Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Şöhret dozu yüksek ama dramatik bir hayat hikayesi Jean Seberg'inki. Yıllar sonra beyazperdeye uyarlandı. Başrolde Kristen Stewart.
Fotoğraf: Amazon Studios
Yaklaşık 1 buçuk yıl önce duyurmuştuk bu filmi. 60’ların ikonik aktrisi Jean Seberg’i Kristen Stewart'un canlandıracağı haberi filmden beklentilerimizi artırmıştı. Uzun bir bekleyişin ardından fagman nihayet yayınlandı (aşağıda izleyebilirsiniz)!
Öncelikle Seberg'in Stewart'un yer aldığı en stil sahibı film olduğunu söyleyebiliriz. Filmin görsel ve moda anlamındaki estetiği kendini fragmandan bile belli ediyor. Filmin konusu ise görsel kusursuzluğu kadar 'kusursuz' değil. Bilenler bilir, şöhret dozu yüksek ama dramatik bir hayat hikayesi Jean Seberg'inki. Hem politik kimliği, hem de meçhul ölüm hikayesiyle sinemada olmayı fazlasıyla hak ediyor.
İngiltere'de 10 Ocak 2020'de vizyona girmesi planlanan filmin Türkiye'de de Ocak ayında sinemaseverlerle buluşması bekleniyor.
Jean Seberg denilince akla ilk gelen kısacık saçlar. Gerek politik duruşuyla, gerekse norm yıkan stil kodlarıyla yenilikçi vizyon geliştiren Seberg'ün kısa saç kesimi Hollywood'un dişi ihtişamının yanında son derece rafine, duru ve steril bir duruş alternatifiydi.
Jean Seberg’ün stili her daim yalın ve sadeydi. Ne tarz, ne de renk kalabalığını tercih eden ikon minimalist tavrına rağmen etkili bir stil imzası atmayı başardı.
Az ve öz felsefesini benimseyen Seberg’ün asıl formülü basit klasik parçalarla yarattığı özgün kombinler oldu. Çizgili kazaklar, düz pantolonlar veya etekler... Aslında hepimizin gardırobunun bir köşesinde duran parçaları kullanarak yıldızlaştıran Seberg, çabasız şıklığın mimarlarından biri.
Jean Seberg kısacık saçlarıyla hafızalarımızda yer etse de, zaman zaman saçlarını uzattığı da oldu. Salaş uzun elbiseleriyle birleşen dalgalı saçları, doğal akışında özgün bir seksapelite doğurdu. Sadeliğine rağmen sofistike bir hava yaratan Seberg, hem çok yakın, hem çok ulaşılmaz göründü her zaman.
Jean Seberg'ün aksesuar sözlüğünde fazla ışıltıya, göz kamaştıran renklere pek yer yok. O aksesuar konusunda da tercihini hep minimalizmden yana kullandı. Sade bir şapka ve basit bir bilekliğin gücü mücevherlerle eşit olabiliyor doğru kullanıldığında.
New Wave'in cool ve salaş etkilerini günlük stiline yansıtan Jean Seberg bu devrimci, romantik, şiddetli, tutkulu ve çılgın akımı eforsuzluğuyla birleştirerek ikonluk tahtını dün gibi korumakta.
Victoria Beckham'ın maskülen stilini yakın takibe alanlar, bu tarzın öncüsü Jean Seberg'ü es geçmemeliler. Bol kazakların rahatlığını, çizgili pantolonların karizmasını ve loafer ayakkabıların konforunu herkesten önce keşfeden Jean Seberg'ün stilindeki maskülen detayların etkisi ve önemi büyük.