Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yaz mevsimi yaklaşırken moda dünyası canlı pembeler ve neon tonlarından uzaklaşıp kovboyların peşine düşüyor.
Beyoncé’nin, son albümü Cowboy Carter’ı hiçbir şeyin gerçekten sona ermediği sözleriyle açması, bizleri Vahşi Batı’nın tozlu yollarını yeniden keşfetmeye davet ediyor. Biz de kraliçe arıdan aldığımız bu güçle, yazın geleneksel renklerinin ötesine geçiyor, kırmızı, beyaz ve mavi gibi canlı tonlarla dolu bir paleti kucaklıyoruz. Yıldız motifleri, Amerikan ruhu, dikkat çekici kemerler ve maceranın vaadi ile süslenmiş bir moda rodeosuna atılıyoruz.
Cowboycore trendi, şubat ayından itibaren istikrarlı bir şekilde popülaritesini artırıyor ve bizi Vahşi Batı’nın ruhunu çağdaş bir bakış açısıyla yeniden keşfetmeye davet ediyor. Uzun süredir Bella Hadid, Emily Ratajkowski, Kim Kardashian ve Dua Lipa gibi moda ikonları tarafından sahiplenilen bu akım, yaz sezonuna dinamizm katmaya devam ediyor. Beyoncé'nin son stüdyo albümü Cowboy Carter, Lana Del Rey’in eylülde yayımlanacak 10. stüdyo albümü Lasso, Kacey Musgraves’in Deeper Well çalışması ve hatta Ed Sheeran’ın bu stile olan yönelimi, Cowboycore’u sadece Amerika sınırlarını aşan değil, aynı zamanda küresel bir fenomene dönüştüren bir hareket olarak öne çıkarıyor.
Chloé 2024-25 Sonbahar/Kış
Cowboycore, kesinlikle moda dünyasında yeni bir fenomen değil. Kovboy estetiğine olan tutku, moda ve pop kültürü alanlarında uzun süredir varlığını sürdürüyor ve bu fenomene olan ilgi son birkaç sezondur daha da artıyor. Clint Eastwood’un kült filmi Unforgiven’dan, Jean-Marc Vallée’nin Dallas Buyers Club’ına, Madonna’nın 2000’lerin başında Music eşliğinde country müziğe olan yöneliminden Britney Spears ve Justin Timberlake’in ikonik denim görünümüne ya da Lady Gaga’nın 2010’ların sonunda Joanne albümüyle bizi tanıştırdığı country estetiğine kadar bu kültür modanın çeşitli dönemlerinde kendini gösteriyor ve bize kendini sık sık hatırlatıyor.
Bu estetik, Amerikan Batı’sının zengin mirası ile modern moda anlayışını ustalıkla birleştiriyor. Kovboy estetiğinin temel öğeleri olan denim, deri aksesuarlar, geniş kenarlı şapkalar ve püsküllerle bu stil; hem geçmişin sağlamlığını hem de özgürlüğün ve maceranın ruhunu yansıtmaya devam ediyor. Bu eşsiz karışım, klasik Batı simgelerine yenilikçi bir yorum getirirken, kovboy kültürünün cesur ve serbest yaşam tarzını ön plana çıkarıyor. Denim ve deri gibi malzemeler, dayanıklılıkları ve işlevsellikleriyle, açık arazilerin zorlu koşullarına saygı duruşunda bulunurken, bandana ve şapkalar koruyucu işlevlerinin yanı sıra kişisel ifadeyi de güçlendiriyor; püsküller ise kıyafetlere hareket ve canlılık katmanın yanı sıra detaylara verilen önemi vurgulamaya devam ediyor.
Yaz mevsimine dörtnala ilerlerken, cowboycore akımı bizi kişisel tarzımızı özgürce ifade etmeye davet ediyor. Örneğin; Olivier Rousteing’in Balmain için özenle hazırladığı 2024 Resort koleksiyonu, kovboy şapkaları, denim kumaşlar ve ışıltılı taş detaylarıyla “Amerikan Rüyası”nı Fransız işçiliği ile birleştirerek çağdaş bir çerçevede yeniden yorumluyor. Londra merkezli Ahluwalia, geçtiğimiz sezonda, baştan aşağı geri dönüştürülmüş denim kıyafetleri ile bu kültüre uzaktan şapka çıkarırken, Chemena Kamali’nin vizyonuna emanet edilen Chloé, yeni kokesiyonuna püsküllü deri ceketleri dahil ederek bu akımın bir süre daha bizlerle olacağının mesajını veriyor.