Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yüksek moda minimalizmin yollarından çok kez geçti. Zamansızlık, giyilebilirlik ve kaygısız stil oluşturma amaçlarını güden normcore’dan kayıtsız lükse kadar trendsizliğin farklı şekillerini inceliyoruz.
Stilde zamansızlığı ve kaygısız tavrı benimseyen modaseverler... Zaman sizin zamanınız. Her daim minimalist yanıyla tanıyıp bildiğimiz kesimi ayrı tutarsak gemisini maksimalizmin kıyılarında yüzdürenler, tasarım rotasını moda rüzgarının yönüne kırıp yalınlaşma eğiliminde. Jarse tayt üzerine siyah triko ve gri kapüşonlu hoodie giyen, saçları rüzgarda dağılmış kadınlar kütüphaneye veya spor salonuna gitmiyor, Palais d’Lèna’da Miu Miu’nun 2023-24 Sonbahar/Kış podyumunda yürüyordu. İflah olmaz maksimalist Alessandro Michele’nin renkli ve eksantrik dünyasıyla Sabato De Sarno’nun ilk koleksiyonu arasında tampon görevi gören Gucci 2023-24 Sonbahar/Kış defilelerinde günlük stilin koşuşturmacası vardı. Beyaz veya çizgili gömlek düşük bel bol pantolonla eşleştirildi, blazer ceketle görünüm çok daha cool bir havaya büründü. Bottega Venetta’da model atlet ve boyfriend denim giyiyordu, algılarımızı açık tutup dikkatlice incelediğimizde denimdeki deri illüzyonu ve zanaatkarlığı fark edebiliyorduk. Bir başka örnekte Fendi’nin trençkotunun astarındaki parıldayan pullar ancak model yürüdüğündeki salınım hareketinde belli oluyordu. Tasarımcı J. W. Anderson Loewe’de devasa antoryum çiçeği ve piksellerle dolu yaz sezonunun ardından ferah siluetler ve yekpare parçalarla ortaya çıkıyordu; Hermès’te binicilik kulübü stili, kahverengi ve bordo tonlarındaki monokrom zarafetiyle atmosferin lüks katmanlarında gezindi. Miuccia Prada ve Raf Simons’ın omuz omuza verdiği Prada’da bembeyaz mini, midi, kloş eteklere yine aynı renkten umutla açmış çiçekler işlendi. Bu etekleri devetüyü, lacivert, gri kaşmir trikolarla kombinasyona sokup mütevazı stil ön plana çıkarıldı.
Lüksün tanımı kimi çevrelerce tartışmalı olsa da, moda tarihinin her döneminde lüksleştirilmiş minimalizm mevzubahis olmuştur. Bu trend devrine göre zamansızlık, old-money aesthetic, normcore, Rich-Mom energy, geçtiğimiz yazı etkisi altına alan Sessiz Lüks veya 2023-24 Sonbahar/Kış sezonunda tanımladığım Kayıtsız Lükse evrilse de hepsine tek nefeste ‘trendsizlik trendi’ kümesinin elemanları diyebiliriz. Bu tanımı açacak olursak: Trendsizlik trendi modayı hızlıca tüketmek yerine modaya sağduyulu ve özenli yaklaşımı benimser. Doğru zamanda doğru parçaya yatırımı teşvik ederek uzun yıllar kullanımını sağlar, özümsenmiş bir stilin kurallarını çizer. Kümenin elamanlarından yüksek modaya en çok nazı geçenlerin geçmişine bakacak olursak fazla eskiye gitmeyeceğimiz aşikâr.
Proenza Schouler
Minimalizm, 1960’ların Amerika’sında resim ve heykeldeki gelenekselciliği reddedip yeni yalın yaklaşımların izinden giden sanatçıların kullandığı terim olarak literatüre giriyor. Benzer bir yaklaşımla modada minimalizm, giysinin işlevsel kalıpta olmasına, kumaş kalitesine, tasarımda tek renk kullanılmasına ve zahmetsiz geometrik çizgiler içermesine dayanıyor. Kavramsal olarak ilk örnekler 80’lerin curcunalı ve avangard modasına tepki olarak Donna Karan, Calvin Klein gibi modaevlerinden geliyor. Bununla birlikte Issey Miyake, Martin Margiela gibi minimalist moda ve felsefeyi birleştiren tasarımcılar kıyafetlere yenilikçi yaklaşımlarını sunan tarafta yer alıyor. 90’lı yıllardaysa ana akım moda trendine kayan minimalist yansımalar koleksiyonların başını çekmeye başlıyor ve Ann Demeulemeester, Helmut Lang, Jil Sander, Hüseyin Çağlayan gibi tasarımcılar yalın gustolarını koleksiyonlarına yansıtıyor. 2000’lerde duraksayıp 2008’deki global krizle birlikte moda sahnesine geri dönen minimalizm bu sefer unisex ve giyilebilir parçalara dayanan Normcore’a evriliyor. Yalnızca trend olarak değil, yaşam felsefesi olarak da adlandırabileceğimiz bu stil ne trendlerin içinde kalıyor ne de büsbütün dışında... 2014 yılında kurulan İsveçli Totême, Celine’in Phoebe Philo günleri, Olsen ikizlerinin The Row’u ve Victoria Beckham, bu dönemin örneklerinden sadece birkaçı.
