Valentino için Vanessa Beecroft Vakti

Vanessa Beecroft ismini son zamanlarda çok duyduk. Sanatçının ismi Kanye West’in defilelerinin sanat yönetmenliğini yapmasının ardından popüler kültürün içine de büyük bir hızla düştü. Halbuki Beecroft sanat dünyasında yeni değil. 1998 yılında dünyanın en prestijli müzelerinden New York Solomon R. Guggenheim müzesinde Gucci bikinili modellerle yaptığı enstalasyon şov onun sanatseverlerle ilk büyük tanışması olarak adlandırılabilir. Venedik Bienaline verdiği eserler, Louis Vuitton gibi markalarla yaptığı ortaklıklar ise işlerinin sadece bir kısmını oluşturuyor.

Şimdi ise Valentino'nun unisex kapsül koleksiyonu ‘Valentino Rockstud’ için Vanessa Beecroft vakti. Peki ama nedir bu ortaklık?

Maria Grazia Chiuri ve Pierpaolo Piccioli unisex kapsül koleksiyonları ‘Valentino Rockstud’ı Vanessa Beecroft'ın moda evi için hazırladığı görsel kampanya ile kutluyor

Valentino geleneksel ile geleceği sadece çıkarttığı koleksiyonlarda birleştirmiyor. Bu tezat alaşım Chiuri ve Piccioli’nin çalışmaları sonrasında Valentino’nun felsefesi haline geldi. Bugün Valentino’ya bakınca en geleneksel ile en yenilikçinin kaynaştığını görüyoruz. Moda evinin zengin tarihi, markanın kreatif direktörlerinin vizyonuyla yeniden yorumlanıyor. Beecroft ile yapılan ortaklık da bu karışımın meyvelerinden.

Beecroft’un sanat yönetmenliğini yaptığı kampanyanın çıkış noktası moda evinin kreatif direktörlerinin yarattığı 12 parçalık unisex koleksiyon. Deri ceketten ayakkabıya geniş bir yelpaze sunan unisex koleksiyondan sadece trençkotu çekip almış Beecroft yarattığı kampanya için. Koleksiyon ilhamını Japon felsefesi Wabi-sabi’den almış. Bu anlayışın mottosu: Kusursuz noksanlık. Koleksiyonun parçaları bağırırcasına kendilerini tanımlıyor: ‘Hiçbirşey kalıcı değildir, hiçbir şey aslında tamamlanmamıştır’. Ayrıca her parça birden on ikiye kadar numaralandırılmış zira kişisellik Valentino için önemli kodlardan.

Kişisellik son zamanlarında Valentino’nun kodlarına iyice belirgin oldu, kişiye özel kot kampanyası ile marka en sıradan gardrop parçasını bile kişiselleştirmişti. Beecroft ise kişisellik ve karakter nosyonları üzerine çok çalışan bir sanatçı. ‘Vanessa’dan başka hiç kimse kişissellik, cinsiyet gibi kavramları bu kadar iyi işleyemezdi’diyor Chiuri ve Piccioli.

Vanessa Beecroft’un bu kapsül koleksiyon için hazırladığı görsel çalışma sadece bir iletişim kampanyası da değil, Beecroft’un işi koleksiyonu tamamlıyor ve parçaların mesajını kuvvetlendiriyor. Asker gibi dizilmiş 25 model, kişisellik, geçmiş ve gelecek konularına büyük referans içeriyor. Kampanya kapsamında hazırlanan görsel Valentino’nun dünyadaki en büyük mağazalarının yanında New York Bergdorf Goodman mağazsının da vitrininde yerini aldı.

Valentino’nun konu askerlik bile olsa sırdanlaşmaya izin vermesi beklenemezdi değil mi? Ama altını çizelim, bu askerlik farklı bir askerlik, belki de askerliğin en kişisel hali. Yine Valentino ile bir başka tezatlığın içindeyiz. Markayı çoğu zaman bu kadar çekici yapan da onun bu tanımlanamaz, garipliği içinde barındıran çelişkili estetiği değil mi zaten?