Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Uçuşunuzu keyifli hale getirebilecek yapımları derledik.
Uzun uçuşlar bazen bitmek bilmeyen bir maraton gibi gelebilir. Uçağa binmeden önce yapılan seyahat planları, bavula sığdırılmaya çalışılan kombinler derken zaten bir hayli yorulmuş oluyorsunuz. Tam her şeyin yoluna girdiğini düşünüp koltuğunuza kuruluyorsunuz ki bu kez de uçuş boyunca nasıl vakit geçireceğinizi düşünmeye başlıyorsunuz. İşte tam da bu noktada devreye, zaman kavramını unutturacak kadar sürükleyici filmler giriyor. Özellikle uzun yolculuklarda sizi ekrana kilitleyen, zamanın nasıl geçtiğini unutturan yapımlar adeta birer kurtarıcı oluyor. Yazının devamında uçuşunuzu daha keyifli hale getirebilecek en iyi film önerilerine göz atın.
Francis Ford Coppola tarafından yönetilen, sinema tarihinin en etkileyici suç filmlerinden biridir. Film, Mario Puzo'nun aynı adlı romanından uyarlanmış olup, başrollerinde Marlon Brando, Al Pacino, James Caan, Robert Duvall ve Diane Keaton yer alıyor. Hikaye, 1940'ların sonlarında New York’ta İtalyan-Amerikan mafya ailesi Corleone’lerin etrafında şekillenir ve aile lideri Don Vito Corleone'nin (Brando) yerini oğlu Michael Corleone'ye (Pacino) devretme sürecini anlatır. Aile içi sadakat, güç mücadeleleri ve suç dünyasının acımasız gerçeklerini derinlemesine işleyen film, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden büyük övgü almış ve üç Oscar kazanmıştır. Henüz izlemediyseniz uçuş sırasında kesinlikle değerlendirmeniz gereken bir film.
Steven Spielberg’in yönettiği ve gerçek bir hikayeden uyarlanan bu biyografik suç filminde Leonardo DiCaprio, genç bir dolandırıcı olan Frank Abagnale Jr.’ı canlandırıyor. Tom Hanks ise onun peşindeki inatçı FBI ajanını oynuyor. Frank, pilot, doktor ve avukat gibi kimliklere bürünerek yıllarca FBI’dan kaçar. Gerilim, mizah ve bolca nostalji barındıran bu film, hem duygusal hem de heyecan dolu bir seyir sunuyor; filmin sürükleyici senaryosu sayesinde uçuş sırasında zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
Ryan Murphy’nin yönettiği filmde Julia Roberts, hayatını yeniden keşfetmek için dünyayı dolaşan Elizabeth Gilbert’ı canlandırıyor. Boşanma sonrası İtalya’da yemek, Hindistan’da dua ve Bali’de aşkı arayan Liz’in yolculuğu, zaman zaman klişelere düşse de Julia Roberts’ın sıcak oyunculuğu sayesinde izlenmeye değer hale geliyor. Film, seyahat temasını ve içsel keşfi işleyen yapısıyla uçakta ruhunuzu besleyecek hafif bir seyirlik sunuyor.
David O. Russell’ın yönettiği bu romantik drama, hayatlarında zorluklarla mücadele eden iki insanın hikayesini anlatıyor. Bradley Cooper, ruhsal sorunları nedeniyle zor zamanlar geçiren Pat’i, Jennifer Lawrence ise kendi travmalarıyla boğuşan Tiffany’yi canlandırıyor. Birbirlerine istemeden de olsa bağlanan ikilinin arasındaki karmaşık ama dokunaklı ilişki, izleyiciyi hem güldürüyor hem de derinden etkiliyor. Duygusal iniş çıkışlarla dolu bu film, uçuş sırasında kalbinize dokunacak türden.
Damien Chazelle’in yönettiği bu yoğun tempolu müzik dramasında, Miles Teller genç ve hırslı bir baterist olarak karşımıza çıkıyor. Onun hayatı, J.K. Simmons’ın canlandırdığı acımasız ve baskıcı müzik öğretmeniyle tanışınca tamamen değişiyor. Film, mükemmellik arayışının sınırlarını zorlarken izleyiciye adeta bir adrenalin patlaması yaşatıyor. Uçakta enerjinizi yerine getirecek ve ekran başından kalkamayacağınız kadar etkileyici bir yapım.
