Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.


1-2 Kasım hafta sonunda izlemeniz için dijital platformlardan ve beyazperdeden önerilerimizi derledik.
Hafta sonu yaklaşırken, gündelik koşturmacanın yorgunluğunu üzerimizden atmanın en iyi yollarından biri de, kendimizi etkileyici bir yapımın atmosferine bırakmak olabilir. Bu hafta sinema ve dijital platformlarda öne çıkan yapımlar, yalnızca hikayeleriyle değil, oyuncu kadroları ve yaratıcı dünyalarıyla da dikkat çekiyor. Gerilimden komediye, dönem dramasından bilimkurguya kadar her zevke hitap eden önerileri sizin için derledik. Hâlâ “Ne izlesek?” diye düşünüyorsanız yazının devamına bakın; radarımıza takılan, kaçırılmaması gereken yapımları sizin için bir araya getirdik.
Film, ilaç şirketi CEO’su olan Michelle’nin (Emma Stone) tesadüf eseri bambaşka bir dünyaya düşmesini anlatıyor. İki takıntılı kuzen, Michelle’in aslında uzaylı bir kraliçe olduğuna ve insanlığı yok etmeye geldiğine inanıyor. Kaçırdıkları bu kadının düzene, kendine ve gerçekliğe karşı verdiği mücadele, film ilerledikçe korkunç ve absürd bir duruma dönüşümüyor. Yorgos Lanthimos, tipik olarak insan doğasının karanlık taraflarını sorgularken bu yapımda komplo teorileri, çevresel felaketler ve teknolojik paranoya gibi günümüzün kaygılarını bir araya getiriyor.
Netflix’in popüler reality dizisi Selling Sunset, dokuzuncu sezonuyla geri dönüyor. Los Angeles’ın lüks emlak piyasasında yaşananları işleyen yapımda Chrishell Stause, Chelsea Lazkani, Emma Hernan, Mary Bonnet, Amanza Smith, Bre Tiesi, Nicole Young, Alanna Gold ve elbette Oppenheim kardeşler Jason ve Brett, yeniden izleyici karşısına çıkıyor. Bu sezon kadroya Sofia Vergara’nın kız kardeşi Sandra Vergara da katılıyor. Dizinin yaratıcısı Adam DiVello, yeni bölümlerde rekabetin daha sert, entrikaların daha karmaşık, emlak satışlarının ise her zamankinden daha iddialı olacağını söylüyor. Ofisteki güç dengelerinin değiştiği ve kişisel ilişkilerin sınandığı bu sezonda hem kariyer hem aşk ön planda olacak.
Lauren Schmidt Hissrich’in yaratıcısı olduğu fantastik dizi The Witcher’ın dördüncü sezonu büyük bir değişimle geliyor. Artık, Henry Cavill’in yerini alan Liam Hemsworth Rivyalı Geralt rolünde seyirciyle buluşacak. Kadroda ayrıca Laurence Fishburne, Sharlto Copley ve James Purefoy gibi dikkat çekici isimler yer alıyor. Andrzej Sapkowski’nin aynı adlı kitap serisinden uyarlanan dizi, canavar avcısı Geralt’ın büyü, ihanet ve kaderle örülü dünyasını ve hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Yeni sezonda Geralt’ın kimliği, geçmişi ve “Kıta” üzerindeki savaş dengeleri yeniden şekillenecek.
Disney+ üzerinden yayınlanmaya başlayan The Kardashians’ın 7. sezonu, yine bolca ışık, kamera ve aile dramasıyla dolu. Bu sezonda Kardashian-Jenner ailesinin perde arkasında yaşananlara her zamankinden daha yakınız. Kris Jenner’ın yönlendirdiği ailede Kourtney, Kim, Khloé, Kendall ve Kylie hem kendi yoğun iş tempolarıyla uğraşıyor, hem de “ünlü olma"nın getirdiği baskılarla baş etmeye çalışıyor. Büyük markalarını yönetme ve yeni projeler üretme süreçleri ile sürekli gündemde kalma çabaları ekranlara yansıyor. Öte yandan aile içindeki rekabet, dostluklar ve duygusal anlar da izleyicilere samimi bir şekilde aktarılıyor. Bu sezon, pop kültürün en ünlü ailesi üzerinden “gerçek aile olmak” fikrine içten ve güncel bir bakış sunuyor.
Yönetmen koltuğunda Can Ulkay’ın oturduğu Uykucu’nun başrollerinde Çağatay Ulusoy ve Elçin Sangu yer alırken; Barış Falay, Tamer Levent, Ferit Kaya, Musa Uzunlar ve Hakan Boyav gibi güçlü isimler de kadroya eşlik ediyor. Filmde, “Masa” adlı gizli bir örgüt için çalışan tetikçi Ferman, öldürmesi gereken son hedefi Saye ile beklenmedik bir bağ kurar. Bu ilişki, Ferman’ın geçmişiyle ve vicdanıyla yüzleşmesine neden olur. Uykucu, yüksek tempolu sahneleri, duygusal derinliği ve görsel estetiğiyle hem aksiyon hem drama severlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor.
Edward Berger’in yönetmenliğini üstlendiği Ballad of a Small Player, Colin Farrell’ın başrolünde olduğu karanlık bir drama-psikolojik gerilim filmi. Farrell’a Tilda Swinton, Fala Chen ve Alex Jennings eşlik ediyor. Hikaye, Makao’daki ışıltılı kumarhane dünyasında geçmişinden kaçan Lord Doyle’un hayatına odaklanıyor. Kumar bağımlılığıyla ve suç dolu geçmişiyle boğuşan Doyle, gizemli bir kadınla tanışınca kaderi bambaşka bir yöne savruluyor. Film, insanın kendine karşı yürüttüğü içsel bir savaşı, şans, pişmanlık ve kurtuluş temaları üzerinden işliyor. Berger’in All Quiet on the Western Front sonrası yönettiği bu yapım, atmosferik anlatımıyla da dikkat çekiyor.