Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Lady Diana rolüyle Spencer filminde karşımıza çıkmaya hazırlanan Kristen Stewart’ın son yıllardaki etkileyici performanslarını hatırlıyoruz.
Birçoğumuz onu bir vampire âşık olup maceralara atılan “Bella” karakteriyle tanıyoruz, ancak Kristen Stewart'ın kariyeri Twilight serisinin de öncesine uzanıyor. Üstelik dünyada fenomen haline gelen Bella karakteri ve sıklıkla eleştirilen performansının üzerine yapışmasına izin vermedi. Bağımsız filmlerden, bekleneni vermese de adından söz ettiren gişe filmlerine kadar birçok yönetmenin favori oyuncularından biri oldu Stewart. Yalnızca performansıyla değil, yaptığı açıklamalarla da adından sıkça söz ettiren aktirsit, dün servis edilen bir fotoğrafla yine tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Dram, gerilim, komedi dahil çeşitli rollerde karşımıza çıkan aktrist son olarak Lady Diana’yı canlandıracağı Pabllo Larrain imzalı Spencer filminde karşımıza çıkacak.
Henüz 12 yaşındayken David Fincher imzalı Panic Room(2002) ile başlayan kariyerine Camp X-Ray, Still Alice, Clouds of Sils Mila, Anesthesia, Equals, Certain Women, Charlie’s Angel, Billy Lynn’s Long Halftime Walk, J.T. LeRoy gibi pek çok film sığdıran Stewart’ın son yıllarda akıllarda kalan performanslarını hatırlıyoruz.
Unutma Beni(Still Alice) /(2014)
Başrollerinde Julianne Moore ve Kristen Stewart yer aldığı Beni Unutma (Still Alice) aslında bir roman uyarlaması. Lisa Genova’nın aynı isimli kitabından beyazperdeye aktarılan film, New York'taki Columbia Üniversitesi'nde başarılı bir dilbilim profesörü olan Alice Howland’ın Alzheimer hastalığının ilk aşamalarına girdiğini öğrenmesiyle değişen hayatına odaklanıyor. Stewart ve Moore’u anne kız olarak bir araya getiren film, Julianne Moore’a hem Altın Küre de hem BAFTA da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kazandırmıştı.
“Clouds of Sils Maria” (2015)
Yönetmenliğini ve senaristliğini Olivier Assayas’ın üstlendiği, Kristen Stewart, Juliette Binoche ve Chloé Grace Moretz gibi isimleri bir araya getirmişti.
Gençlik yıllarını arkasında bırakan ünlü bir aktris Maria'nın (Juliette Binoche) asistanı olan Valentine’in (Stewart) oyuncunun bir sonraki rolüne hazırlanmak için Maria'nın Alpler bölgesine doğru yola çıkması ve yolculuklarını anlatan filmdeki performansıyla Stewart, Fransa’nın en prestijli ödül töreni Cesar’da “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan ilk Amerikalı olmuştu.
Personal Shopper (2016)
2016’da prömiyerini Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren Personal Shopper’da Maureen rolüyle karşımıza çıkan Stewart, kimilerine göre kariyerinin en iyi performansını sergilemişti. Seyircileri Paris’in moda dünyasına konuk eden film, ikiz kardeşlerden birinin hayata daha önce veda etmesiyle başlayan gizemli olayları konu alıyor. Kariyerinin ilk yıllarında rol aldığı Panic Room’dan (2002) sonra tekrar bir gerilim filmle karşımıza çıkmıştı. Filmin Stewart için bir başka öne çıkan özelliği ise Clouds of Sils Maria filminde beraber çalıştığı Fransız yönetmen Olivier Assayas ile tekrar bir araya gelmesi olmuştu.
Cafe Society(2016)
İzleyicisini 1930’lara götüren Woody Allen filminde bir aşk üçgeninde izliyoruz Stewart’ı. 1930’larda genç bir adamın (Jesse Eisenberg) film endüstrisinde iş bulma hayali ile Hollywood’a gelmesini, aşık olmasını ve kendini bulmasını anlatan filmde Steve Carell, Parker Posey, Blake Lively, Corey Stoll, Paul Schneider, Anna Camp ve Judy Davis gibi isimler yer alıyordu. Film beklentileri vermese de Kristen Stewart’ın performansı akıllarda kalmayı başardı.
Seberg(2019)
Fransız Yeni Dalgası’nın simge isimlerinden, sivil aktivizmi nedeniyle FBI tarafından hedef alınan Jean Seberg olarak izliyoruz bu kez Stewart’ı. Film eleştirmenlerden beklediği övgüleri alamasa da Stewart'ın performansı birçok eleştirmen tarafından beğenildi. Yönetmenliğini Benedict Andrews’un üstlendiği filmde Stewart’a Anthony Mackie, Yvan Attal, Margaret Qualley gibi isimler eşlik etmişti.