Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Yapay zeka teknolojilerinin hangi meslekleri ortadan kaldırabileceği tartışılırken stil danışmanlarını nasıl bir gelecek bekliyor?
Geçtiğimiz yıl bu dönemlerde yapay zeka hızlı bir şekilde hayatımıza girip bizi “yetenekleriyle” her geçen gün daha da şaşırttı hatta büyüledi. Fakat AI’ın tasarımdan üretime farklı alanlarda hızlı bir şekilde kullanılmasıyla aklımıza gelen soru o günden beri gündemden hiç düşmüyor: Yapay zeka meslekleri ele geçirebilir mi?
Bu sorunun moda özelindeki yansıması, özellikle endüstrideki tasarımcıların, stilistlerin, kreatif direktörlerin, grafik tasarımcıların ve içerik üreticilerinin geleceğini düşündürtecek cinsten. Bundan birkaç yıl önce çok başarısız görseller oluşturan ve bir insanın mı yoksa bir yazılımın mı ürettiğini hemen anladığımız örnekler gerçeğinden ayrılması imkansız hale geldikçe endişelerimiz de aynı oranda arttı. Burada iki seçenek vardı: Ya yapay zekaya tamamen savaş açıp onu reddedecektik ya da onu bir photoshop programı gibi kullanmayı öğrenecektik. Bu noktadan doğan birçok moda girişimi teknoloji dünyasına ilk adımlarını atarken moda markalarında yapay zeka kullanımı artık bir alışkanlık haline gelmeye başladı.
Yapay zeka uygulamaları moda endüstrisinin denizine atılan bir taş gibi dalga dalga yayılarak merkezden çevresine doğru bir etki yaratmayı sürdürüyor. Sıradaki halkada ise stilistler var… Dress code kavramına alışkın olan stilistlerin yapay zekanın kodları karşısındaki durumu ne olacak? Hayattaki her şeyin hatta giyinmenin bile bir matematiği varsa bunu en iyi yapay zeka mı çözer?
Aslında kombin oluşturmak için bir yazılımdan veya algoritmadan yararlanmak çok yeni bir durum değil. 1995 yılında vizyona giren ve trendlere yön veren Clueless (Fırlama Kızlar) filminin başrol oyuncusu Cher’in “akıllı bilgisayarı” bile doğru kombinleri seçmesine yardımcı oluyordu. Bu fütüristik kurgudan günümüze doğru ilerlediğimizde özellikle e-ticaretin hayatımıza girmesiyle moda markaları kombin öneren algoritmalara yatırım yapmaya başladı. Şu an Trendyol’dan Kering’e birçok şirket yapay zeka algoritmalarının veri analizi sayesinde müşterilerinin beğenebileceği parçalar öneriyor. Örneğin beğendiğiniz bir gömleği incelerken sayfanın alt kısmında ona uygun pantolon, ayakkabı, çanta gibi ürünleri görmeniz, bir ürün satın aldıktan birkaç hafta sonra ona uyabilecek parçaların sponsorlu reklam olarak önünüze düşmesi veya e-posta olarak mail adresinize gelmesi bir tesadüf değil. Bunların hepsi aslında bu yapay zeka algoritmalarının işe yaradığını gösteren sinyaller. Bu algoritmaları kullanan en eski markalardan biri, 2009 yılında kurulan True Fit. “Büyük Veri”den yararlanarak, büyük perakendecilerin paylaştığı milyonlarca ayrıntılı ürün özelliği, satış verileri ve müşteri profilleri gibi verileri yapay zeka sayesinde işleyerek markaların e-ticaret sitelerinde satışı artırmasını sağlayan şirketin müşterileri arasında Levi’s, Macy’s, Ralph Lauren, Aldo ve Kate Spade gibi markalar bulunuyor.
Tüketici açısından bu algoritmaların işe yaramasının temel sebeplerinden biri, giderek daha da akıllanan yapay zekanın hoşumuza gidebilecek önerileri bulup konuyu kişiselleştirerek bize sunabilmesi. Online ödeme sistemi Klarna’nın hazırladığı The Future of Retail raporuna göre, Milenyum ve Z kuşağı mensuplarının yüzde 65’i kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi istiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i gelecekte sanal deneme kabinlerinde kıyafet denemek istediklerini belirtirken, yüzde 23’ü bir yapay zekanın bedenlerine ve stillerine göre önereceği kıyafetlere güveneceklerini belirtiyor. Araştırmaya katılanların yarısından fazlası bir robotun mağazada kendilerine yaklaşarak ölçülerini alması ve stil önerisinde bulunması fikrine sıcak baktıklarını söylüyor. Yüzde 34’ü ise online alışveriş sırasında moda tarzlarına ve zevklerine göre tavsiyelerde bulunabilecek sanal kişisel müşteri danışmanlarına erişmek istiyor.
