Tory Burch'ten Bilgiler | Vogue Türkiye

Tory Burch, 10 yılda bir marka ve servet yaratan bir moda dahisi. Ama bu yaz Paris'e ilk mağazasını açarak markasını küreselleştiren Amerikan tasarımcıya göre başarının sırrı, adımları yavaş ve dikkatlice atmakta.

İşte karşınızda, Tory'nin çılgın moda dünyasına girmek ve gelişmekle ilgili söyledikleri...

Suzy:Tory, sen büyük bir başarı hikayesisin. Açtığın mağaza sayısı, sunduğun koleksiyonlar ve çoğunun internette satışta olması dudak uçuklatır. Peki bunu nasıl yaptın? Bunun bir kopya kağıdı var mı?

Tory: Sanırım bunun sırrı kısıtlamada. 11 senede müthiş bir büyüme sağladık ama hepsini üzerinde özenle düşünerek ve stratejik kararlar alarak başardık. Yeni iş başlatacak genç insanlarla konuştuğumda hep, "Acele etme," diyorum. Sabırlı olmak ve uzun vadeli düşünmek bizim işimize yaradı. Her şeye birden başlamaya çalışmamak da, aynı şekilde. Bir şeyler yapmak istiyoruz ama onları yavaş yavaş, sindirerek yapıyoruz.

Suzy:11 sene önce bu işe başladığında herkes senin "uygun fiyatlı lüks" tasarladığını söylemişti. Sen de kendin hakkında böyle düşünüyor musun?

Tory: Senin 11 sene önce açılan ilk mağazamıza geldiğini hatırlıyorum. Seni orada ağırladığım için nasıl da heyecanlıydım! O zamandan beri çok şey değişti sanırım. O zamanlar her şeye lüks penceresinden bakmak ama aynı zamanda modayı ulaşılabilir kılmak önemliydi, biz de öyle yaptık.

Hala aynı şirketiz doğru, ama biz geliştik ve yükseldik ve fiyat etiketinden bahsetmiyorum bunu söylerken. Yenilik getirmekten bahsediyorum. Bir tasarımcı ve iş kadını olarak bunca senede çok şey öğrendim, ama artık yaptığım işi "uygun fiyatlı" olarak nitelemiyorum. Biz sadece güzel şeyler tasarlıyoruz, hepsi bu. Umarım bu arada biraz daha ulaşılabilir olmuşlardır.

Tory Burch, New York'ta CFDA Ödülleri'nde. Ocak 2014 ayında, CFDA bir öğrenciye Tory Burch Mentorluk Ödülü hediye etme fırsatı sundu. Bir sene boyunca aldığı akıl hocalığının parçası olarak, öğrenci Tory Burch takımının rehberliğinde bir koleksiyon sundu. Bu ödüle, Paris'teki Première Vision fuarına seyahat ve final koleksiyonu için Tory Burch şirketinin sunduğu iki profesyonel hazır giyim kıyafeti de dahildi.

Fotoğraf: Getty

Suzy:Bu sene Paris'te bir mağaza açıyorsunuz?

Tory: Evet, temmuzda. Çok heyecanlıyız. Acele etmedik, önce Milano'yu açtık daha sonra Paris'i. Amerikan bir tasarımcı olduğum için Avrupa'dan genel olarak korkmuşumdur. Amerikan bir marka olmaktan gurur duyuyoruz ama küresel bir bakış açımız var.

Suzy: Sanatla yakından ilgilisin. Koleksiyonlarında her zaman sanatsal bir bağ bulmak mümkün. Örneğin bir keresinde Picasso seramiklerinden ilham aldığın bir defilen vardı, bir tanesinde de Oryantal halı etkileri hissediliyordu.

Tory: Farklı türde birçok sanat dalıyla ilgiliyim. İlhamı almak her zaman en kolay kısımdır. Daha sonra bunu nasıl yorumlayacağınız, fazla aşikar kılmadan nasıl yansıtacağınız önemlidir. Penn Üniversitesi'nden Sanat Tarihi diplomam var, bu her zaman kararlarımda etkili oluyor. Sanatın, müziği veya mimariyi etkileme biçiminden her zaman etkilenmişimdir; hepsi birbirine bağlı. Hepsi kültür.

Suzy:Dijital dünyayla da yakından ilgilisin, markanı dijital dünyaya taşıdın, özellikle de spor kısmını. Kendin de sporla ilgileniyor musun?

