Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
"Geçmişten Geleceğe" temasını sahiplenen Türkiye Dokuma Atlası Sergisi zamana meydan okuyan kumaşların sandıklardan çıkarak yeniden sunulduğu bir estetik sunuma sahne oldu.
Anadolu'nun geleneksel dokuları ve formlarıyla yönünü geleceğe çevirdi. Geçtiğimiz gün gerçekleşen ve "Geçmişten Geleceğe" temasını sahiplenen Türkiye Dokuma Atlası Sergisi zamana meydan okuyan kumaşların sandıklardan çıkarak yeniden sunulduğu bir estetik sunuma sahne oldu. Çalışmanın çıkış noktası olarak geçmişten günümüze taşınan estetik dilin, benzersiz doku ve içeriklerle yeniden gündeme gelerek geleceğe uzanmak.
Türk tasarımcıların yorumları ile güncellenen parçalar ile köklü ve seyyah bir kültürün zenginliğini, estetik gücünü, günümüz ve sonrasına işlevsel ve pragmatik tasarımlarla taşıma amacı barındırıyor.
Projenin kapsamını ve ardındaki derin çalışma ve yaklaşımı, serginin küratörü Güneş Güner'den dinledik.
Yaşamımın yarıdan fazlasını moda ve tekstil dünyasında çalışarak geçiren bir tasarımcı olarak, hemen her projede "Türk tasarımının farkı nedir?" sorusu ile karşılaşıp durdum. Farklı moda markalarını uluslararası platformlara taşırken ya da moda haftalarını yönetirken, uluslararası basın ve moda profesyonellerinin Türk dokumalarına olan merakına, hayranlıklarına rehberlik ettim. Tüm bu süreçler Türk tasarımının rakip tanımayacak en güçlü kası olan Türk dokumalarını işaret etti. Geleneksel kumaşlara olan bu merak ve tutku ile ilgili Anadolu’da bir keşfe çıkmaya karar vermiştim ki; bir toplantı daveti üzerine İthib başkanı Ahmet Öksüz, Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’nün Türk Dokumaları üzerine çalıştığı projeden bahsetti. Aşk tesadüfleri severmiş…
Dokuma aşkına kurduğum tüm hayaller inanılmaz tesadüfler ve kahramanlarla önüme diziliverdi. Geleneksel dokumaların fark edilmesi, coğrafi işaretlerinin belirlenmesi ve yaşatılması için bir proje ideali oluşmuştu. Benden bu projeye dahil olmam ve kürasyonunu üstlenmem istendiğindeki heyecanımı ve mutluluğumu hayal edebilirsiniz. Proje Türkiye Dokuma Atlası olarak isimlendirildi. İlk olarak geçmişten geleceğe, Türkiye’nin her bölgesinden dokumaların yer aldığı bir sergi düzenledik. İkinci aşama olarak da bu dokumaları tasarımcılarla bir araya getirmek hedeflendi. Türkiye’nin benzersiz dokumalarını fark yaratan tasarımcıların yorumları ile zenginleştirme aşaması benim için tarifsiz, kelimeler yetersiz kaldığı bir sürece dönüştü. Türk dokumalarını kendi yorumları ile zenginleştirecek tasarımcılar ve dokumalar arasında hayaller kurmaya başladım. Adı Türkiye Dokuma Sahnesi oldu. Bu sahnede, estetik algının da ötesine geçip dokumaların günün her anında, her ortamda bize nasıl eşlik ettiklerini izleyiciye yaşatabileceğim şaşırtıcı bir deneyim tasarlamak istedim. Aslı Filinta, Arzu Kaprol, Dilek Hanif, Ece Ege, Gül Ağış, Nedret Taciroğlu, Simay Bülbül yorumları ile bu geleneksel dokumalar yaşsız, zamansız mekansız formlar ve işlevler kazandılar. Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsündeki genç tasarımcılarla da şaşırtabilecek yorgan-kaban, suplalı-bluz, çanta-mont, pelerin-etek gibi melez tasarım hayalleri paylaştım. Onlar bu hayalleri geleneksel dokumalarla çok amaçlı tasımlara dönüştürdüler. Yasin Soy’la bir araya gelip bu zengin karmayı dijital alanlara taşıyarak hayal ve gerçek arasında benzersiz bir sahne tasarladık. Türk kültürünü anlatmak için yeni bir kolektif dil yaratmış olduk. Kapsayıcı, çeşitli, çok renkli kültürümüzün ancak elele verdiğimizde büsbütün ve tastamam anlatılabildiğinin de bir örneğini sahnelemiş olduk.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz ise proje hakkındaki görüşlerini paylaştı.
Türk tekstil sektörü 2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekoru kırarak 12,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Dünyanın en büyük 5. tekstil ihracatçısı olan sektörümüz, küresel ligde yeni başarılara imza atmak için gücünü köklü geçmişinden ve sürdürülebilirlik vizyonundan alarak 2022 yılında 15 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ilk defa açılışı gerçekleştiren “Türkiye’nin Dokuma Atlası Sergisi” ile, Anadolu’nun binlerce yıllık tasarım ve dokuma yolculuğuna ışık tuttuk. Yüzyıllardır ilmek ilmek işlenen dokumalarımız, tekstil sektörümüzdeki bu kültürel mirasımız; küresel ligde bizim bir adım önde olmamızı sağlıyor. Şimdi de proje kapsamında bu kıymetli dokumaların değerli tasarımcılarımızın elinde hayat bularak bu sahnede dev bir gösteriye dönüştürülmesi bizleri gururlandırıyor. Bu projenin paydaşlarından biri olarak; geçmiş ile gelecek arasında kurulan bu köprüde rol oynamak ve bu tarihi mirasın küresel ölçekte bilinirliğini artırmak, Birliğimiz ve sektörümüz adına paha biçilmez öneme sahip. Projemiz kapsamında bu yıl itibariyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki sergimizi İstanbul’da da açmak üzere çalışmalara başladığımızın müjdesini paylaşmak istiyorum.