Bu isteğin moda endüstrisinde hizmet vermeye başlayan teknoloji girişimlerinde yeni bir karşılığı var: AI Stylist veya Yapay Zeka Stil Danışmanı. Stilin yapay zekayla birleşerek ürün önerisi yapmasını sağlayan ve genellikle B2B şeklinde çalışan şirketlerden farklı olarak bu kez karşımızda yapay zekadan direkt olarak tüketiciye, yani bize ulaşan bir algoritma var. Bu algoritmanın daha farklı olmasının nedenlerinden biri de tüketicilerin bir yapay zeka “sohbet robotu” sayesinde kişiselleştirilmiş stil önerileri almasını sağlaması. Temel şekilde açıklarsak, yapay zeka destekli bir bilgisayar programı olan sohbet robotları, insanların gerçek bir kişiyle iletişim kurar gibi yazılı veya sözlü iletişim kurmasını sağlıyor. Doğal dil işleme (NLP) ve makine öğrenimi (ML) ile çalışan bu tarz sohbet robotları aslında kullanıcılara yanıt vermek için arka planda sürekli veri işleyerek öğreniyor ve gelişiyor. Bazı sohbet robotları görev odaklı çalışırken bazıları tahmine dayalı olarak hizmet veriyor. Tahmine dayalı çalışan yapay zekalı sohbet robotları adeta bir dijital asistan gibi kullanıcıların davranışlarını feyz alarak kişiye özel çözümler sunabiliyor.
Günümüzde, yapay zeka sohbet robotu formatında olan çoğu AI Stylist bir dijital asistan gibi görev yaparak kullanıcılara stil konusunda önerilerde bulunuyor. Aynı şekilde tarif edilen stilde ve yüklenen fotoğrafa benzer ürünlerin bulunmasına da yardımcı oluyor. Bu doğrultuda genelde üç farklı kategoride girişimler mevcut: Direkt olarak bu konuda hizmet vermek için kurulan start-up’lar, moda markalarının uygulamaları ve teknoloji devlerinin uygulamaları.
AI Stylist Start-Up’ları kategorisinde bahsedebileceğimiz markalardan biri Style DNA. Kişisel stil profili oluşturan yapay zeka destekli bu moda uygulaması, kişilerin özellikle cilt tonlarına en uygun renkleri belirlemeye yönelik mevsimsel renk analizi yapıyor ve kıyafet önerileri sunuyor. Uygulamada ayrıca yapay zeka destekli bir sohbet robotu bulunuyor ve bu sohbet özelliği sayesinde yapay zeka kullanıcıların gardıroplarındaki ürünleri analiz ederek önerilerde bulunabiliyor. 2022’de piyasaya sürülen Style DNA, 3,2 milyon indirmeye ve 70.000 aboneye ulaştı.
Benzer şekilde, StitchFix’te COO ve Pinterest tarafından satın alınan şirket The Yes’in kurucusu Julie Bornstein da yapay zeka destekli sohbet robotu özelliği olan ve moda önerileri veren bir start-up kurdu. 50 milyon dolar yatırım alan Daydream isimli bu markanın kataloğunda 2 binden fazla markanın ürünü bulunuyor ve kullanıcılar yapay zeka sohbet robotuyla konuşarak istedikleri stildeki kombinler için hangi markadan hangi ürünleri satın alabileceklerini öğreniyor.
Birçok moda markası yapay zeka destekli sistemleri tasarımdan üretime değer zincirinin her noktasında kullanıyor. Fakat bazı markalar son yıllarda bu uygulamaları tüketici tarafında da hayata geçirmeye başladı. Bir yapay zeka sohbet robotu sayesinde kullanıcıların stiline uygun ürünü önerebilen uygulamalar ise genellikle teknoloji markalarının işbirliğinde ortaya çıkıyor. Örneğin Zegna, Microsoft ile yaptığı işbirliği sonucunda mağazalarında interaktif şekilde stil önerilerinde bulunan yapay zeka destekli dijital ekran denemelerine başladı. SSense markası, OpenAI ile işbirliği yaparak stil önerilerinde bulunan bir sohbet robotu kullanmayı seçti. Kering ise yine OpenAI’ın yapay zeka çözümlerini kullanarak yapay zeka stil danışmanı geliştirdi.
Teknoloji devlerinin uygulamaları ise “her şeyin değiştiği” yer oldu. Amazon, Microsoft gibi şirketlerin daha önce yapay zeka ile stil danışmanlığı sunan hizmetleri vardı. Örneğin yapay zekayı bir stil danışmanı olarak kullanan Amazon, 2017 yılında çıkardığı “Echo Look” adlı bir cihazla insanların giydikleri kıyafetleri puanlıyor ve stil önerileri getiriyordu. 2020 yılında Echo Look programını durduran Amazon topladığı verileri bu sefer de online alışveriş sitelerindeki Style by Alexa adlı bölüm için kullanmaya başladı.