Tory: Yani, sporu severim. Dijital ve internet de her zaman merak uyandırmıştır bende. Dijitale çok erken geçtik. 11 sene önce e-ticaret yapan bağımsız mağazamızı kurduk, o zamanlar moda endüstrisinde sık rastlanmayan bir şeydi bu. Ama büyük bir bütçemiz yoktu, o yüzden dikkatli ve tasarruflu olmalıydık. Bir bakıma markamızı sosyal medya sayesinde yarattık. PR ve pazarlamayı kullandık ve aynı zamanda yenilikçi olmaya dikkat ettik. Dijital, yenilikçi olma çabamızın mükemmel bir örneğidir. Şimdi işler ilginç bir hal almaya başladı. Fitbit'le bir ortaklık kurduk, "giyilebilir teknoloji" için atılan çok büyük bir adım.

Suzy: Evet, Fitbit'i duydum. Meydana getirdiğiniz dijital şeyler, sizce gerçek mi? Sizce gerçekten de bunlar gelecekte kıyafetlerimizin bir parçası olacak, bizimle konuşacak ve bizim için bir şeyler yapacaklar mı?

Tory: Bir tişörtü 3D yazıcıyla yapar mıyız yapamaz mıyız tam anlamıyla bilmiyorum. Ama dijital olarak, Fitbit'le bir bilezik tasarladık ve onu mücevhere dönüştürdük, böylece kadınlar için takması daha cazip hale gelecek. Hiçbir pazarlama yoluna başvurmadık ama satışa çıktığı üçüncü saatte hepsi tükendi. Kadınlar, sağlık ve fitness konularına gerçekten ilgili ama aynı zamanda mükemmel ve şık gözükmek de istiyorlar.

Tory Burch Sonbahar / Kış 2015

Fotoğraf: Suzy Menkes/Instagram

Suzy:Gerçekten "modern yaşam tarzı markası" olduğunuza inanıyor musun? Geçmişte modern bir marka olsaydın mobilyayı markanla birleştirecektin belki, şimdi spor ve enerjiyi birleştiriyorsun.

Tory: Bence "yaşam tarzı", "ulaşılabilir lüks" sözcüğü gibi, aşırı sık kullanılan bir sözcük. 11 sene önce markamızı kurduğumuzda, önemli olan bir kişinin mağazaya girer girmez kim olduğumuzu, amacımızın ne olduğunu anlamasıydı. 12 kategoriyle başlamıştık. O zamandan beri bu kategorileri arttırdık. Kulağa daha doğal gelen farklı kategoriler yarattık, spor bunlardan birisi. Ev eşyalarıyla ilgili de aynı derecede tutkuluyum. Ben, hayallerine ulaşamamış bir iç tasarımcıyım aslında. Bence bunların hepsi yaşam tarzıyla alakalı, ama her şey özgün olmalı.

Suzy:Geleceğe dair planların nelerdir? Faha fazla mağaza? Daha fazla online? Hindistan? Afrika? Fethedilecek yeni ülkeler?

Tory: Büyümek istiyoruz ama birdenbire çok büyümekten bahsetmiyorum, Yavaş yavaş, doğal olarak büyümek istiyoruz. Çok fazla planım var, daha yeni başlıyoruz ama her şeyi yavaş ve dikkatli olarak yapmak istiyorum. Her yerde olma tutkumuz yok, doğru ortaklıkları kurma ve doğru çevreyi oluşturma çabamız var. İlk günden beri değişmeyen bir satış konseptimiz var.

Suzy Menkes ve Tory Burch

Fotoğraf: Suzy Menkes/Instagram

Suzy:Sana sormak istediğim son bir soru var. İnsanlar senden çok etkilenmiş durumdalar, markanın sadece 11 yılda 3 milyar Dolar değerine vardığını söyleyenler var. Halka arzı düşünüyor musunuz, bunun lafı hiç geçti mi?

Tory: Suzy, ben markanın başında olduğum sürece, sana kesin olarak söylüyorum ki böyle bir şey olmayacak. Halka açık şirket olmaya dair hiçbir ilgim yok. Şunu da söyleyeyim, gelecekte ne olur belli olmaz diyenler var ama bu konuda emin ol ki cevabım: Hayır.

Ben kısa dönemli kazançlar için şirketimi yönetmiyorum, uzun vadeye bakıyorum. Benim kontrol edebildiğim bir karar sürecine sahibiz. Benim için lüksün tanımı bu işte.

Çeviri: Kardelen Berfin Kobyaoğlu