Aşı Dünya Çapında Seyahat Anlayışını Nasıl Etkileyecek?

La Maddalena Adası, Sardinya, İtalya Fotoğraf: Alamy

Sınırların kapatılmasının, kısıtlamaların ve evde kalma çağrılarının ardından, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler dikkatli bir şekilde turistler için kapılarını yeniden açmaya hazırlanıyor. Hepimiz bir yerlere gidebilmenin arzusuyla yaşarken, özellikle yazın yaklaşması bu isteği daha da arttırıyor. Peki, pandemi sonrası dünyada seyahat anlayışı nasıl değişecek? Her şey normale dönecek mi yoksa bunun yerine yeni bir normal bizi mi bekliyor?

Ünlü seyahat şirketi Virtuoso'nun genel müdürü Misty Belles, "Her şeyin 2019'da olduğu gibi geri dönmesini beklersek, hepimiz hayal kırıklığına uğrayacağız." diyor. "Gerçek şu ki Covid-19 seyahat anlayışını değiştirecek.” Belles, maskelerin kalıcı olduğunu söylüyor. Peki, neden? Zengin ülkeler 2021'in sonunda vatandaşlarının yüzde 75'ini aşılayabilecekken, gelişmekte olan ülkelerin bu hedefe ulaşması birkaç yıl daha alacak. Yani maskeler, virüsün yayılmasını durdurmak ve aramızdaki savunmasız kişileri korumak adına yine de gerekli olacak.

Bu aynı zamanda sosyal mesafenin de altın bir kural olmaya devam edeceği anlamına geliyor. Belles, "Oteller, oturma seçeneklerini ve insanların vakit geçirmesi adına fırsatları sınırlandırarak sosyal mesafeyi teşvik etmeye devam edecek." diyerek varsayımda bulunuyor.

Bununla birlikte artık pasaportun yanında kişinin aşılandığına dair de bir belge bulundurması gerekecek gibi görünüyor. Örneğin Seyşeller ve İzlanda gibi ülkeler, geçtiğimiz günlerde aşılanmış ziyaretçilerin karantinaya alınmadan ülkeye girebileceğini ve kısıtlama olmaksızın hareket edebileceğini duyurdu. Bu arada, Crystal Cruises gibi lüks gemiler, tüm misafirlerin tamamen aşılanmasını zorunlu kılıyor. Bu kural, uçuşlar için de geçerli olabilir. Kasım ayında, Qantas Havayolları CEO'su CNN'e yaptığı açıklamada insanlardan uçağa binmeden önce aşı yaptırmalarını isteyebileceklerini söylemişti. Belles ise daha fazla ülke ve şirketin aynı kuralları uygulamasını bekliyor. “Sağlık pasaportları muhtemelen gerekli olacak, yani yurtdışına seyahat etmek için güncel tutulması gereken başka bir belge daha…” diyor. Söz konusu sağlık pasaportlarının neye benzeyeceği konusunda henüz tam bir fikir birliği yok. Fiziksel bir kart ya da çevrimiçi bir form olsa da, seyahat etmek için bir şekilde kanıt gerekli gibi görünüyor.

Sadece nasıl seyahat ettiğimiz değil, nereye gittiğimiz de değişecek. Atlas Obscura CEO'su Warren Webster, kalabalık şehirler yerine uzak destinasyonlara güçlü bir ilgi gördüklerini söylüyor. "Ülkeler açıldıkça, güvenlik hala en önemli endişe kaynağı konumunda. Bu nedenle, açık havada olabileceğiniz alanları ziyaret etmek listenin başında yer alıyor."

Webster ayrıca, "Salgın sonrası seyahat, daha az bilinen yerleri ziyaret etme, dışarı çıkma, daha fazlasını keşfetme, aile ve arkadaşlarla anılar oluşturmanın yollarını bulma gibi çok anlamlı bir seyahat zamanı olacak." diyor. Atlas Obscura'nın sunduğu geziler arasında Sardinya ise özel bir ilgi görüyor. "Salgının seyahat üzerinde olumlu bir etki varsa, bu da seyahatlerin daha amaca yönelik ve özel olacağı…" diye ekliyor.