Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Paris defilelerinin sonuna doğru yaklaşırken Valentino'dan mükemmel, zarif ve dans dolu bir defile deneyimi.
Fotoğraf: Indigital
Valentino'nun zarafet dolu dansını bu kadar istisnai yapan, piyanodan canlı çalınan Philip Grass şarkıları mıydı?
Mankenler podyumda sırtlarını düz tutarak tıpkı dansçılar gibi zarafetle yürüyorlardı, üzerlerinde sade ve nört renklerde elbiseler vardı. Her şey, sanki bir hikayenin başlangıcıymış gibi gözüküyordu.
Fotoğraf: Indigital
Mankenler, balerinleri canlandırıyor olmalıydılar. Bu balerinler, ışıkla aydınlanan elbiselerinin içinde narin bir şekilde hayatlarını yaşıyorlardı; belki de parıltılı elbiselerinin altına giydikleri büyük nervürlü kazaklarıyla dans atölyelerinden eve dönüyorlardı...
Maria Grazia Chiuri koleksiyonla ilgili, "Biz bir 'an' yaratmak ve o anda yaşamak istedik," diyor. Tasarımcı partneri Pierpaolo Piccioli, "Eğer moda başlıbaşına bir kültürse, o zaman sadece kıyafetlerle ilgili değildir, aynı zamanda elbiseler aracılığıyla bir duygu hissettirme amacını taşır," diye ekliyor.
Fotoğraf: Indigital
Sahne arkasında Valentino Garavani ortaklarından biri olan Giancarlo Giammetti ikiliye sarılarak İtalyanca "Muhteşem!" dedi. Dakota Fanning de incecik, ejderha işlemeli elbisesinin içinde herkesin defileyle ilgili hissettiği şeyi ifade etti: "Çok duygusaldı."
Fotoğraf: Indigital
Uluslararası moda defilelerinin beşinci haftasında, elbiselerle ilgili bu kadar derin duygular yaratılabilir mi?
Valentino ikilisinin başarısı, bir konuyu alıp -ki bu sezon o konu modern dans tarihiydi- onun ruhunu kıyafetlere taşıyabilmeleri ve bunu yaparken de kıyafetleri abartısız ve sade tutabilmeleri.
Fotoğraf: Indigital
Defile siyah kıyafetlerle başladı, bunlar kimi zaman şık bir kaban kimi zaman da kayık yakalı bir elbise olarak karşımıza çıkıyordu. Ayaklarda da rahat ve her amaca uygun botlar vardı. Belli ki dansçımız (veya herhangi bir modern kadın) işe gidiyordu. Çalışan kadından balerine dönüşmesi uzun süre almadı. Önce kristal boncuklar işlenmiş geniş kesimli etekler ve kısa ceket ile rahat bir gömleğin altına giyilmiş düz bir etek çıktı podyuma.
Philip Glass'ın şarkılarından John Cage'e geçiş yapıldığında ise siyah tütülü kısa bir elbise ve doğal renkler karşımıza çıktı. Balerin kurdeleli soluk renk ayakkabılar da bunlarla beraber geldi.
Fotoğraf: Indigital
"Zenginleştirilmiş gerçekliğin" dozu öylesine fark ettirilmeden arttı ki Rus balesi, Rus yapısalcılığıyla aniden birleşmiş gibiydi. Sonra, sihirli bir şekilde güneş sarısı renkler saçan kadife bir elbise podyuma çıktı.
Bu elbiseden sonra defilenin hareketleneceğini düşünebilirdiniz ama hemen ardından yine bir kaban ve kalın bir sweater'le giyilmiş bir etek çıktı. Performans sona erdi. Şimdi eve dönme vakti.
Fotoğraf: Indigital
Gerçeklik ve realizm arasındaki gidiş gelişler, Valentino'nun eşsiz benzersiz Roma stüdyolarında dikilen kıyafetler kadar narin ve hassasça yapılmıştı. Pastel karelerden yapılmış kürk bir pelerin ve bej tüylere sahip yumuşacık bir elbise sanatsal sihrin iyi işçilikle buluştuğu iki önemli örnekti.