Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanalım, dayanışma ve yardım çağrılarına destek verelim, doğru bilgileri paylaşalım, yanlış bilgiyi tanıyalım ve yayılmasına engel olalım. Peki, ama nasıl? Özellikle kriz anlarında sosyal medya kullanımında nelere dikkat etmeliyiz sorusundan yola çıkarak sizler için bir rehber hazırladık.
Kriz anlarında başkalarına yardım etme, öğrendiklerimizi paylaşma ve biraz da “bir şeyler yapma” motivasyonuyla kendimizi sosyal medyanın sıcak ama her zaman güvenli olmayan kollarına bırakabiliyoruz. Dayanışma ve yardım çağrıları için sosyal medyanın güçlü yönünü inkar edemeyiz ancak yine de dikkatli olmakta fayda var. Zira sadece kriz ve felaket anlarının değil, tüm zamanların en tehlikeli ve büyük sorunu; yanlış, teyit edilmemiş veya eksik bilgiler içeren haber ve bilgi paylaşımı. Geçtiğimiz ay yaşadığımız, Türkiye’nin en az 10 ilini etkileyen ve yaralarını sarmaya devam ettiğimiz 6 Şubat depremleri de yanlış bilginin gerçek hayatı olumsuz etkileyebileceğini gösterdi. Sadece kriz anlarında değil, bir rutin olarak bu önerilere dikkat etmek daha sağlıklı bir sosyal medya kullanımı için size yardımcı olabilir. Bu amaçla, doğrulama organizasyonu Teyit’in* eş kurucusu, vizyon ve strateji sorumlusu Gülin Çavuş ve iletişim sorumlusu Can Semercioğlu’nun görüşleri ve önerileriyle hazırladığımız bu rehberle, şüphe kasınızı daima aktif tutarak siz de bireysel “teyitçi”lere dönüşebilirsiniz!
Mücadele etmemiz gereken hatalarımızın farkında mıyız?
Hata:Kriz anlarında, her şeyden önce panik ve duygular ön planda oluyor. Dolayısıyla kullanıcılar sosyal medyada yardım etme isteğiyle de olsa yanlış bilgileri paylaşabiliyorlar. Yapılan en yaygın hata, gördüğümüz ve bize iletilen ilk bilgiyi paylaşmak.
Hata:Çok az ve yetersiz bilgiler üzerinden kesin yargılara varmak; korku ve endişeyle bir konuda paylaşımlar yapmak ve sadece içgüdülerle bilgi paylaşmak.
Ne yapmalı: Bilgi akışının düzensizleştiği bir dönemde hızdan önce sabra ve doğru bilgi paylaşmaya daha çok ihtiyaç var.
Doğru ama yeterli değil: Kullanıcıların “teyitli”, “doğru bilgi” gibi ifadeleri kullanarak doğru bilgiyi yaygınlaştırma çabası çok değerli fakat yeterli değil. Çünkü kötü niyetli kullanıcılar bu ifadeleri kullanarak yanlış bilginin yayılmasına da yol açabilir.
Ne yapmalı: Her şeyden önce sakin kalmak, panik hâlinde hareket etmemek önemli. Paylaşılan veri ve görüntüyü doğrudan kaynağından teyit etmek, atılması gereken en kritik adım. “Kaynağına ulaşmak” ifadesi sizi korkutmasın. Örneğin, bir bağış kampanyasına ait olduğu iddiasıyla paylaşılan IBAN numarasını, doğrudan kampanyayı düzenleyen kurumdan teyit etmek de kaynağa ulaşmaktır.
Nelere dikkat etmeli?
• Sosyal medyada dezenformasyon yayan hesaplar onaylı da olabilir, yüz binlerce takipçisi de olabilir. Bu yüzden yayılan bilginin niteliğine odaklanmak önemli.
• Doğru bilgiye ulaşmak için farklı kaynakları kontrol etmek, yanlış bilginin önüne geçmek için kullanışlı bir yöntem olabilir.
• Doğruluğundan emin olmadıkça karşılaşılan bilgileri paylaşmamak, atılabilecek en önemli ve etkili adım.
• Her kriz ânında ortaya çıkan o meşhur komplo teorileri, bilime ve bilim insanlarına olan güveni azaltma riski taşıyor. Yine bu tür içerikleri yaygınlaştırmamak, dezenformasyonlarla mücadelemizde büyük rol oynayan bireysel adımlardan biri.
• Yanlış bilgi her zaman yalnızca sıradan internet kullanıcılarının masum paylaşımlarıyla yayılmıyor. Kimi internet kullanıcıları kutuplaşmayı artırmak ve panik ortamı yaratmak için veya maddi çıkar ya da takipçi elde etmek için yanlış bilgi yayabiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey, kullanıcıların karşılaştığı bilgilerin hayatın doğal akışına aykırı olup olmadığını kontrol etmek.
• Çok abartılı bir veri, şok edici veya şaşırtıcı ifadeler, tamamen duygularınıza hitap eden içerikler, yüksek ihtimalle yanlış bilgi içeriyordur ve panik ortamını büyütme amacı taşıyordur. Dikkat!
• Yanlış bilgi, hashtag ve “trol” hesaplarla da yayılıyor olabilir. Takip ettiğiniz, etkileşim verdiğiniz veya destek olmak için kullandığınız hashtag’leri de gözden geçirmekte fayda var.
• Paylaşılan görüntüler eski tarihli, başka bir olaya ait ya da üzerinde oynanmış veriler olabilir. Şüpheli görüntüler için tersine görsel arama yöntemlerini kullanmak mümkün.
• Gönder’e basmadan önce son çıkış: Yardım ve dayanışma isteğiyle paylaştığınız bir gönderi bir grubu hedef alıyor mu, nefret söylemi ya da ayrımcı dil ifadeleri içeriyor mu, doğruluğu teyit edilmiş mi ve en önemlisi paylaştığınız gönderinin kısa ve uzun vadede tüm sorumluluklarını üstleniyor musunuz? Bu soruların her birine doğru cevapları veriyorsanız, o zaman sizi kimse tutamaz, “RT” butonu sizi bekliyor.
WhatsApp’a da dikkat
Hepimizin dert yandığı konuların başında özellikle WhatsApp gibi kapalı platformlardan gelen, “iletildi” ibareli mesajlar… Bu gibi kapalı platformlardan yayılan yanlış bilgiyle mücadele etmek de mümkün mü? WhatsApp Yardım Merkezi’nin yanlış bilgilerin yayılmasını engellemeye yardımcı olacak bazı önerileri var:
İletilmiş mesaj etiketleri hakkında daha fazla bilgi edinin
WhatsApp, beş ya da daha fazla sohbetten oluşan bir zincir üzerinden iletilen mesajları “Çok kez iletildi” etiketiyle gösteriyor. Mesajı ilk yazan kişinin kim olduğunu bilmiyorsanız bilgilerin doğruluğunu kontrol etmeniz şart.
Önyargılarınız konusunda dikkatli olun
Gördüğünüz bir mesaj yalnızca sizin mevcut görüşlerinizi destekleyen bilgi ve veri içeriyor diye teyit edilmesine gerek yok diye düşünmeyin. Her bilgiye dikkatli yaklaşmak ve paylaşmadan önce teyit etmek en temel kuralımız.
Bilgileri başka kaynaklardan kontrol edin
Birden fazla yerde duyurulan ve güvenilir kaynaklar tarafından yayınlanan haberlerin doğru olma ihtimali daha yüksektir.
Yanlışın, yanlış olduğunu söyleyin
Sahte bilgi içeren bir mesaj alırsanız gönderen kişiye, gönderdiği bilginin yanlış olduğunu bildirin. Ayrıca, mesajları paylaşmadan önce doğrulamasını tavsiye edin. Ve sürekli sahte haberler gönderen kişileri şikayet etmeyi unutmayın.
Farklı görünen mesajlara dikkat edin
Alabileceğiniz istenmeyen mesaj ve bağlantıların çoğunda yazım veya dilbilgisi hataları bulunur ya da sizden kişisel bilgilerinizi paylaşmanız istenir. Radarlarınızı açık tutun.