Bugüne geldiğimizdeyse geçtiğimiz yıldan beri Sessiz Lüks trendi modanın spot ışıklarını aydınlatıyor. Covid-19 pandemisinin ardından peş peşe gelen avangard koleksiyonlar, evcimenlikten hızlı yaşama dönüşün getirdiği bedensel ve zihinsel yorgunluk, rahat kıyafetlere eklemlenmiş stilin bir anda yüksek modanın can alıcı trendlerine uyum sağlamasında zorlanması bir patlamaya sebep olarak rafine, zahmetsiz ve zamansız Sessiz Lüks kavramını ortaya çıkarıyor. Elbette Succession dizisinin reddedilemez etkisi, trend fabrikası TikTok’un benimsemesi trendi köpürten medya tarafı oluyor. Sessiz Lüks ile fiyat etiketleriyle tartışılan bazı markalar bir anda modaseverlerin göz bebeği haline geliyor. Nitekim kemik müşterileri dışında unutulmaya yüz tutmuş Brunello Cucinelli 2023 yılında büyüme oranları ve açıkladığı 1,14 Milyar Euro kârla yüzünü modanın sıcak güneşine dönen taraf oluyor. Bugün logosuz bir The Row çantasına sahip olmak herkesi cezbediyor, Loro Piana’nın beyzbol şapkası sold out oluyor.
Sessiz Lüks’ün ardından 2023-24 Sonbahar/Kış sezonuyla gelen Kayıtsız Lüks ofis giyimini güncelliyor ve salaşlığı önemsiyor. Tory Burch' ün modern şehirli kadınlara serbest stil alanı sunduğu koleksiyonunda gömlekler saten pantolonların dışında kaldı, trikolar neredeyse omuz hizasındaydı. Lemaire’da ceketlerin boyları uzamış, gömlekler nizami hizadan çıkıp bele bağlanmıştı. Tove’da manşetler ceketten çıkıyor, Proenza Schouler’de ceket belden sıkıca bağlanıp kırışıklığı kimsenin umrunda bile olmuyor. The Row’un 2024 Resort koleksiyonundaki takımlarsa bizi maziye götürüyor. Özellikle bol kalıp görünümler 1990 yılında Golden Globe ödüllerinde Julia Roberts’ın giydiği ikonik gri takım elbisesine benziyordu. Tek eksik kravattı…
Loewe
İkonlardan söz açmışken trendsizlik trendine uyum sağlamış birkaç isim özellikle bahsedilmeyi hak ediyor. Carolyn Bessette-Kennedy’nin Calvin Klein’daki kariyerinin etkisiyle 90’lardaki minimalist sevdası ayrı bir tartışmanın konusu. Kahverengi ve siyah gibi renkleri bir araya getirebiliyor, mücevher ve saatte lüks markaların en gösterişsiz modellerini tercih ediyordu. Gwenyth Paltrow’un mahkeme stili, amacını aşarak sessiz ve derinden bir moda şovuna dönüştü. Katie Holmes kâh Khaite trikosuyla kâh Rich-Mom Energy ile New York caddelerinde koşturdu. Kendall Jenner ve Sofia Richie trendsizlik trendinin obsesifleriydi.
Öyle görünüyor ki yüksek modada bu akım varlığını sürdürmeye devam edecek. 2024 İlkbahar/Yaz sezonunu açmaya sayılı günler kala Alaïa, Emporio Armani, Gabriela Hearst ve bu sezon podyumlara dönen Carven bu bayrağı taşıyacak isimlerden bazıları gibi görünüyor.
Örneklerden de anlaşıldığı gibi günümüzde stil personasını yansıtma biçimi kaliteli kumaşın usta terzi tezgahlarında işlendiği, detayları derinlemesine anlayabilmek için temel moda bilgisinin gerektiği, aksesuardan ana parçalara kadar logonun devre dışı bırakılıp sadeliğin kutsandığı yatırımlık, zamansız parçalardan geçiyor. Aynı zamanda stilde stabil düzenin varlığı, hızlı modanın ekolojik tehdit olarak algılandığı, gardırop klasiği parçalara yönelişin yaşandığı bugünlerde epey kıymetli. Haliyle modaevleri stilinde trendsizlik trendinden yana olan müşterilerini yabana atmıyor, koleksiyon larında zamansız parçalara mutlaka yer veriyor, hatta bazen tüm koleksiyonu buna adıyor. Nitekim zamansız ve kaygısız stilin renk kodlarının belirli olması -siyah, gri, bej-, rahatlıkla stilize edilmesi ve en önemlisi nesiller değişse bile her zaman geçerliliğini koruması gardırop klasiklerini birkaç adım öne çıkarıyor. Her ne kadar güncel trendleri takip etme yarışına katılmak oldukça zevkli gibi dursa da Brunello Cucinelli’nin kaşmir kazağını Loro Piana’nın saf ipek kumaştan pantolonu ve Max Mara’nın ikonik paltosuyla birlikte giymek sizi asla yanıltmaz. Risk almamak ve iyi göründüğünü bilmenin verdiği özgüvense yatırımlık parçaların size bir hediyesi olacak..