Christian Louboutin'in Şehvet İksirleriyle Tanışın

Christian Louboutin’in yıllar içerisinde kurduğu ikonik moda imparatorluğu, her zaman olduğu gibi sağlam ve emin adımlarla ilerliyor. Hızlı tüketimin zirvesini yaşadığımız bir çağda, Louboutin her zaman dengeli bir istikrardan yana. Kırmızı tabanlı ayakkabılarının her kadının arzu nesnesi haline geldiği moda dünyasında, o kırmızıdan elde ettiği bu global gücü ölçülü,  estetik ve son derece yenilikçi bir biçimde kullanıyor.

Bildiğiniz üzere, 2014 yılından bu yana güzellik sektöründeki iddiasını koruyan Louboutin, tutku yaratan ayakkabılarını, ilk olarak Rouge Louboutin isimli oje koleksiyonuna dönüştürmüştü. 2015 yılında, yine ikonik kırmızı ayakkabı tabanından ilham alarak hazırladığı ruj koleksiyonunu sundu. 2016 ise Louboutin’in büyüleyici koku dünyasına giriş yılı olarak uzun bir süre hatırlanacak. Üç farklı parfüm ile farklı karakterlerdeki Louboutin kadınlarının özelliklerini parfüm şişesinde buluşturan tasarımcı, Bikini Questa Sera ile ılık bir yaz akşamına, Tornade Blonde ile romantik gül bahçelerine Trouble in Heaven ile de şehvetli saatlere götürüyor.

Kadınları ve arzularını kutlamak istediğini belirten Christian Louboutin, bu üç parfümle kadınların kendilerindeki bilinmeyenleri keşfetmesini istiyor. Parfüm yaratma sürecini, yönetmen koltuğunda oturmaya benzeten Louboutin, bazı yönetmenlerin oyunculara direkt müdahale ettiğini, bazılarının ise oyuncuları özgür bıraktığına dikkat çekerek, her zaman özgürlükten yana olduğunu vurguluyor. Ona göre, ürettiği parfümlerle kadınlar özgürce kendilerini ifade edebilmeli. 

Her parfüm için farklı bir tanıtım filmi çeken Christian Louboutin'in koleksiyonundaki ilk parfümü Bikini Questa Sera ile tanışın. 

Tanıtım serisinin ikinci parfümü Tornade Blonde için çekilen kısa film de bugün itibari ile yayında. Göz atmadan geçmeyin.