Son bir yıldır da OpenAI ve Google gibi teknoloji devlerinin generative AI kategorisinde yapay zeka sohbet robotlarını herkesin erişimine açmasıyla stil konusunda yapay zekayı kullanmak herkesin saniyeler içinde deneyimleyebileceği bir özellik haline geldi. OpenAI’ın ürünü ChatGPT ve Google ürünü Gemini, veri tabanlarında stile dair bulunan bilgileri, kullanıcılarla etkileşime geçerek edindikleri bilgileri ve internet aramaları gibi farklı veri noktalarını birleştirerek kişilerin nasıl giyinmesi gerektiğine dair tavsiyeler vermeye başladı. Hatta ChatGPT, herkesin kendi yapay zeka sohbet robotunu oluşturabilmesi için bir pazar yeri açtı. Şu an ChatGPT’nin modaya dair verilerini ve kendi seçtiği verileri kullanarak fashion stylist olarak gerçek kişiler tarafından üretilmiş yüzlerce GPT var.
Peki, özellikle herkesin hemen ulaşabileceği ChatGPT ve Gemini stil konusunda ne kadar başarılı? Uygulamaların ücretsiz versiyonları üzerinden basit bir test yapalım ve her iki yapay zeka programına da aynı senaryoyu verip sonuçları karşılaştıralım.
Senaryo: Yeni mezun oldum ve bir reklam ajansında çalışma hayatına atılacağım. İlk gün işe giderken nasıl bir kombin yapmalıyım?
ChatGPT:
Reklam ajansları genellikle yaratıcı ve dinamik ortamlar olduğu için giyim konusunda biraz daha esnek olabilirsiniz. İlk gün için hem şık hem de rahat bir kombin tercih edebilirsiniz. Önerim şu şekilde:
• Üst: Düz renkli, şık bir bluz veya gömlek. Gömlek tercih ederseniz biraz daha klasik bir görünüm elde edersiniz, bluz ise daha rahat bir stil sunar.
• Alt: Klasik bir kumaş pantolon veya şık bir jean pantolon. Koyu renkler genellikle daha profesyonel durur, ama ajans ortamında jean de uygun olabilir.
• Ceket: Mevsime göre hafif bir blazer ceket ekleyebilirsiniz. Bu, kombininize hem ciddiyet hem de şıklık katar.
• Ayakkabı: Rahat ama şık bir çift ayakkabı tercih edin. Düz tabanlı ayakkabılar veya düşük topuklu ayakkabılar uygun olabilir.
•Aksesuarlar: Minimal aksesuarlar kullanarak kombininizi tamamlayabilirsiniz. Sade bir kolye, saat veya küpe kombininizi zarif hale getirebilir.
İlk gününüzde rahat ve kendiniz gibi hissedeceğiniz bir kombin seçmek önemlidir. Böylece hem profesyonel bir izlenim yaratır hem de kendinizi rahat hissedersiniz. Başarılar dilerim!
GemInI:
Tebrikler, yeni işine başlıyorsun! Reklam ajansları genellikle yaratıcı ve dinamik bir çalışma ortamına sahip olduklarından, kıyafet seçimin hem profesyonel olmalı hem de tarzını yansıtmalı. İlk gün için aşağıdaki önerileri düşünebilirsin:
Temel İlkeler:
• Profesyonellik: Ajans ortamında şık ve düzenli görünmek önemli. Abartılı veya dikkat dağıtıcı detaylardan kaçın.
• Konfor: Uzun saatler çalışacağın için kıyafetlerin rahat olmalı.
• Kişiliğini Yansıt: Kıyafetlerinle kendi tarzını ortaya koymaktan çekinme. Bu, hem sana özgüven verecek hem de yeni arkadaşların tarafından daha çabuk hatırlanmanı sağlayacak.
Kıyafet Önerileri:
• Üst:
• Gömlek: Beyaz, pastel tonlarında veya hafif çizgili bir
gömlek klasik bir seçenektir.
• Bluz: Şık bir bluz da ilk iş günü için uygun olabilir.
•Tişört: Eğer ajansın daha rahat bir ortamı varsa, sade
bir tişört üzerine blazer ceket kombinleyebilirsin.
• Alt:
• Pantolon: Siyah, lacivert veya gri renklerde düz kesim
bir pantolon hem şık hem de rahattır.
• Etek: Diz altı veya diz üstü kalem etekler de iyi birer
seçenektir.
• Jean: Eğer ajansın dress code’u çok resmi değilse, koyu
renkli ve düz kesim bir jean tercih edebilirsin.
• Ayakkabı:
• Topuklu ayakkabı: Şık bir görünüm için topuklu
ayakkabı tercih edebilirsin. Ancak tüm gün ayakta
kalacağın için çok yüksek topuklardan kaçın.
