Gündüzden Geceye St. Tropez Rehberi

Fransız Rivierası’nın parlayan yıldızı St. Tropez, yıllardır jet-set dünyasının favori destinasyonlarından biri. Brigitte Bardot’nun güneşle yarışan sarı saçları ve eski liman sokaklarındaki paparazzi flaşlarıyla hafızalara kazınan bu kasaba, artık yalnızca lüks yat sahiplerinin değil, stil sahibi, deneyim odaklı gezginlerin de gözdesi. Üstelik bu ışıltının bir parçası olmak sanıldığı kadar ulaşılmaz değil.

Fotoğraf: @latartetropezienne

Sabah: Tatlıyla Başlayan Bir St. Tropez Sabahı

Güne eski limanın karşısındaki La Tarte Tropézienne’de başlayın. Şehirle özdeşleşen bu efsanevi pastanenin kremalı brioche tatlısı, hem kahvenizin en zarif eşlikçisi hem de St. Tropez’nin tatlı bir imzası. Kahvenizi içerken, iskeleye yanaşan yelkenlileri izlemek bile başlı başına bir ritüel.

Ardından, deniz kıyısında hafif bir yürüyüş yapabilirsiniz. Sabah saatlerinde kalabalık henüz toplanmamışken, Rue Gambetta üzerindeki butiklere göz atabilir, Chanel’in St. Tropez’ye özel pop-up mağazasında birkaç parça hayal kurabilirsiniz.

Fotoğraf: @byblosbeachramatuelle

Öğle: Güneş, Kum ve Rosé

Plaj keyfi için klasiklerden şaşmadan Loulou Ramatuelle ya da Byblos Beach’i tercih edin. Beyaz keten şemsiyelerin altında güneşlenirken, Provence’ın imza içkisi rosé şarabınızı yudumlayın. Menüdeki ıstakozlu linguine ya da burrata salatası gibi lezzetler, sahil keyfinizi daha da uzatacak.

Daha yerel bir deneyim arayanlar için önerimiz: Moorea Plage. Daha mütevazı ama hâlâ şık. Kalabalık Fransız ailelerin tercih ettiği bu plajda, St. Tropez'nin gündelik yüzüne de tanık olabilirsiniz.

Annonciade Müzesi, Fotoğraf: Alamy

Öğleden Sonra: Sanat, Stil ve Sessizlik

Sıcaktan kaçmak için rotayı Annonciade Müzesi’ne çevirin. Picasso, Matisse ve Signac gibi ustaların eserlerinin sergilendiği bu küçük ama etkileyici müze, kasabanın bohem geçmişine göz kırpıyor.

Ardından, çarşıdaki concept store’lar arasında kaybolun. Çeşitli markalarla dolu sokaklar arasında hem modaya hem de zamana kısa bir yolculuk yapabilirsiniz.

Hotel Ermitage, Fotoğraf: Facebook @ermitage.hotel 

Akşamüstü: Gün Batımında Şampanya

Gün batımını izlemek için en iyi adreslerden biri, Hotel Ermitage’ın rooftop barı. Tepeden tüm kasabayı izlerken, elinizde bir kadeh şampanya ve biraz tarama (balık ezmesi) ile Fransız rivierasının tam kalbinde olduğunuzu hissedeceksiniz.

Fotoğraf: Gigi Rigolatto

Akşam: Lüksün Lezzetle Buluştuğu Noktalar

St. Tropez akşamları, ne giydiğiniz kadar nerede yemek yediğinizle de ilgilidir. Gigi Rigolatto, hem ambiyansı hem de menüsüyle favorilerden. Daha deneysel tatlar arayanlar için Colette veya sahilde daha eğlenceli bir atmosfer için L’Opera iyi seçenekler. Dans etmek mi? Akşam yemeğiyle birlikte başlayan DJ performansları, geceye hızlı bir geçiş sunuyor.

Fotoğraf: Alamy

St. Tropez’ye Gitmek Sanıldığı Kadar Uzak Değil

Nice’e uçup, oradan araba kiralayarak 1.5 saatlik bir yolculukla ulaşılabiliyor. Kalacak yer konusunda ise sadece lüks oteller değil, şirin butik oteller ve tarz sahibi Airbnb seçenekleri de mevcut. Özellikle Mayıs, Haziran ya da Eylül başı çok daha makul fiyatlarla bu lüks kaçamağın tadını çıkarabilirsiniz.

Fotoğraf: Alamy

St. Tropez’de Mutlaka Yapmanız Gerekenler:

Yerel rosé şarapların tadına bakın.

Le Tarte Tropézienne tatlısını Paris’e dönerken yanınıza alın.

Yat kiralamadan da sahili keşfedebileceğiniz bir tekne turuna katılın.

Cumartesi sabahı kurulan pazarda zeytinyağı, lavanta sabunu ve Provence ketenleri alışverişi yapın.