Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Oyuncu ve ressam Hazar Motan’ın “Prélude” isimli sergisi, Grand Hyatt İstanbul'un genç sanatçıları ağırlayan “Grand Art” platformu ile sanatseverlerle buluşuyor. Genç sanatçı Motan, sorularımızı yanıtladı.
Oyunculuk ve resim sanatı nasıl bir araya geldi, sanat yolculuğunu senden dinleyebilir miyiz?
Kamera arkası ve set ortamı her zaman hayatımın bir parçası oldu. Ailemin mesleği sebebiyle çocukluğum set ortamlarında geçti diyebilirim. Hem kamera önü hem de kamera arkası hep ilgimi çekmişti. Oyunculuk kariyerim yaklaşık olarak 12 yıl öncesinde başlamıştı. Mesleğim düzenli bir iş olmadığı için oyunculuk yapmadığım her an hep çizdim. Aslında çizim yapmaya oyunculukla aynı zamanda başladım. Oyunculuk mesleğimi yapmadığım zamanlarda çizim yapmak beni her zaman çok beslemiştir, çizim yapmanın iyileştirici bir gücü olduğuna inanıyorum. Diğer mesleğimin bu olması benim için büyük bir şans. Yaklaşık 10 yıldır çiziyorum ve hala her defasında kendi tarzımı keşfetmeye çalışıyorum, bu da aslında sanatın bir parçası, kendi içinde yaşadığın bir yolculuk, bir arayış, içerden dışarıya bir aktarım. Hazartworks hesabımdan eserlerime bakabilirsiniz, orada yaptıkça paylaşıyorum. Oyunculuğumla birlikte çizimim de gelişti. Resim ve oyunculuk sanat çatısının altında diyebiliriz, fakat benim için ikisi çok farklı deneyimler içeriyor. Oyunculuk daha sosyal, daha insanlarla iletişimde olduğun, daha enstrümanlarını açtığın bir meslek ancak resim daha bireysel. Ben saatlerce evde hiç konuşmadan resim yaptığımı bilirim, o da ister istemez seni daha içe kapanık birisine dönüştürüyor. Bu yüzden oyunculuk ve resim yapmak beni besliyor, ikisi birbirini dengeliyor diyebilirim.
Eserlerini üretim sürecin ve tekniğinden bahsedebilir misin?
Üretim ve yaratma sürecim işimin en önemli kısmı. Yaratmanın, çok fazla çalışmak araştırmak ve okumakla bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Bir işe başlamadan önce çok fazla eskiz yapıyorum. Sevdiğim sanatçıların işlerinden çok fazla esinleniyorum, kendi yorumumla bambaşka bir hale dönüşebiliyor. Bu sergimdeki seride daha farklı materyaller, dokular ve boyutlar yapmaya çalıştım. Akrilik boya ve katmanlar üzerinde çalıştım, farklı boyalar ve dokular kullandım. Bu süreç içerisinde yeni malzemeler alıp kullanmak benim için de yeni bir deneyim oldu. Umarım sizler tarafından da beğenilir.
“Prélude” ne anlama geliyor, sergine isim olarak seçerken neleri düşündün?
Özellikle barok dönemde, yeni bir yıl veya yeni başlangıçlar gibi dönemlerde müziksel olarak bu kelimeyi sembol alırlarmış. Buna da prelude derlermiş. Bu serimdeki işlerim eski işlerimden biraz daha farklı, yeni bir teknik ve farklı materyallerle yola çıktım. Benim için de bir keşif ve başlangıç dönemi oldu. Bu sebeple sergimdeki işlerim benim için yeni bir başlangıç olacak diyebiliriz.
Bu sergideki favori üretimin hangisi?
Sanırım hepsi benim için çok değerli bu sebeple favori bir seçim yapamıyorum.
Resim sanatında favorin olan bir dönem, akım var mı?
Beni en çok etkileyen Rönesans dönemindeki işler olabilir. Rembrandt, Leonardo da Vinci eserleri beni her zaman çok etkilemiştir. Kübist dönem, Dadaizm, Picasso, Van Gogh, Pollock... Her biri kendi alanında ustalaşmış sanatçılar, benim için çok büyüleyici ve değerli.
Resimde ve oyunculukta örnek aldığın ya da işlerini mutlaka takip ettiğin sanatçıları da öğrenebilir miyiz?
Oyunculukta da resimde de esinlendiğim, etkilendiğim bir çok sanatçı var. Haluk Bilginer’le bir sahneyi paylaşmak, sadece yanında bulunmak, onu yalnızca izlemek bile benim için çok değerli olur, en büyük hayalim olabilir. Resimde işlerini takip ettiğim bir çok sanatçı var: Aantony Micallef, Eser Gündüz, Birnil… hayran olduğum isimler arasında yer alıyor.
2024 yılı için belli olan projelerin var mı, bizi neler bekliyor?
Okuduğum işler oldu fakat henüz beni heyecanlandıran bir proje gelmedi. Umuyorum en yakın zamanda içime sinen bir karakter ve hikayeyle geri döneceğim.
“Prélude” Grand Hyatt İstanbul'un “Grand Art” platformunda 3 Mart gününe kadar sanatseverlerle buluşuyor.