• Babet: Rahat ve şık bir seçenektir.
• Loafer: Sportif bir şıklık için loafer tercih edebilirsin.
• Dış Giyim:
• Ceket:Mevsime uygun bir ceket, hem şıklığı
tamamlayacak hem de ofiste üşümeni engelleyecektir.
• Kazak: Hava durumuna göre ince veya kalın bir kazak
tercih edebilirsin.
Ek İpuçları:
• Aksesuarlar: Saat, kolye veya küpe gibi küçük
aksesuarlarla kombinini tamamlayabilirsin. Ancak
abartıdan kaçın.
• Saç ve Makyaj: Saçını toplu veya açık bırakabilirsin.
Makyajını doğal tutmaya özen göster.
• Çanta: Şık ve işlevsel bir çanta seç.
• Çorap: Ayakkabınla uyumlu, düz renkli çoraplar tercih et.
Örnek Kombinler:
• Beyaz gömlek, siyah pantolon, siyah loafer ve siyah
bir çanta.
• Pastel tonlarında bir bluz, diz altı kalem etek, topuklu
ayakkabı ve küçük bir kolye.
• Lacivert jean, beyaz tişört, blazer ceket, babet ve saat.
Unutma: En önemli şey, kendin gibi hissetmek ve kıyafetlerin içinde rahat olmak. Bu kombin önerileri sadece bir başlangıç noktası. Kendi tarzını yansıtan ve ajansın kültürüne uygun kıyafetler seçmeye özen göster.
Başarılar dilerim!
Ek olarak: Ajansın dress code’u hakkında daha fazla bilgi edinmek için insan kaynakları departmanına danışabilirsin.Bu bilgi faydalı oldu mu? Başka soruların var mı?
Bu programlar farklı şirketlere ait oldukları için temel olarak kullandıkları veri setleri ve eğitilme metotları da farklılık gösteriyor. Bu da yukarıda olduğu gibi farklı sonuçlar almamıza neden oluyor. ChatGPT biraz daha özet bilgiler sunarken ve daha resmiyken, Gemini daha detaylı ve samimi açıklamalarda bulunuyor. Fakat her iki yapay zeka programının da gözden kaçırdığı nokta, bu stil isteğinin kadın bir kullanıcıdan gelmiş olduğunu varsaymak. Zira her iki programda da topuklu ayakkabı ve etek gibi öneriler var. Bir stili oluştururken veri tabanından yararlanıp olası tahminleri yürütmeye çalışmak oldukça ‘robotik’ sonuçlar almamıza neden olabiliyor. Stil danışmanlığı için özelleştirilmiş uygulamalar nispeten daha başarılı sonuçlar verip etkileşimde bulunsalar bile ücretli olmaları ve Türkçe dil seçeneğinin pek yaygın olmaması önlerinde bir engel oluşturabiliyor. Yine de bu engellerin aşılmasıyla birlikte stil ve kombin konusunda tüketiciler bu tarz sohbet robotlarıyla daha çok etkileşime girip onların bu konuda daha iyi olmasını sağlayabilirler. Zira Capterra şirketi Şubat 2023 yılında, herhangi bir moda e-ticaret sitesine girdiğimizde karşımıza çıkan dijital asistanlar ve ChatGPT’nin verdiği cevaplar konusunda bir araştırma yaptı. Bu araştırmaya katılan ChatGPT kullanıcılarının yüzde 67’si bot tarafından “sıklıkla” veya “her zaman” anlaşıldıklarını hissettiklerini söylerken, perakende chatbot kullanıcılarının yalnızca yüzde 25’i aynı şekilde hissettiklerini ifade etti.
Diğer bir yandan ChatGPT ve Gemini gibi uygulamaların stil önerilerinde bulunmaya başlamasının üzerinden henüz iki yıl bile geçmediğini düşünürsek, yapay zeka stil danışmanları konusunda gelecek heyecan verici duruyor. En kilit nokta, çoğu ‘insan stil danışmanının’ alametifarikası olan empati ve hikaye anlatım yeteneğine bağlı olacak gibi görünüyor. Çok başarılı bir stil danışmanı sizi dinler, ihtiyaçlarınızı anlar, günümüz trendlerine bağlı kalmaksızın rahat hissedeceğiniz stiller oluşturarak empati kurar ve bunu hikayeleştirerek özgüven kazanmanıza yardımcı olur. Önerdiği parçalar, aksesuarlar, saç ve makyaj teknikleri birer araçtır. Stil ve giyimi aslında bir ‘kimlik kazanımı ve kimliğin yansıması’ olarak görürsek yapay zeka sohbet robotlarının seviye atlamaları için bir ayna görevi görmenin ötesine geçmeleri gerek.