Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Suzy Menkes, Schiaparelli'nin Sonbahar/Kış 2015 Couture defilesini yorumluyor.
Valentino'nun tasarımcı ikilisi, Schiaparelli koleksiyonundan dolayı bol bol "Bravo!" tezahüratı alan couture tasarımcısı Bertrand Guyon'la ilgili "Onunla gurur duyuyoruz!" diye hep bir ağızdan haykırdı. Maria Grazia Chiuri ve Pier Paolo Piccioli, tasarımcının onlarla geçirdiği 7 yıla gönderme yapıyordu. Ayrıca o, mirasa sadık kalmakla bugünle bağlantı kurmak arasındaki o ince çizgide ustalıkla yürüyebilmişti.
Defileyi başlatan modern Schiap asaletine sahip sade şifon bir bluz oldu. Ama diğer kıyafetler arasında çingene pembesi kürk ve 1920-30 arası ün kazanmış olan öncü tasarımcı Else Schiaparelli'nin imzası haline gelmiş yaldızlı güneş ışığı desenleri de bulunuyordu.
Podyum olarak bir tiyatro sahnesinin kullanılmasının sebebi ise koleksiyondaki dramaya dikkat çekmekten ziyade Paris'in iki dünya savaşı arasındaki dönemdeki kültürel hayatına göndermede bulunmaktı. Bunu sahne arkasındaki ilham panosundan okuyorum, yanında Else'nin Paris'teki Sürrealistlere katılmadan önce Londra'da geçirdiği zamanlardan gençlik fotoğrafları bulunuyor.
Bertrand Guyon, "Elsa tam bir dünya vatandaşıydı. İtalya'da doğdu, Londra, Amerika ve Paris'te yaşadı," diyor. Bunun izlerini koleksiyonundaki İngiliz tüvitinde veya göğüs kısmına eklenmiş bir cepte görebiliyoruz. Ama kıyafetler aşırı teatral değil. Aksine, anlamakta zorluk çekmediğimiz gösterişli bir koleksiyonla karşı karşıyayız. Havalı ceketleriyle pantolon takımları günlük giyime hitap ederken gece elbiseleri zarifliğe ve asalete sahip.
Can alıcı nokta ise pantolonlara ve orta boy eteklere eklenerek onlara parıltı ve doku katan brokardı. Ten rengi pililerle drapelendirilmiş şifon elbise gibi kıyafetlerde de hafiflik ön plandaydı. Guyon'un kendi kişisel geçmişine de küçük göndermeler yapılmıştı: Hubert'le beraber Givenchy'de geçirdiği yıllar, Christian Lacroix'in sağ kolu olarak çalışması...
Geçmişin bütün bu ağırlığı, koleksiyonun göndermelere boğulmasına yol açabilirdi. Ama, o ünlü çingene pembesi de dahil her şeyin dozu tam ayarlanmıştı. Christian Bérard'ın çizimlerine yapılan belli belirsiz göndermeleri ve Yves Saint Laurent'den alınmış güneş ışığı süslemesinin bu sefer daha mütevazı bir versiyonunun kullanılmasını beğendim.
Geçmişten görüntüleri canlandırmak çoğu zaman modada kısır döngülere yol açar ancak bu koleksiyonda, her ne kadar günlük giyim zaman zaman fazla durağan gözükse de, taze bir moda kültürü yaratılmış.
Schiaparelli markasının sahibi Diego Della Valle bu anın gelmesi için bir süredir bekliyordu. Eğer haute couture 21. yüzyıldan sağ salim çıkmak istiyorsa sadece bir markayı yansıtmakla kalmayıp farklı müşterilerinin ihtiyaç ve isteklerine duyarlı olmalı. Game of Thrones yıldızı Carice van Houten'ın ve Daphne Guinness'in yanında oturan Meg Ryan, sofistike kadınların bu kıyafetleri takdir ettiğinin kanıtı.
Moda tarihine geçecek kadar çarpıcı bir şeye mi şahit olduk? Hayır. Ama işlemeli altın rengi bir ceket-pantolon takımının hafifliği, diz altı uzunluğa sahip brokar elbiseler, parlak pembe, soluk mavi ve siyah kürk ceket gibi bütün kıyafetler güzelliğe karşı duyduğumuz ihtiyacı karşıladı. Haute couture sanatının özü de bu zaten.
Çeviri: Kardelen Berfin Kobyaoğlu