Deniz Marşan: “Koleksiyonun Ana Mesajı Kendini ve Bedenini Sevmek”

Modern kadının ihtiyaçlarına cevap veren, Deniz Marşan’ın kreatif direktörlüğü ve tasarımcılığını yaptığı markası Direct Message, plaj giyiminden hazır giyime uzanan tasarım yolculuğunda özgünlüğünü ve enerjisini her parçada hissettirmeye devam ediyor. Günün her anında rahatlık ve şıklık sunan tasarımları şimdi Arnavutköy’de konumlanan mağazasıyla stil sahibi kadınlara daha da yakından ulaşıyor. Marka, aynı zamanda kişiye özel styling hizmeti de veriyor.

Direct Message’ın DNA’sını nasıl tanımlarsınız?

Gündüzden geceye günün her anında giyilebilecek kıyafetler, renkler ve desenlerle karışan düz klasik parçalar Direct Message’ın DNA’sını tanımlayabilir. Bir parçayla dikkat çekici aynı zamanda da rahat olabilirsiniz.

Tasarımlarınızı diğer markalardan farklı kılan ne oldu?

Tasarımlarımı diğer markalardan ayıran en önemli özellik, özgün çizgisi ve sıra dışı renk alternatifleriyle her zaman fark yaratması. Bunun yanında, Direct Message koleksiyonlarımda doğru kumaş seçimi ve her bedene hitap eden detaylar öncelikli. Örneğin, örme, dokuma, triko ve deri gibi dört ana kumaş grubunda üretilen tasarımlar, çok yönlü kombin imkanları sunuyor. Tasarlanan her bir parça, stil sahibi kadınların gardıroplarına sadece estetik değil, aynı zamanda işlevsellik de katmayı hedefliyor. Ayrıca, kişiye özel randevularla sunduğumuz styling hizmetleri, Direct Message’ı yalnızca bir marka değil, aynı zamanda bireysel stil yolculuğunda bir rehber haline getiriyor.

Plaj giyiminden hazır giyime geçiş yapma kararınız nasıl şekillendi? Bu geçişin markanıza ve tasarım vizyonunuza kattığı yenilikler neler?

Uzun zamandır bir giyim koleksiyonu tasarlama hayalim vardı ve bu hayali gerçekleştirmek için doğru yeri bulmam süreci hızlandırdı. Arnavutköy’ün benzersiz atmosferinde, oldukça kısa bir süre içerisinde ilk hazır giyim koleksiyonumuzu tamamladık. Bu geçiş, Direct Message’ın tasarım vizyonunu önemli ölçüde genişletti. Plaj giyiminden hazır giyime geçiş, sadece koleksiyonların kapsamını değil, aynı zamanda kullanılan malzemelerin çeşitliliğini de artırdı. Farklı kumaş gruplarını çalışmak, tasarımları hem estetik hem de işlevsellik açısından çok yönlü hale getirdi. 

Yeni koleksiyonunuzun ilham kaynağı neydi? Bu koleksiyon ile vermek istediğiniz ana mesaj nedir?

Yeni koleksiyonum için ilham kaynağım, genellikle ziyaret ettiğim ve deneyimlediğim yerlerden geliyor. Bu koleksiyon özelinde, Marakeş’teki büyüleyici Jardin Majorelle bahçesinin enerjisi ve renkleri bana ilham verdi. Koleksiyonda bu eşsiz atmosferi, özgün çizgilerle ve dikkat çekici renk paletleriyle yansıtmaya çalıştım. Direct Message, pek çok mesaj taşıyor; ancak bu koleksiyonun ana mesajı, kendini ve bedenini sevmek, hayatına ve tarzına renk katmak. Bu tasarımlar, bireylerin hem kendileriyle barışık olmalarını hem de kişisel ifadelerini cesurca yansıtmalarını teşvik ediyor.

Tasarımlarınızı hazırlarken hangi unsurları ön planda tuttunuz?

Öncelikli hedefim, kalıpların kusursuz olması ve kadın bedenini en iyi şekilde öne çıkarmasıydı. Kalıp çalışmaları, koleksiyonun temelini oluşturduktan sonra rahatlık, renk ve kumaş seçimleri en önemli unsurlar olarak öne çıktı. Her bir tasarımda hem estetik hem de işlevsellik arasındaki dengeyi korumaya özen gösterdim. Kumaşların dokusu, renklerin uyumu ve tasarımların kullanım kolaylığı, kadınların kendilerini hem şık hem de rahat hissetmeleri için özenle seçildi.

İnsanların bu kıyafetleri giydiklerinde nasıl hissetmelerini umuyorsunuz?

İnsanların bu kıyafetleri giydiklerinde kendilerini her anlamda iyi hissetmelerini istiyorum. Güzel, özgüvenli ve güçlü bir duruşa sahip olduklarını hissetmeleri, tasarımlarımı hazırlarken en büyük motivasyon kaynağım. Her parça, onları oldukları gibi kabul eden ve benzersiz özelliklerini vurgulayan bir ifade sunuyor. Kısacası, bu kıyafetlerin onların kişisel hikayelerine eşlik eden birer güç simgesi olmasını hayal ediyorum.

