Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Daha sürdürülebilir bir gardırop hazırlamanın kolay olmayacağını biliyoruz. Peki buna değer mi? Kesinlikle evet.
Fotoğraf: TIERNEY GEARON
Sürdürülebilir moda, günümüzde giderek artan bir şekilde kullanılan bir terim haline geliyor. Hepimiz giysilerimizin ciddi çevresel etkilerinin farkına varıyoruz ve bu konuda neler yapabileceğimizi düşünmeye başlıyoruz, iyi ki.
Söz konusu sürdürülebilirlik ve doğaya saygı olunca hepimiz elimizi taşın altına koymak ve bir şeyler yapmak istiyoruz ancak nereden başlayacağımızı bilmek işin en zor kısmı. Tüm gardırobunuzu sil baştan düzenlemek ve doğaya saygılı yeni bir başlangıç yapma fikri de biraz göz korkutucu, kabul ediyoruz. Üstelik sevdiğiniz ve güvendiğiniz markalarla vedalaşma ya da çok sevdiğiniz bazı parçalardan vazgeçme ihtimali veya her zamankinden daha fazla bir bütçe ayırma gibi kriterler de sizi bu adımı atmaktan alıkoyuyor olabilir.
Tüm bu endişeleri anlamakla birlikte iklim krizinin ciddiyetini de hatırlatmamız gerekiyor. Sürdürülebilir bir gardırop hazırlamak zor ama uzun vadede kesinlikle değebilecek bir zorluk. Öncelikle alışkanlıklarımızın neredeyse tamamının gezegenimize zarar verdiğini ve kişisel fedakârlıklarla bunun önüne geçebileceğimizi söyleyelim. En basitinden tüketimimizi yavaşlatabilir, giysilerimizi onarabilir ya da yeniden değerlendirebilirsek sürdürülebilir bir dolap için ilk adımları atmış oluruz.
Birkaç adımla sürdürülebilir bir dolap hazırlama tüyosu paylaşalım. Dediğimiz gibi kolay olmayacak ancak buna değer.
İlk adım: Dolabınızı Temizleyin
İzleme ve okuma listelerinizden sıkılıp ne yapsam diye düşünüyorsanız, ne zamandır üşendiğiniz dolabınızı düzenlemeye ne dersiniz? Mevsim geçişleri sırasında olabildiğince ertelenmeye çalışılan bu ritüeli sürdürülebilir bir dolap için attığınız ilk adım olarak düşünün. Sahip olduğunuz her bir parçayı gözden geçirip yeniden kullanıp kullanmayacağınıza veya bağışlayıp bağışlayamayacağınıza karar verdiğiniz bir dolap temizliği sizi hem hafifletecek hem de işleri kolaylaştıracaktır. Bu düzenleme sırasında elinize aldığınız her bir parçada ne kadar sıklıkla giydiğinizi ya da gerçekten ihtiyacınız olup olmadığınızı sorgulamak işinizi kolaylaştırabilir. Ayrıca Eco Age'in (markaların sürdürülebilirliğini onaylayan bir şirket) kurucusu Livia Firth’in, yalnızca giyeceğimizi gerçekten bildiğimiz bir ürünü almaya teşvik etmek için başlattığı #30Wears sorusunu da kendinize sorabilirsiniz. Bu akıma göre yeni bir şey almak istediğinizde o parçayı düşünüp 'En az 30 kez giyecek miyim?' diye sormamız gerekiyor. Cevabınız evetse gönül rahatlığıyla kasaya ilerleyebilirsiniz.
Dolap temizliğinden sonra giymeyeceğinize emin olduğunuz bir sürü kıyafetiz olduğunu fark ettiniz. Tüm bu giysilerin dolapta boşuna yer kaplamasını hiçbirimiz istemeyiz. Öyleyse yapılacak en iyi şey iyi bir amaçla bağışlamak olacaktır. İyi durumda ve kullanılabilir olanları bağışladıktan sonra elinizde hâlâ bir yığın varsa (temizliği neden bu kadar geciktirdiğinizi anlayabiliyoruz) onları geri dönüşüm için ayırabilirsiniz.
Giysilerinizi Yeterince İyi Kullanıyor Musunuz?
Yeni tüketimlere başlamamak için elinizdekileri uzun bir süre kullanmak gerekiyor, bunu hepimiz biliyoruz. Bir şey yırtıldığında veya kırıldığında ondan hemen kurtulup yenisini almak yerine onarmaya çalışmak, uzun süreli bir dolap için atılacak önemli adımların başında geliyor. Giysilerinizi ve aksesuarlarınızı nasıl tamir edeceğinizi öğrenebilir ya da bu konuda profesyonel yardımlarla onları yeniden kullanılabilir hale getirebilirsiniz.
Alınabilecek bir başka önlem ise çamaşır makineleri ve kurutucu kullanımını olabildiğince azaltmak olacaktır. Her ikisinin de ne kadar kullanışlı olduğunu biliyoruz ama fazla su tüketiminin de gezegenimizi ne kadar tehdit ettiğini unutmamak gerekiyor. Üstelik fazla yıkama ve kurutma giysilerin yapılarını ve renklerini hızla bozabiliyor. Spor kıyafetleri, iç çamaşırları ve çoraplar gibi fazladan terleyen bazı giysiler dışında kıyafetlerimizi sık sık yıkamamız gerekmiyor. Ne kadar dikkatli kullanırsanız o kadar az sıklıkta değiştirmek zorunda kalacağınızı unutmayın. Giysilerinizi daha uzun süre olabilecek en iyi şekilde kullanmaya özen göstermek sürdürülebilir bir dolap hazırlığının önemli adımlarından biri.
Fotoğraf: Justin Polkey
Nicelik yerine kaliteyi tercih etmek, trend olmak yerine tarzını bulmak
Biraz önce de bahsettiğimiz gibi söz konusu sürdürülebilirlik olunca nereden başlayacağımız konusu kafa karıştırıcı olabiliyor. Bugün, sürdürülebilir bir odaklanmayla çalışan pek çok marka olduğu için her şey eskisinden çok daha kolay. Aslına bakarsak her şey ne yapacağınızı bilmek ve planlamayla ilgili. Sürdürülebilir odaklı markaları bulmak için araştırma yaptıkça bildiklerinizin ve ağınızın ne kadar büyüdüğünüzü fark edeceksiniz. Daha kaliteli, daha sürdürülebilir parçalar satın almak başlarda sizi zorlayacak ancak sonrasında bütçenize uygun markalarla tanışacaksınız. Buradaki altın kuralın bakış açınızı değiştirmek olduğunu söyleyebiliriz. Uzun vadede daha fazla sayıda, daha ucuz ama daha az çevre dostu parça yerine yılda 10-30 yüksek kaliteli ürün satın almanın temel bir tasarruf kuralı olduğunu da fark edeceksiniz. Ve bingo! Karbon ayak izinizde önemli ölçüde bir azalma olacak.