Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Gucci'nin Tasarımcısı Alessandro Michele, bu sezon hepimizi modanın fantastik dünyasına davet ediyor.
Fotoğraf: Indigital
Fantastik, hayali ve masalsı anlamına gelen "phantasmagoric", Gucci'nin Tasarımcısı Alessandro Michele'in koleksiyonuna verdiği isimdi. Barok stilin Rokoko stili ile buluştuğu koleksiyonda, Fransız Devrimi öncesinin etkileri ve 1970'lerin pantolon takımları aynı anda görülebiliyordu.
Fotoğraf: Indigital
Ama bir farkla, 20. yüzyıla ait pantolon takımları bu koleksiyonda ipekten yapılmış ve canlı renklere sahip. Hatta bunlar zaman zaman yumuşak ve çin seramiği desenli pijama pantolonlarına dönüşüyorlardı.
Fotoğraf: Indigital
Koleksiyonun "Magic Lantern" (Sihirli Fener) olarak adlandırılmasına şaşmamak lazım, illüzyonlu davetiyesinde de üzerinde kuşların ve yılanların olduğu bir tiyatro sahnesi bulunuyordu.
Fotoğraf: Indigital
"Yılanlar ve kadınlar" konsepti, Michele'in 2 sene önce de başvurduğu bir tema. Ama tasarımcı geçmişe takılıp kalmış gibi düşünülmesin, çünkü koleksiyonda bu konseptten uzaklaşan başka parçalar da vardı.
Fotoğraf: Indigital
Hevesli müşterilerden oluşan izleyiciler, süslü çantalara, yüksek topuklu ayakkabılara, papatya desenli ceketlere, büyük kolyelere veya gözlüklere odaklanmayı seçebilir. Bütün bu "çok-fazla-bile-asla-yeterli-değildir" estetiği, inek öğrenci görünümü ile bir araya getirilmiş.
Fotoğraf: Indigital
Defileyi izledikten sonra, pembe kadife koltuktan kalkıp bana daha fazlasını anlatması için Alessandro'nun yanına koştum ve anlattı da. İlhamını, Los Angeles'ta bulmuş ama filmlerde gösterilen tipik Los Angeles'ta değil.
Fotoğraf: Indigital
"Hollywood Forever Mezarlığına gittim. Çok güzel bir yer, orada bir partiye davet edilmiştim ve hayatımda bulunduğum en şatafatlı yer," dedi tasarımcı ve devam etti, "Ben de kendi kulübümü yaratabilirim dedim öyle ki her şey bir illüzyon olsun, illüzyondan oluşsun. Bazı şeylere farklı açılardan bakınca değişsin istedim, aynı mekanın iki farklı anlamı olmalıydı."
Fotoğraf: Indigital
Hmm! Bu konuşmadan çok fazla bir şey anlayamadım açıkçası. Ama şu kesin: Alessandro Michele, bir tasarımcının sahip olması gereken en önemli özelliğe sahip, eşsiz ve özgün bir vizyona.
Vizyonu öylesine eşsiz ki bazen anlatmak bile imkansız oluyor. Ama şunu söyleyebilirim, Gucci onun sayesinde, vizyonladığı mezarlığın tam aksine lüks dünyasındaki en canlı marka!
