Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Westwood, Ungaro, Galliano ve Mugler; geleceğe yön verecek olan veliahtlarını seçti.
Vivienne Westwood: Tacını Kısmen Devrediyor
Vivienne Westwood'un eşi Andreas Kronthaler, sahne arkasında mankenlerin kıyafetleri üzerinde çalışıyordu. Bunda alışılmamış bir şey yok. Tabii, Vivienne'in tacını artık Andreas'a devrediyor olmasından başka. Yani, en azından bir kısmını...
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Bu sene 75 yaşına girecek olan Vivienne, Andreas'ın bu koleksiyonun ilham kaynağı kozmolojiyle çok daha yakından ilgili olduğunu ve aslında kendisinin defileye katılmasının koleksiyona resmiyet kazandırmak amacıyla formalite icabı olduğunu söylüyor. Bu sözler, bir devrin kapanışını doğrular nitelikte.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Andreas, koleksiyonu, son yılların "nötr cinsiyet" modasına uydurmuş. Gerçi her iki cinsiyet tarafından giyilse bile platform ayakkabıların eşlik ettiği renkli ve vücudu saran kıyafetleri özetleyen tek kavram bu değil.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
En iyi parçalar arasında hem erkek hem kadın modellerin giydiği kırmızı kıyafetler, üzerindeki dijital baskıların pırıldadığı bir erkek ceketi ve işlemeli gül desenlerine sahip ekoseli bir elbise vardı. Koleksiyonun başlığı "Sexercise"dı ve tasarımcı değişse bile kıyafetler bildiğimiz Viv tarzındaydı.
Emanuel Ungaro: Şık Ama Kimliksiz
Tipik bir Emanuel Ungaro defilesinin farklılığı, taşıdığı coşkudan kaynaklanır. Aynı şekilde Fausto Puglisi de coşkulu tasarımlar yapan bir tasarımcıdır ve kendi markasının İtalya'da düzenlenen defilesindeki Antik Roma ordusundan esinlenerek tasarladığı kısa eteklerde bu coşkuyu görmüştük. Ama Fausto Puglisi'nin Ungaro için oluşturduğu koleksiyonda tasarımcı, mini boylardan uzaklaşarak maxi boylara, özellikle de tarz olarak 1970'ler ile 1980'ler arasında kalan diz altı eteklere odaklanmış.
Fotoğraf: Indigital
Yandan yırtmaçlı bir elbisenin altına giyilmiş fileli çorabı da hesaba kattığınızda işte size seksi ile ciddi arasında gidip gelen bir tarz.
Genelde mankenleri önce gelirken sonra da dönerken iki kere görebildiğimiz podyumların tercih edildiği bir zamanda, Ungaro defilesinin düzeni kıyafetleri hafif loş bir spot ışığının altında tek bir kez görme şansı tanıyordu. Gerçi yine de Klimmt'in tablolarına dijital bir yorum getirilerek oluşturulmuşa benzeyen güzel ve yassı çiçek desenlerini görebildim.
Fotoğraf: Indigital
Fausto'nun yetişkin, olgun ve güçlü kadınlara uygun uzun kabanlarını ve etek-pantolonlarını kesinlikle onaylıyor olsam da bu tarzın, Emanuel Ungaro'nun mirasına uygun olup olmadığını söylemek zor.
Fotoğraf: Indigital
Emanuel Ungaro'nun zamanında Balenciaga'da üç yıl çalışmış olmaktan nasıl gurur duyduğunu bilirim. Şimdi Ungaro'nun ismi de modanın merkezinde. Puglisi, bunu dikkate almalı ve canlandırması gereken "Emanuel Ungaro" markasının mirasına daha yakından bakmalı.
Fotoğraf: Indigital
John Galliano: Yeni Tasarımcı ve Markanın Ruhu Uyuşuyor
Kesim, kıvrımlı hatlar ve drape, Bill Gaytten'in tasarımlarındaki kilit noktası. John Galliano'da çalışmaya başlamasının ilk günlerinden itibaren de bu şekilde devam ediyor.
Fotoğraf: Indigital
Şimdi modaevinin kreatif direktörlük görevini üstlenen Gaytten, markayı çok büyük bir kolaylıkla idare ediyor.
Fotoğraf: Indigital
Tasarımcı, Dickens İngilteresi'ne ironik bir göndermede bulunarak, ayrıca askeri desenler ve yarı transparan dantellerle baştan çıkaran bir seksilik yaratarak 2016-17 Sonbahar/Kış sezonu için belirli vurgu noktaları oluşturmuş. Bunu yaparken de hiç zorlanmadığı çok belli.
Fotoğraf: Indigital
Modada bir profesyonel olmak elbette ki kötü bir şey değil. Bill'in sertlik ve yumuşaklık arasında, iyi dikimle akışkanlık arasında kurduğu denge ustalık derecesinde. Göze çarpan parçalar arasında ipek klapalarla yumuşatılan askeri bir kaban; erkeksi bir pantolonla giyilmiş Viktoryen tarzda dantelli beyaz bir gömlek; aynı beyaz dantelden yapılmış masum bir elbise ve o kadar da masum olmayan siyah dantelli bir etek vardı.
Fotoğraf: Indigital
Hem Galliano'nun kendi markası için hem de Dior'da Galliano'yla çalışarak yeteneklerini keskinleştiren Gaytten, tam zamanında modaevi Galliano'nun kreatif direktörü oldu. Bu uygun zamanlama, defilesindeki Viktoryen tarz antika zincirli saatlerle nasıl da tezat oluşturuyor değil mi?
Fotoğraf: Indigital
Mugler: İkinci Deri
David Koma, Mugler'i kreatif direktör olarak iki sene önce devraldı ve o zamandan beri markanın seksi, bol metalikli ve siyah derili tarzını başarıyla sürdürüyor.
Fotoğraf: Indigital
Koma'nın Mugler'e dair berrak bir vizyonu var, elbette bu vizyonun merkezinde Thierry Mugler'den esinlenerek oluşturulmuş parfümlerin başarısı bulunuyor.
Fotoğraf: Indigital
Markanın soğuk, keskin ve sert bir duruşu var; tasarımlar özellikle de siyah deriye odaklanıyor. Bu sezonun defilesinde arka plandaki ay figürüyle bir uzay ortamı yaratılmış.
Fotoğraf: Indigital
Mankenlerin üzerindeki kıyafetler sanki kendilerinin ikinci deri katmanıymış gibi gözüküyordu ama öte yandan, yaratılan dekolteler ve püsküller sayesinde kıyafetlerde gerekli hareketlilik sağlanmıştı. Bunların ardından, gümüş rengi ipliklerin vücutta kıvrımlı hatlar oluşturduğu siyah elbiseler geldi. Sarı ve turuncu renklerin kullanıldığı birkaç keskin görünümlü şık kıyafete rastlamak da mümkündü. Fakat Mugler, parfüm işinde o kadar başarılı oldu ki modaevi kimliği ikinci planda kalmaktan öteye geçemiyor.
Fotoğraf: Indigital