Röportaj: Her Desen O Sezonun Hikayesi

Renk renk desenleriyle özgün tasarımlar ortaya çıkaran Pınar Uçar Gül’ün kurucusu olduğu marka OopsCool’u yakından tanıyoruz.

Eğlenceli desenler, çarpıcı renkler ve dikkat çekici kumaşlarınızla moda dünyasında öne çıkıyorsunuz. Oopscool’un arkasındaki hikayeden bizlere bahsedebilir misiniz?

Oopscool 2012 yılında lüks desen markası olmak için doğdu. Yıllarca severek giyip kimseye vermeye kıyamadığınız, gardırobunuzda da özenle torununuza saklayacağın ölümsüz desenlerin markası olma hayaliyle yola çıktı. Tam 10 senedir bu hayalin peşinde desenler tasarlıyor, koleksiyonlar hazırlıyoruz.

Oopscool ismi nereden geliyor?

Pemra Ataç Açıktan ve Burcu Tokatlı isim anneleri… Şaşırtıcı derecede cool!

Markanızı beş kelimeyle tanımlamanız gerekse, bunlar hangileri olurdu?

Gösterişli, şaşırtıcı, özel hissettiren, zamansız, cool.

Oopscool’da desenler başrolde. Sizin hayatınızda desenlerin yeri nedir?

Bazen tam hayatımın ortasında, bazen de çok uzağında. Ama aslında çoğunlukla ortasında. Her minimal kadının içinde bir maksimalist, her maksimalist kadının içinde bir minimal kadın vardır. Önceki evimde her yer desenliydi, duvarlar, koltuklar, sehpa, yatak, bardaklar. Yeni evde henüz tek bir yerde bile desen yok. Ev şuan bana boş bir tuval gibi görünüyor. İçimdeki maksimalist uyanır yine yer gök desen olur nasılsa. Yaptığımız koleksiyonlar da minimal bir kadının içindeki maksimalisti gıdıklıyor, onu ortaya çıkarıyor. Ben desen insanı değilim diyen birinin üzerinde Oopscool görmek çokça şahit olduğumuz bir ironi.

Yeni bir deseni yaratma süreci nasıl gerçekleşiyor?

En planlayamadığım şey bana yeni bir hayal kurduracak, yeni bir hikaye yazdıracak şeyi bulma süreci. Bir filmde gördüğüm bir kadın, bir seyahatte gezdiğim bir bina, denizin pırıltısı; bazen bir şehri, bazen bir dönemi, bazen bir kültürü aklıma takıyor… Sonrası kolay, beyin bir kere başladı mı hayal kurmaya, durmuyor zaten. Yani bana hayal kurdurabilen o şey geldiğinde sanki her şeyi planlamışım gibi renkler, figürler kendi ahengini peşi sıra buluyor. Bazen o ilhamın gelmesi aylar alırken, desenlerin çıkması bir kaç gün sürüyor.

Sezon trendlerinin yaratım sürecinde etkisi oluyor mu?

Hızlı moda dünyasında trendleri yadsımak işin hamuruna aykırı. Müşteri trend ürünü, rafta uygun fiyata bulup almak ister. Aldığı şeyden üç giyimde sıkılır ve yeni trend avcılığına çıkar. Ancak lüks moda sektöründe gerçek bir tasarım markasıysanız müşterinize, bir şeyin alternatifi veya benzeri değil, eşsiz bir şey sunmalısınız. Olanı değil olmayanı hayal edip değer yaratmalısınız. Trendlere fazla hakim olmak yaratıcılığımı öldürüyor, bu sebeple özellikle desen yaratım sürecinde çok çok uzak kalıyorum. Aslında tam olarak ne yapmak istediğimi sorarsanız, kimsenin yapmadığını yapmak, parlak fikri olan bir iş çıkarmak, her koleksiyonda şaşırtmak, başkalarına hep yeni hayaller kurdurmak, derim.

İmza attığınız her desenin kendine has bir karakteri ve ismi var. Bu isimlere neye göre karar veriyorsunuz?

Her desen o sezonun hikayesinin bir karakteri gibi. Karakterler birbirinden farklı renklerde, farklı tavırda olabilir ama aslında hepsi bir bütünün parçası. Escape From Harem koleksiyonunun desen isimleri saraydaki cariyelerin isimleriydi, Sugar Factory’de de her desen başka bir şekerin ismiydi.

Sizin favoriniz ya da hayatınızdaki önemli yeri olan desen hangisi?

Oğlum Tlepş’e hamileyken yaptığım, Fw16 koleksiyonu Tlepsh. Çerkes mitolojisini ve Nart Tlepş’i anlatan koleksiyondaki her desen benim için çok özel.

Puffer mont tasarımlarınız kış sezonuna damgasını vurdu. Sizce bu tasarımları bu kadar özel yapan nedir?

İçinde bulunduğumuz bu zor dönemlerde moda her zamankinden daha iyimser bir duruşa sahip.

Oopscool da renkli dünyasıyla dopamin etkisine sahip markalardan biri. Moda aracılığıyla insanlara yardımcı olabilmek nasıl bir his?

Evet, mutlulukla söylüyorum ki sanırım öyle oldu. Çok zor bir dönemden sıyrılmaya çalıştığımız, hepimizin aklımızı selim tutmaya uğraştığımız süreçte kış koleksiyonu hazırlamak için masama oturdum. Hepimiz gibi depresyondan, karamsarlıktan ve önümüzü görmemize engel soyut karanlıktan çok sıkılmıştım. Her şeye inat bu kış canım ne isterse onu yapacaktım. Rengarenk, bakınca iç açan yaz gibi hissettiren bir kış olsun istedim. Herkese moral olsun diye Sugar Factory koleksiyonu ortaya çıktı. Şeker gibi tatlı olsun, sıcacık tutsun, herkesi sarsın sarmalasın istedim. Mutluluk ve enerji saçtı sanki montlar. Koleksiyonu gören bir çok kişi çocukluğuna gittiğini söyledi. Sadece bir mont değil, sanki mutluluk satıyorsunuz, diye yorumlar geldi. Ancak sanat size böyle bir duygu uyandırabilir. Biran bile olsa kendimi fani bir moda tasarımcısı değilnde ölümsüz bir sanatçı gibi hissettim, müthiş bir duygu. Ekip olarak çok muyluyuz, unutulmaz bir sezon oldu.

Yeni bir sezona giriş yapıyoruz. 2022 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan bizlere bahsedebilir misiniz?

Bu sene Oopscool 10. Senesini kutluyor. Bu yaz 10. seneye özel Best Of Oopscool koleksiyonu satılacak. 10 sene içinde en sevilen desenlerden bir kapsül koleksiyon oluşturduk. Bununla beraber bir sıcak yaz koleksiyonu harladık. Plajlarda artık çok fazla Oopscool deseni göreceksiniz. Desenli gece elbiselerimiz ise davetler ve yaz düğünleri için alternatifsiz olmaya devam edecek. Yine 10. senemizde Oopscool Karaköy’den sonra ilk kez Karaköy Galataport Paket Postanesinde Oopscool Galataport mağazamızı açtık. Ve Nisan ayında Oopscool Nişantaşı mağazamız açmaya hazırlanıyoruz.