Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Vintage tutkunları için Paris’ten Tokyo’ya, Londra’dan New York’a kadar dünyanın en iyi şehirlerini ve keşfetmeniz gereken vintage mağazalarını derledik.
Vintage artık yalnızca meraklılarının peşinden koştuğu bir niş alan değil; günümüz modasının en güçlü akımlarından biri. 2025 Pinterest Trend Raporu da bu yükselişi doğrular nitelikte: Son bir yılda ikinci el ürün aramaları tam yüzde 550 artış göstermiş durumda. Üstelik vintage parçalar, çoğu zaman yeni sezon koleksiyonlarının bile önüne geçiyor.
Zamansız tasarımların yeniden keşfi, sürdürülebilirliğin yükselişi ve bireysel tarzın ön planda olmasıyla birlikte vintage alışveriş artık alternatif değil; modaseverlerin öncelikli tercihi. Eskiden yalnızca koleksiyonerlerin saklı köşelerinde ya da sokak pazarlarında rastlanan parçalar, bugün Paris’in şık butiklerinden Tokyo’nun devasa mağazalarına, Londra’nın pazarlarından New York’un bohem semtlerine kadar dünyanın dört bir yanında moda sahnesinin merkezinde yer alıyor.
Artık bir Chanel ceket, yalnızca bir statü göstergesi değil; aynı zamanda sürdürülebilir bir seçim. 80’lerden kalma bir denim ceket ya da 90’ların slip elbisesi sadece nostalji değil; günümüz sokak modasının en iddialı parçaları. Kısacası vintage, hızlı üretimin temposuna meydan okuyan, bireyselliği ve bilinçli tüketimi destekleyen bir moda manifestosu haline gelmeye devam ediyor.
Yazının devamında dünya çapında öne çıkan vintage butiklere göz atın.
New York City, vintage alışverişin çeşitlilik açısından zirve yaptığı şehirlerden biri. Manhattan’ın lüks vintage butikleri ile Brooklyn’in bohem ikinci el mağazaları, şehrin çok katmanlı kültürünü yansıtıyor. Upper East Side’daki bir vintage dükkânında Truman Capote’nin davetlerinde giyilmiş tarzda couture elbiseler bulabilirken, Williamsburg’da 90’ların grunge ruhunu yansıtan deri ceketler ve retro sneaker’larla karşılaşabilirsiniz. New York’un vintage sahnesi, şehrin hızına ve dinamizmine paralel olarak sürekli değişiyor. Bu yüzden her ziyaretinizde yeni bir keşif yapmak garanti.
Öne çıkan mağazalar: Old The Best Vintage Boutique, The Real Real, Les Miss, Designer Revival
Paris, vintage alışveriş dendiğinde dünyanın en ikonik şehirlerinden biri. Fransız kadınlarının zamansız şıklığı, şehrin vintage mağazalarına birebir yansıyor. Burada hem koleksiyon değeri taşıyan couture parçaları hem de daha ulaşılabilir ama karakterli tasarımları bulabilirsiniz. Özellikle Le Marais bölgesinde dolaşırken, küçük ama küratörlüğü güçlü butiklerde 60’lardan kalma bir Yves Saint Laurent elbise ya da neredeyse hiç giyilmemiş bir Chanel ceketle karşılaşmanız işten bile değil.
Öne çıkan mağazalar: Pretty Box, Selection Marais, En Voiture Simone, Predilection
Tokyo, vintage alışverişi neredeyse sanatsal bir seviyeye taşımış durumda. Şehrin vintage kültürü, diğer şehirlerdeki gibi küçük ve bağımsız butikler yerine, devasa çok katlı mağazalarda yoğunlaşıyor. Bu mağazalar, yalnızca lüks markalara odaklanıyor; dolayısıyla Hermes, Louis Vuitton ya da Comme des Garçons gibi devlerin vintage parçalarını mükemmel kondisyonlarda bulmak mümkün. Japonların detaylara verdiği önem, ürünlerin seçkisinden mağaza düzenine kadar hissediliyor. Bunun dışında Tokyo’nun bit pazarları, daha uygun fiyatlı ama kaliteli alternatifler sunuyor. Burada, şehrin kontrastlı ruhunu yansıtan hem haute couture parçalar hem de sokak stiline uygun tasarımlar bulabilirsiniz.
Öne çıkan mağazalar: AMORE Tokyo, 2nd Street by Jumble Store, Ragtag Harajuku, Atlantis Vintage Tokyo, New York Joe Exchange, Oi Racecourse Flea Market
Londra, vintage alışverişin gerçek başkentlerinden biri. Portobello Road Market, vintage tutkunlarının uğrak noktası olarak yıllardır adını koruyor. Burada, 70’lerin rock sahnesinden kalma deri ceketlerden, Edward dönemi el yapımı elbiselere kadar geniş bir yelpazeyle karşılaşabilirsiniz. Ancak Londra sadece sokak pazarlarından ibaret değil; aynı zamanda moda tarihini titizlikle koruyan koleksiyonculara da ev sahipliği yapıyor. Arşiv mağazalarında, moda öğrencilerinin ve stilistlerin araştırma için kapısını çaldığı nadir parçalar bulunuyor. Şehir, hem bohem sokak ruhunu hem de akademik moda birikimini vintage üzerinden yansıtıyor.
Öne çıkan mağazalar: Aro Archive, Sellier Knightsbridge, Break Archive, Rellik
İskandinav stilini seviyorsanız, Kopenhag’ın vintage dünyası size çok şey katacak. Burada modanın odağı, marka isimlerinden çok silüet, renk ve form üzerine kurulu. Danimarkalıların cesur ama sade moda anlayışı, vintage mağazalarında da kendini gösteriyor. 80’lerin oversized blazer’ları, geometrik desenli elbiseler ve farklı renk paletleriyle dolu aksesuarlar, şehrin en çok aranan vintage hazineleri arasında. Kopenhag ayrıca, ikinci el modanın sürdürülebilirlik yönünü en güçlü vurgulayan şehirlerden biri; dolayısıyla alışveriş yaparken aynı zamanda çevreye katkı sağladığınızı da hissedersiniz.
Öne çıkan mağazalar: Time’s Up Vintage, 2nd Edition, OSV Secondhand, Reseller
Monako, belki de vintage alışveriş denildiğinde akla gelen en şaşırtıcı destinasyonlardan biri. Ancak şehrin ekonomik yapısı düşünüldüğünde, burada ikinci el piyasada çok sayıda lüks parçanın bulunması şaşırtıcı değil. Dior, Chanel, Balmain ve Valentino gibi markaların çoğu kez yalnızca bir kez giyilmiş parçalarını bulabilirsiniz. Monako’daki vintage deneyimi, daha çok lüks ikinci el butikleri konseptine dayanır; yani gardırobunu yenilemek isteyen zenginlerin ürünleri yeniden satışa çıkar. Burada vintage alışverişi, adeta lüksün sürdürülebilirlikle buluştuğu özel bir deneyime dönüşür.
Öne çıkan mağazalar: The Queen Bee, Le Dressing