Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Herkesin konuştuğu bu genç kadın, çıktığı dünya turundan vakit ayırıp pop star hayatını anlattı. Dua Lipa, Londra’da, Vogue Türkiye için kamera karşısında.
Herkesin konuştuğu bu genç kadın, çıktığı dünya turundan vakit ayırıp pop star hayatını anlattı. Dua Lipa, Londra’da, Vogue Türkiye için kamera karşısında.
Fotoğraf: Benjamin Lennox / Vogue Türkiye Mayıs 2018
Uzun ve soğuk bir kışın ardından gelen bahar ve güneş, en sonunda Londra’da. Stüdyo yolunu yarılamışken şoför, “Bayılıyorum bu şarkıya” deyip sesi açıyor. Calvin Harris ve Dua Lipa’dan One Kiss çalıyor. “Kim söylüyor bunu?” diye soruyor, kafasıyla ritim tutarken. “Dua Lipa” diye yanıtlıyorum.
Londra’da doğup büyüyen Dua Lipa, 11 yaşında anne babasının anavatanı Kosova’ya taşınmış. 15 yaşında müzik tutkusunu kovalamak üzere İngiltere’ye dönmek için izni kopardıktan sonra bir aile dostuyla eve çıkıp hafta sonları Sylvia Young Tiyatro Okulu’na gitmeye başlamış. Kostümlerine göz gezdirirken, Dua’nın stüdyoya doğru yola koyulduğunu, vaktinden önce geleceğini haber veriyorlar. Setteki atmosfer değişiyor, beklentiyle herkes hızlanıyor. Nihayet çoğumuzdan uzun 1.73’lük boyuyla, yanında menajeri, tüm etkileyiciliğiyle içeri giriyor ve “Merhaba, ben Dua,” diyerek kusursuz manikürlü, hologram ojeli elini uzatıyor. Üzerinde Our Legacy gri bir üst, parıltılı kalp baskılı JW Anderson kargo pantolon, Adidas Yeezy sneaker’lar ve Marc Jacobs bel çantasıyla, ekibe nazaran gayet rahat.
Dua, geçtiğimiz yıl Ekim ayından beri dünya turunda; haftada birden fazla performansla kapalı gişe söylüyor. Bugüne kadar kendi adıyla tek bir albüm çıkarmış biri için ilham verici bir başarı onunki. “Çok çılgın bir süreçti” diyor. “Çoğunlukla bir rokete bağlanmış gidiyor gibi hissediyorum! Bütün bunların key ni sadece geriye dönüp baktığımda çıkarabiliyorum çünkü böylesine anın içindeyken her şeyi algılayamıyor insan. Kendinize bir çimdik atmanız gerekiyor zaman zaman ama inanır mısın, ben bir şekilde o çimdiği bile hissedemiyorum.” Dua’nın işini ne kadar çok sevdiği ortada.
Fotoğraf: Benjamin Lennox / Vogue Türkiye Mayıs 2018
En unutulmaz anlarını sorunca, yüzü sevinçle parlıyor, gözleri büyüyor... “O kadar çok var ki!” diyor. “BRIT Ödüllerindeki performansım, sonra iki BRIT ödülü kazanmam sanırım.” BRIT Ödüllerinde en çok adaylık alan kadın sanatçı unvanıyla yeni bir rekor kıran Dua, En İyi Solo Kadın Sanatçı ve En İyi Çıkış Yapan İngiliz Sanatçı ödüllerine layık görüldü. “Tabii ki albüm çıkardığım süreç de bu anlar arasında. Dünya turu da! Uzun zamandır böyle bir tur hayal ediyordum. Her yeni performansta daha da büyüyen salon ve yapımla, ben de büyüdüğümü hissediyorum.”
Tüm bu yaptıkları başarının açık birer göstergesi olsa da, Dua için başarı, bundan çok daha fazlası. “Kendi çabanızla en iyi olmaya çalışmak ve bunun yanında çevrenizdekilere de yardımcı olmakla alakalı bir şey başarı, en önemlisi bu hatta.” Dua Lipa, Kosova’nın Priştine şehrindeki hayır kuruluşu Sunny Hill Vakfı’nın kurucusu. Vakfın misyonu, toplumdaki korunmasız ve ihtiyaç sahibi bireylerin hayat standartlarını yükseltecek projelere destek vererek onlara yardım eli uzatmak. İnsanların kendi kendine yardım etmelerini sağlayacak bir sistem oluşturmak.
