapmak zorunda kalıyor. Diğer yandan, galaksinin en ölümcül ödül avcılarından biri olan Cad Bane, artık yasanın tarafında olan eski bir dostuyla ölümcül bir çatışmaya sürükleniyor. Dave Filoni’nin yarattığı bu yapım, klasik Star Wars hikayelerine kıyasla çok daha karanlık, karakter odaklı ve yetişkin temalara sahip. Galaksinin suç, ihanet ve hayatta kalma mücadelesiyle dolu yer altı dünyasını keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir yapım.
Henüz vizyona yeni giren ve pek çok kişi tarafından merakla beklenen bu gerilim filminde, Meghann Fahy, trajik bir kayıptan sonra hayatını yeniden düzene sokmaya çalışan dul bir anneyi canlandırıyor. İlk randevusunda bir anda gizemli ve tehditkar mesajlar almaya başlıyor ve bu durum kısa sürede bir kabusa dönüşüyor. Bu da Drop’un, sadece korkuta değil, izleyiciyi psikolojik olarak da sarmalayan bir yapım olmasını sağlıyor.