Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Oscar ödüllerinde yıldızların ışığını artırmak için onlara mücevher verme geleneğini o başlattı. Dünyanın en çok ziyaret edilen müze objelerinden biri onun bağışı. 20. yüzyıldan bu yana yaratıcılığın, mükemmeliyetçiliğin ve ince zevkin ifadesi olan Harry Winston’ın kurucusunun, mücevhere yeni bir anlam katan ilham dolu hikayesine kulak verin.
Mücevhere olan merakının doğuştan geldiğini ve değerli taşların onu her zaman büyülediğini dile getiren Harry Winston, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyayı etkisi altına alan ekonomik zorlukların arasında içgüdülerine kulak verdi; yeteneğinin ve hayallerinin peşini bırakmadı. Onun hikayesi, en güç zamanların ardından güneşin nasıl da parlak doğabildiğinin bir kanıtı.
Henüz on iki yaşındayken yerel bir rehine dükkanında bir tepsi değersiz mücevher arasında 2 karatlık bir zümrütü fark eden bir göz onunki. Dükkan sahibinin değersiz bir sahte mücevher sandığı parçayı 25 sente alarak, iki gün sonra 800 dolara satan Winston; elmastan anlayan olağanüstü bir göze, bir elmasın nihai potansiyelini açığa çıkarmak için bazılarının altıncı his diyebileceği özel bir yeteneğe sahipti. On beş yaşındayken okulu bırakıp babasının Los Angeles’taki küçük mücevher mağazasında çalışmaya başladı. Elmas ve değerli taş bilgisini burada pekiştiren Winston, 1920 yılında, doğduğu şehir New York City’ye dönerek ilk şirketi Premier Diamond Company’yi kurdu ve aile mücevheri mezatlarıyla, bütçesine alternatif bir kaynak yaratarak daha uygun değerli taşlar satın almaya başladı.
Doğuştan gelen yeteneğine güvenen Winston, zamanın en ünlü aile satışlarında mücevher koleksiyonlarının tamamını satın alarak değerli taşları demode montürlerinden çıkardı. Onları yeniden kesti ve her bir taşı, doğal güzelliğini ve pırıltısını pekiştiren daha çağdaş tarzlarda sundu.
Winston’ın aile mücevherleri piyasasında 1920’ler boyunca devam eden başarısı ona işini büyütme şansı verdi ve 1932’de Winston Premier Diamond Company’yi kapatıp kendi adını taşıyan Harry Winston, Inc. markasını kurdu. Kendi mücevherlerini tasarlamaya, üretmeye ve satmaya başladı.
Yıllar içinde genelde ham elmas olarak satın alınan bu inanılmaz taşlar, doğru kesilerek Harry Winston’ın ellerinde efsanevi değerli taşlara dönüştü, ona Elmasların Kralı unvanını kazandırdı.
Winston, doğadaki geometriden ilham alarak üstün zanaatın öne çıktığı mücevher tasarımında devrim yaratan, markanın halen en çok beğenilen motiflerinden olan “clustering” (kümeleme) olarak bilinen özgün bir teknik yarattı.
Daima yeniliğin peşindeydi. 1944 Akademi Ödülleri’nde The Song of Bernadette filmindeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan Jennifer Jones’a mücevherlerini sunarak, Oscar töreni için bir kadın oyuncuya mücevher veren ilk mücevherci oldu. Bu ona yalnız Yıldızların Mücevhercisi unvanını kazandırmakla kalmadı, günümüz kırmızı halı ihtişamında devrim yaşanmasını da sağladı. Marka bugün zarif tasarımlarıyla Gwyneth Paltrow, Halle Berry, Anne Hathaway, Natalie Portman, Scarlett Johansson, Jessica Chastain gibi birçoğu Oscar ödüllü oyuncuların ışık saçan görünümlerinde vazgeçilmez bir öğe.
Koleksiyonuna Jonker, Hope, Lesotho, Vargas gibi büyüleyici ünlü elmaslar katan Bay Winston’ın hayatı boyunca arzusu, işindeki başarısının ötesinde, elmaslara olan tutkusunu bütün dünyayla paylaşmaktı.
Bugüne kadar keşfedilmiş en büyük elmaslardan biri olan, 45.52 karat ağırlığındaki nadir mavi elmas Hope Elması, 1949-1953 yılları arasında Harry Winston’ın en etkileyici ve tarihi öneme sahip değerli taşlarının teşhir edildiği muhteşem gezici sergi The Court of Jewels’ın bir parçası olarak Amerika’yı turladı; her durakta, öncü yerel hayır kurumları için para toplanmasına katkıda bulundu.
Hope Elması’nın topladığı ilgiyi fark eden Winston, elması halkın daimi erişimine açmaya karar verdi ve 1958’de onu Washington D.C.’deki Smithsonian Müzesi’ne bağışladı. Bugün Smithsonian Müzesi’ndeki Harry Winston Galerisi’nde sürekli teşhir edilen parçalardan olan Hope Elması’nın yılda 7 milyonu aşkın ziyaretçi çektiği tahmin ediliyor. Bugün elmas, dünyanın en çok ziyaret edilen müze objelerinden biri.
Bay Winston’ın cömertlik mirasından ilham alan Harry Winston Inc., 2010 yılının Kasım ayında yeni bir yardımseverlik platformu olan Harry Winston Parlak Gelecekler (The Harry Winston Brilliant Futures™) Yardım Programını başlattı. Bu programla marka, dünyanın her yerinden dezavantajlı gençlerin önündeki engelleri kaldırmaya, onlara nitelikli bir eğitim ve hayatta başarılı olmak için gerekli beceriler kazandırmaya ve sağlıklı bir geleceğe sahip olmalarını mümkün kılmaya çalışan kurumları desteklemeyi sürdürüyor.
Bay Winston’ın yüce gönüllü ve yenilikçi tavrı, Harry Winston’ın göz alan mücevher tasarımları kadar ‘pırlanta gibi’ gençlere destek olarak ‘parlak’ bir gelecek yaratma tutkusunda da okunuyor.