Christopher Nolan’ın yönettiği bu epik bilim kurgu filmi, başrollerinde Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine’i bulunduruyor. Film, insanlığın yok olma eşiğine geldiği bir gelecekte geçiyor. Bir grup bilim insanı, yeni yaşanabilir bir gezegen bulmak amacıyla solucan deliğinden geçerek galaksiler arası bir yolculuğa çıkar. Görsel efektleri, derin felsefi alt metni ve Hans Zimmer’ın unutulmaz müzikleriyle Interstellar, zamanın ve gerçekliğin doğası üzerine düşündüren çarpıcı bir yolculuk sunuyor.
Romantik komedi türündeki filmin yönetmenliğini, Jon M. Chu üstleniyor. Film, Kevin Kwan'ın aynı adlı romanından uyarlandı. Başrollerde Constance Wu (Rachel Chu), Henry Golding (Nick Young), Michelle Yeoh (Eleanor Young) ve Awkwafina (Peik Lin Goh) yer alıyor. Film, Çin kökenli Amerikalı ekonomi profesörü Rachel Chu'nun erkek arkadaşı Nick Young ile birlikte Singapur'a gitmesiyle gelişen olayları konu alıyor. Rachel, Nick'in ailesinin Singapur'un en zengin ailelerinden biri olduğunu öğrendiğinde, bu lüks dünyaya ayak uydurmaya ve özellikle Nick’in annesi Eleanor’un onayını almaya çalışır. Aşk, aidiyet ve kültürel farklılıklar etrafında dönen film, zenginlik, aile bağları ve geleneklerle çatışmayı esprili ve duygusal bir dille işliyor.
Yönetmenliğini Gary Ross’un üstlendiği bu aksiyon dolu suç filminde başrolde Sandra Bullock, Cate Blanchett, Anne Hathaway, Rihanna ve Sarah Paulson gibi yıldız isimler yer alıyor. Ocean’s serisinin bu kadın kadrolu spin-off’unda, Debbie Ocean yıllarca planladığı kusursuz soygunu gerçekleştirmek üzere beş parasız ama son derece yetenekli kadınlardan oluşan bir ekip kurar. Hedefleri ise, dünyanın en büyük moda etkinliği olan Met Gala’da sergilenecek olan değerli bir mücevherdir. Eğlenceli, şık ve tempolu bu film, uçak yolculukları için harika bir tercih.
Jordan Peele’in yazıp yönettiği bu gerilim dolu korku filminde, Lupita Nyong’o inanılmaz performansıyla göz dolduruyor. Film, bir ailenin tatili sırasında kendilerine tıpatıp benzeyen gizemli varlıklarla karşılaşmasını konu alıyor. Toplumsal eleştiriler ve korku unsurlarını ustaca birleştiren Us, sadece ürpertmekle kalmıyor, aynı zamanda düşündürüyor. Eğer uçakta biraz gerilim istiyorsanız, bu film tam size göre.
Biyografi türündeki film, İngiliz caz ve soul müzik ikonu Amy Winehouse'un hayatını konu alıyor. Yönetmenliğini Sam Taylor-Johnson'ın üstlendiği filmin senaryosu Matt Greenhalgh tarafından kaleme alındı. Başrolde, Amy Winehouse'u canlandıran Marisa Abela yer alırken, Jack O'Connell (Blake Fielder-Civil), Eddie Marsan (Mitch Winehouse) ve Lesley Manville (Cynthia Winehouse) gibi oyuncular da kadroda bulunuyor. Film, Winehouse'un gençlik yıllarından başlayarak müzik kariyerinin yükselişini, çığır açan Back to Black albümünün yapım sürecini ve çalkantılı ilişkilerini, özellikle Blake Fielder-Civil ile olan ilişkisini, onun bakış açısından anlatıyor.