Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Endülüs’ten Babürlere uzanan bir coğrafyanın ürettiği mimari ve sanatsal değerlerin Cartier mücevherlerindeki izini süren özel bir sergi, etkileşim, zamansızlık ve kucaklayıcılık hikayesi anlatıyor.
Modern olmak nedir? Kısaca zamanın ruhunu yakalamak olarak özetleyebiliriz. Paris’te kapılarını açan Cartier and Islamic Art, In Search of Modernity sergisi, Fransız markanın DNA’sına şekil veren keşfetme ve kültürel değer yaratma arzusunu İslam Sanatları ile ilişkisi üzerinden gözler önüne seriyor, çağın tınısını nasıl mücevher tasarımlarıyla dile getirdiğini paylaşıyor. Cartier, tıpkı 1920’lerin Art Deco akımının geometrik motiflerini mücevherde somutlaştırması ya da 1970’lerin özgürlük rüzgarını ikonik Love bileziğine yansıtması gibi, İslam dünyasına ait öğelere de koleksiyonlarında yer vermişliğiyle; hem de onları safi dönemsel bir etki ya da etnik ilham olmanın ötesine taşıyıp, zamansız kılmasıyla da tanınıyor. 1900’lü yılların başında, Paris ve Münih’te gerçekleşen İslam sanatları odaklı sergiler kadar, Louis ve Jacques Cartier’nin aynı dönemde Orta Doğu ve Hindistan’a yaptığı seyahatlerin bu estetik üretimler üzerinde etkisi olduğu rahatlıkla söylenebilir. Louvre Müzesi’nden bu sergi için ödünç alınan 15. yüzyıldan bir İran seramiği veya Endülüs’ten fildişi oyma bir obje gibi parçalarla beraber Cartier Ailesi’nin şahsi koleksiyonlarından çıkma değerli kitap ve zanaat eserleri, aslında kendi sanatsal yaşam biçimlerini mücevherle buluşturduklarına şahitlik ediyor. Özellikle Hint mihraceleriyle iş ve arkadaşlık ilişkilerinin zenginlik kattığı koleksiyonlarında, Orta Asya’dan bir mimari yapının kirişleri ya da İznik çinisinin motiflerinden izler, ametist ve turkuvazların süslediği Windsor Düşesi Wallis Simpson’a ait bir kolyede ya da platin bir taca yerleşen pırlantaların dizilimlerinde gözlemlenebiliyor.
Şubat 2022’nin sonuna kadar Musée des Arts Décoratifs’te görülebilecek olan bu sergi, 500 kadar mücevher ve objeyi, dijital teknoloji kurulumların senografiye desteğiyle ziyaretçilerle buluşturma özelliği taşıyor. Modern olmanın kapsayıcı olmaktan geçtiğini, zanaatın din, dil veya ırk gözetmediğini tarihi eserler ve arşivinden unutulmaz çalışmalarla anlatan Cartier and Islamic Art, In Search of Modernity, ders niteliğinde, etkileyici bir sergi.