Tasarım felsefenizi nasıl tanımlarsınız? Felsefeniz yıllar içinde nasıl evrildi?

Tasarım felsefem, Direct Message’ın başlangıcından bu yana değişmeyen bir çizgide, özgünlük ve cesaret üzerine kurulu. Marka olarak, renklerin, desenlerin ve kumaşların benzersiz bir şekilde bir araya geldiği tasarımlar sunmayı hedefledik. Mayo koleksiyonlarımızdan hazır giyime geçiş yapmamıza rağmen bu felsefe hep sabit kaldı. Yeni giyim koleksiyonumuzla birlikte, tasarımlarımızın, enerjilerini keşfetmekten ve yansıtmakta korkmayan yaratıcı ve cesur kadınları ifade etmesini öncelikli hedef olarak belirledik. Bu yolculuk, markamızın başlangıcındaki güçlü vizyonu daha da genişleterek kadınların stillerini özgürce ifade etmelerini desteklemeye devam ediyor.

İlk butik mağazanızı açmak sizin için nasıl bir deneyimdi? Bu dönemi tercih etmenizin özel bir sebebi var mıydı?

Aslında Direct Message olarak Bodrum Momo’nun içinde üç yıldır bir mağazamız vardı ve yazlık birçok farklı lokasyonda da koleksiyonlarımızı sergiledik. Ancak bu mağazalar daha çok mayo, bikini ve beachwear odaklıydı. İstanbul’daki mağaza ise bambaşka bir deneyim. Burası benim için sadece bir mağaza değil, aynı zamanda bir stüdyo ve showroom niteliğinde. Devamlı yenilenen ürünlerle müşterilere ilham veren bir alan olmasının yanı sıra, kişiye özel tasarımlar üzerinde çalışabildiğim yaratıcı bir ortam da sunuyor. Bu yeni adım, oldukça tatlı ve heyecan verici bir süreç oldu. Özellikle Arnavutköy’ün büyüleyici atmosferi, bu hayalimi gerçekleştirmek için doğru zamanı ve yeri belirlememde etkili oldu.

Mağaza lokasyonu seçerken hangi kriterlere önem verdiniz?

Hem yaratıcı bir atmosfer sunan hem de şehrin kalabalığından uzak, sakin bir ortam olmasına özen gösterdim. Arnavutköy, tarihi dokusu, sanatçı atölyeleri, sanat galerileri ve tasarımcı atölyeleriyle bu kriterleri fazlasıyla karşılayan bir bölge. Şehrin kalbinde yer almasına rağmen huzurlu bir atmosfer sunması, markamın ruhuna tam anlamıyla uydu. Bu dükkânı tesadüfen bulduğumda, mekânın karakteri ve çevresindeki bu benzersiz kültürel yapı beni hemen etkiledi ve hızla harekete geçerek burayı seçtim.

Mağaza konseptinizi nasıl tanımlarsınız? İç mekân tasarımı ile koleksiyon arasında bir uyum yaratmak için neler yaptınız?

Mağaza konseptimizin tüm tasarımı, çok yakın arkadaşım ve bu alandaki uzmanlığına güvendiğim Mehmet Sezai Yücebaşoğlu tarafından oluşturuldu. Beni yıllardır en iyi tanıyan kişilerden biri olduğu için bu süreçte neredeyse hiç müdahale etmedim. Onun dokunuşuyla, sıradan bir dükkân tamamen yeni bir atmosfere kavuştu. Mekânın tasarımında kullanılan amorf kaktüsler, koltuklar ve askı seçimleri gibi tüm detaylar, koleksiyonun modern, yaratıcı ve özgün çizgisiyle uyum içinde olması için özenle belirlendi. İç mekân tasarımıyla koleksiyon arasında doğal bir bütünlük sağlayarak, ziyaretçilere hem estetik hem de ilham veren bir deneyim sunmayı hedefledik.

Kendinizi yenilemek için neler yapıyorsunuz?

Kendimi yenilemenin en etkili yollarından biri seyahat etmek. Bu süreçte hem dinlenme fırsatı buluyorum hem de konfor alanımdan uzaklaşarak yeni kültürler, insanlar ve bakış açıları keşfediyorum. Her seyahat, tasarımlarıma ve vizyonuma taze bir enerji katıyor.

Gelecekte markanıza yönelik stratejinizi nasıl açıklarsınız?

Gelecek hedeflerim arasında markamı yurtdışına taşımak önemli bir yer tutuyor. Özellikle Londra’da bir mağaza açmayı planlıyorum. Çok yakın bir zamanda Direct Message’ın Londra’da da moda severlerle buluşmasını görmek, en büyük hayallerimden biri. Bu adımla, markayı global bir platforma taşıyarak daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyorum.