Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
New York, Londra, Milano ve Paris derken bir moda maratonunun daha sonuna geldik. Peki, bu maratonun galipleri kimler?
Miuccia Prada'nın Miu Miu'su, Sonbahar/Kış 2017-18 sezonu için hemcinslerine muhteşem bir çağrıda bulundu: "Gelecek kaygısıyla dolup taşmışken ihtişamımızın kaygısız olması imkansız. Güzelliğin binbir türlü formunu keşfetmiş olmaktan çok mutluyum. İçinizdekileri yansıtmaktan korkmayın! Kaygılı da olsa ihtişam iyidir!"
40'lardan 70'lere uzanan bir stil rehberi sunan Miu Miu'nun farklılıkları barındıran çok çeşitli model kadrosu da sezonun en iyilerindendi.
Demna Gvasalia'nın Balenciaga için oluşturduğu cool zarafet, kesinlikle alkışı hak ediyor. Geçtiğimiz sezon düşük omuzlu ceketleri ve XXL çantalarıyla trend raporuna güçlü bir imza atan Balenciaga, Sonbahar/Kış 2017-18 sezonu için de son derece istikrarlı. "Balenciaga'da bir kıyafetin nasıl taşındığı, yeni kıyafetlere ilham verir." diyen Gvasalia'nın düşük omuzlarının etkisi bir sezon daha sürecek.
İlk kez kadın ve erkek giyim koleksiyonunu bir arada tanıtan Alessandro Michele’den yepyeni tasarımlar bekleyenler hayal kırıklığı yaşamış olabilir. O, her sezon yeni ama küçük hikayeler yazmaktansa, büyük hikayenin üzerine eklemekten yana. "Benim dünyam bu. Kendi okyanusumda keşfederek yüzmek istiyorum. Dünyanın akışını biraz yavaşlatmak lazım. Etrafımızda neler olup bittiğini yansıtabilmek için yavaşlamak şart." diyor Michele defile öncesi kuliste verdiği genel röportajda.
Gucci için bir simyager bahçesi kuran Michele, geçmişten günümüze her zamanki gibi yine bir seyir halinde. Her sezon biraz daha kalabalıklaşan Gucci bahçesinde bu sefer 17. ve 18. yüzyılın Japonyası'na ait simgeler de var, 70'lerin ve 80'lerin Hollywood romantizmi de. Bu yüzden koleksiyonda yer alan her tasarımı başlı başına bir sergiye benzeten moda yazarı ve eleştirmeni Sarah Mower'a katılmamak mümkün değil.
Paris Moda Haftası'nı ikinci Saint Laurent koleksiyonuyla açan Anthony Vaccarello, Paris'in yağmurlu havasına aldırış yeni kreatif direktörlük koltuğunda nasıl parladığını podyuma yansıttı. İlk koleksiyonunu gece kuşlarına ithaf eden Vaccarello, bu sezon geceyi sevenler kulübünü cazibe spotlarıyla aydınlatıyor.
Stelle McCartney, çevre dostu moda bilincinin dışında son derece zeki, rafine ve kusursuz tasarımlara imza atıyor. Sonbahar/Kış 2017-18 defilesi de bu kusursuzluğun önemli bir göstergesi.'
Seksi atletizm' fikrinden yola çıkarak hem kadınlığı, hem de kadının gücünü kutlayan koleksiyonun desenlerine ve trençkotlarına dikkat!
Donatella Versace'nin güçlü kadınlar ordusu Sonbahar/Kış 2017-18 sezonu için çok iyi hazırlanmış. Eşitlik, adalet ve aşk üzerine kurulan Versace koleksiyonu sadece karakterli tasarımları değil, kadınlığın eşsiz karakterini de kutluyor.
Uzun bir aradan sonra ilk kez Riccardo Tisci'siz bir Givenchy koleksiyonuyla tanıştık ama Tisci'nin eksikliği sadece fizikseldi. Givenchy'nin tasarım ekibi, başarılı kreatif direktöre saygı duruşunda bulunarak Tisci imzalı ikonik Givenchy tasarımlarını yeniden yorumladı. 12 yıllık Tisci geçmişini son derece etkileyici ve başarılı bir tasarım diliyle anlatan Givenchy ekibinin bu anlamlı hareketi Givenchy'i Sonbahar/Kış 2017-18 sezonunun en iyilerine dahil ediyor.
Louvre Müzesi, Louis Vuitton Sonbahar/Kış 2017-18 defilesiyle tarihinde ilk kez bir koleksiyon tanıtımına ev sahipliği yaptı. Koleksiyonun güçlü dilinin yanı sıra Nicolas Ghesquièr'nin verdiği birlik ve beraberlik mesajı Louis Vuitton'u bu sezon her zamankinden daha farklı bir yere taşıdı.
"Bazı insanlar bizleri ayrıştırmaya çalışsa da, moda her zaman birleştirici olmuştur." diyen Ghesquièr'nin tasarımları da bu cümle kadar anlamlıydı.
New York Moda Haftası’nın kapanışı, her zamanki gibi Marc Jacobs’tan soruldu. Son birkaç sezondur harika kapanışlara imza atan ikonik tasarımcının geçtiğimiz sene Lady Gaga’yı yürüttüğü podyumunu hatırlayın. Özgür hikayeleriyle modayı sahnesini demokratikleşktirmekle meşgul olan Marc Jacobs, Sonbahar/Kış 2017 sezonu için hip-hop kültüründen besleniyor.
Kendi öğrencilik yıllarına göndermede bulunan Marc Jacobs, hip-hop'ın gençliği temsil ettiğini düşünerek rotasını sokakta giyilebilecek tasarımlara çeviriyor. Sokak kültürünü yüksek moda podyumuna taşıyan Jacobs'ın tasarımları hiç olmadığı kadar pratik ve sokağa hazır.
John Galliano, yine deneysel, kışkırtıcı ve sınırları zorlayan bir Maison Margiela koleksiyonuyla çıktı karşımıza. Galliano, bugüne kadar hiçbir tasarımında siyasete bir gönderme de bulunmasa da, Sonbahar/Kış 2017-18 sezonunda kullandığı gizli Amerika sembolleriyle dünyanın gidişatından duyduğu endişeyi belki de ilk kez bu kadar açık ve net yansıtmış oldu.