Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul: 2. Gün Notları

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul'un ikinci gün maratonu birbirinden oldukça farklı kulvarlarda isimleri bir araya getirdi. Defile takviminin yer aldığı bugünde açılış defilesi Raşit Bağzıbağlı Couture'e aitti. Demet Kutluay'ın da podyumda yürüdüğü defilede, köklü kumaş markalarımızdan Derviş Bağzıbağlı'nın ışıltılı dantelleri ve kaliteli ipek kumaşları koleksiyonu oldukça ayağa kaldırmıştı. Dozunda ve kendisinden beklenen şık bir şov sunan tasarımcı, bu sezonun couture yönünü ayağa kaldıran isimlerden biri oldu. 

Şayet gelecekte #MBFWI'nin bir gününü couture'e ayırmak gibi bir niyet oluşursa, Raşit Bağzıbağlı'nın o günün genç ve başarılı oyuncularından biri olacağı açıkça ortada. 

Baş tacı edilen değerler geçidi 

Bu sezon #MBFWI takviminde ilk erkek giyim defilesini gerçekleştiren Şafak Tokur, geçtiğimiz sezonlardaki kavramsal çerçeveyi bu kez çok daha giyilebilir bir boyuta taşımıştı. İçsel yolculuklardan ilham alan tasarımcının kendi sesiyle bizzat vokal yaptığı müziklerine kadar derinlikli bir boyuta sahip olan koleksiyonda hacimli kapitoneler, triko ribanalar, deriler ve kaşe kumaşlarla gösterişli bir siluete sahipti. Gerek tasarım eğitimi gerek tekstil sektöründe edindiği deneyimiyle Tokur, İstanbul podyumunda çok fazla anlaşılamamış sıradışı bir tasarımcı. Şimdilik… 

Sözlü ve fiziksel şiddete karşı duruş

Deniz ve Begüm Berdan'ın protest markaları DB Berdan'ın 2016 Sonbahar/Kış koleksiyonu Anthony Burgess'in kült romanı Otomatik Portakal'dan ilham alıyordu. Sid Vicious ve X-Ray Spex'in müzikleri eşliğinde podyumda yürüyen modeller, tıpkı romanda bahsedildiği gibi apolitik ve umursamaz tavırlarıyla dikkat çekiciydi. Daha önceki koleksiyonlarında olduğu gibi desenlerini kendileri tasarlayan ikili bu sezon da yine kendi imzalarını atmışlardı. Zaman zaman rutine kaçan parçalarla izleyenlerin algısını yorsa da, DB Berdan'ın punk ve skinhead kültürüne methiyeler dizdiği çizgidışı koleksiyonlarını izlemek her zaman keyifli. Yine de insan düşünüyor, keşke daha önce ters köşeye yatırdıkları horon gibi yerel temalardan da daha sık faydalansalar diye...

Sınırlarını aşan iki tasarımcı

Suudi Arabistan kökenli Lamia ve Suriyeli mimar/tasarımcı Rakan'ın Esmod Beyrut'ta eğitim aldıkları dönemde başlayan moda serüvenleri, kendi modaevleri Lamrak'ı kurmalarının ardından bugün İstanbul podyumuna ulaşmış durumda. #MBFWI'nin off-site sunumlarından birine imza atan Lamrak'ın şovu koleksiyon bütünlüğü, kumaş kalitesi ve işçilikle ilgili yer yer soru işaretleri uyandırsa da, İstanbul'un Orta Doğu pazarındaki duruşunu ortaya koyması açısından önemliydi. Henüz yola yeni koyulmuş bu tarz alternatif markaların MBFWI'de daha fazla yer alması, rekabeti de artırarak hem tasarım hem de pazar gücünü tetikleyecektir. 

 Fotoğraf: @alexander_giovanne

Prime time gösterimler

İkinci gün takviminde 2016 Sonbahar/Kış koleksiyonunu sunan bir diğer tasarımcı Murat Aytulum'un Mini Runway'deki şovu, giyilebilir parçalardan oluşan dingin ve kendi içinde bütünlüğü olan bir koleksiyonu işaret ediyordu. İlerleyen sezonlarda deri sırt çantaları gibi aksesuarların sayısının artması koleksiyonu daha da güçlü kılabilir. 

Aytulum'un hemen ardından Ruhunu Sev ismini verdiği koleksiyonunu sunan Selma State, bu sezon takvimde prime time gösterim yapan bir diğer tasarımcıydı. State'in İstanbul'da defile yapmaya başlayalı beri üzerinden kaç sezon geçse de, aynı styling ve çizgiyi nasıl koruduğu ikinci günün bir başka soru işaretiydi.  

Günün son defilesi ise, asimetrik kesimleri ve çoklu kullanım seçenekleri sayesinde bedeni sarıp sarmalayan tasarımlara imza atan Çiğdem Akın'a aitti. Vücuda oturan kupları, detaylı işçilikleri ve lirik performanslarının ötesinde bu akşam son derece cüretkar bir sunum yapan Akın'ın ve diğer birçok tasarımcının koleksiyonlarını Zorlu Center MBFWI çadırında üçüncü gün açılacak olan The Core Istanbul fuarında canl canlı görebilirsiniz.