“İnsanlara bir şey verdiğin ve onlardan bir şey aldığın bir yer olsun istedim; karşılık görmekten çok, bir etkileşim, bir iletişim anlamında... Yaratıcı üretimler için teşvik edilmenin ötesinde, temel ihtiyaçlara da gereksinimleri var. Böyle bir işe koyulduğunuzda o kadar çok şeyin ihtiyacını fark ediyorsunuz ki... Özellikle savaştan sonra dört yıl orada yaşayınca sanılandan çok daha fazlasına gereksinim duyulduğunu görüyorsunuz.” Lipa’nın Kosova’yla kuvvetli bir bağı var. Vakfa olan tutkusu ve vatanseverliği, koltuğunda doğrulup elleriyle büyük büyük hareketler yapmaya başladığında gösteriyor kendini... “Oradaki konserde yuvama dönmüş gibi hissettim. Hiçbir şey beni benim için bu kadar çok şey yapmış bir yerde, Kosova’daki vakfımla yaptığım çalışmalar kadar mutlu edemez. Elimden geldiği sürece bu işin ardındayım.”
Fotoğraf: Benjamin Lennox / Vogue Türkiye Mayıs 2018
Stüdyoda, Dua Lipa – Calvin Harris single’ının listelerde üç numaraya çıktığı lafı dönüyor. Dua mutlu ama sakin. Bir önceki gece Manchester’da üst üste ikinci performansını gerçekleştirdi. 9,3 milyon takipçiye sahip Instagram hesabına bakıyorum. Bütün fotoğraf ve videolarda rahat görünüyor. Konuşurken, üstündeki denim sütyen ve bol pantolonun Lipa’nın sahne üniformasına dönüştüğünde mutabık kalıyoruz. “Etekle çıktığım performanslar da oldu, pantolonla da. Sonsuza dek pantolonda karar kıldım! Yalın siluetler taşımaya çalışıyorum, asıl ilgiyi performansım görsün istiyorum. Kostüm değiştirip kıyafetlerle oynamayı seviyorum aslında ama bu son turda bir hayli tutarlı davrandım çünkü görseller zaten çok kuvvetli. Bu yüzden kostümleri olabildiğince sade tutmak istedim.”
Kamera karşısında kendinden emin ve güvenle hareket ediyor. Kapak çekimi için giydiği Chanel yeleğin yakasıyla oynarken vücudunu göstermekten çekinmiyor. Askıdaki iç giyim parçalarına yakından bakıyor; giysilerin, aksesuarların arasına dalıp çıkıyor... Harika bir stili var Dua’nın! Beğendiği parçaları kafasına göre karıştırdığı eklektik bir tarz bu. “Her şey ruh halime, bazen de hava durumuna bağlı. Gardırobumun öyle olmazsa olmaz bir parçası yok. Zarif ve sporti yan
yana getiren bir tarzım var, ikisinin arasında bir yerlerde görünümlerim... Farklı stillerle oynamaya, farklı renk ve desenleri karıştırmaya bayılıyorum. Yeniye hayır dememeye çalışıyorum.”
Görünümü, sözleri, kişiliği; her şeyiyle güçlü bir genç kadın. Hatta kadın gücünün beden bulmuş hali. Özgüvenle ama asilce konuşuyor. Cazibe dolu pes sesi stüdyoda çalan müziğin üstünde kayıp gidiyor. Ayrılmadan bu sayının temasından bahsediyorum Dua’ya. Rakamlara Başkaldıran Kadınlar hakkındaki görüşlerini öğrenmek istiyorum. “İdeal vücut, ideal yüz diye bir güzellik efsanesi var. Bence son 5-10 yılın en güzel yanı, farklı tip ve bedenlerin kabul edilmesi, böylesi büyük bir çeşitliliğe ve farklı ırklara yer verilmesi. Bugün güzelliğin tek beden, tek tiple kısıtlı kalmaması özgürleştirici, zaten hiçbir zaman öyle görülmemeliydi...” Kendi stil ve görünümlerinin yanında rakam beklentisi normunu kırmaları nedeniyle hayranlık duyduğu kişiler arasında Marilyn Monroe, Ashley Graham, Cardi B ve Adwoa Aboah gibi isimleri sayıyor. Dua Lipa’nın sadece 22 yaşında olduğunu unutmamak lazım. Gerçeklik ve kendini kabulün genç nesil arasında teşvik edilmesinin önemine değiniyor. Dua Lipa, onlar için bir rol model. Üzerinde erkek kıyafetleri, göbeği açık; elini kadın gücü ve kadının güçlenmesi için kaldırıyor.