Biz İyi Bir Takımız | Vogue Türkiye

Karı-koca birlikte poz vermek kamera karşısında yalnız olmaktan daha eğlenceli olsa gerek.

Johannes: Karımla çalışmak beni daima mutlu ediyor. Bu birlikte çalıştığımız ilk çekim olmadığı için alışkınız da. Çekimler için sık sık seyahat ettiğimizi ve ayrı kaldığımızı düşünürsek, yan yana çalışmak bizim için daha da anlam kazanıyor.

Olivia: Kaldı ki biz iyi bir takımız.

Çekim sırasında Tommy Hilfiger’ın kendisi de sette miydi?

Johannes: Bu çekimde sette değildi fakat kendisiyle pek çok kez bir araya geldik. Biliyorsunuz marka bu yıl 30. yaşını kutluyor. Bu kutlama vesilesiyle Tommy Hilfiger Paris’te bir mağaza açtı. Olivia ve ben dün geceki açılışta Hilfiger’la birlikteydik. Bir tasarımcı olarak işin her aşamasıyla bizzat ilgili. Çok tutkulu, inanılmaz enerjik, nasıl yapıyor bilmiyorum ama her yere yetişiyor. Dün gece açılış için mağazaya vardığımızda hemen yanına gidip selam verdim ve yaptığı ilk şey kravatımı düzeltmek oldu. Doğrusu biri kravatımı düzeltecekse o Tommy Hilfiger olmalı. İşini o kadar iyi biliyor ki. Amerikan giyim kültürünü mükemmel yansıtan bir tasarımcı olmasının ötesinde, yanında olmaktan can atacağınız, çevresine ilham veren bir insan.

Olivia: Johannes’in her sözüne katılıyorum. Ve kendisiyle çalışma fırsatı bulduğumuz bu projede yer almaktan büyük gurur duyuyorum.

Tommy Hilfiger 2015 İlkbahar/Yaz koleksiyonunu nasıl buldunuz? Karakteri için neler söylersiniz?

Olivia: Her şeyden önce çok zarif bir koleksiyon. Renkler bahar ve yaz aylarına çok uyumlu. Maviler, hakiler, nötr tonlar. Tommy Hilfiger, klasik parçalara modern ve cool bir görünüm vermeyi çok iyi başarıyor. Koleksiyon, bu klasik-modern duruşla, markanın imzası olan kolej stilinin mükemmel bir karması. Kaldı ki bu stil, benim estetik anlayışıma da çok yakın.

Johannes: Renk paleti çok enerjik. Tommy Hilfiger markasını temsil eden mavi, kırmızı ve beyaz üçlüsüne bu koleksiyonda epey rastlayacaksınız. Bana göre koleksiyonun en çekici yanlarından biri, parçaların tümünün kolay giyilebilir olması. Erkeklerin gardıroplarına kolayca adapte edebileceği, rahat kombine edebileceği parçalardan yana zengin bir koleksiyon.

Birbiriniz için favorileriniz neler? Johannes, senden başlayalım: Olivia’ya en çok hangi parçaları yakıştırdın?

Johannes: Olivia’nın giydiği pantolon kalıplarına, duruşlarına bayıldım. Hem çok elegan, hem de sportif ve konforlu duruyorlar. Çekimde bu tip pantolonları üzerine hafif bol gelen trikolarla giydi. Bahar için ideal bir görünüm bence.

Olivia: Johannes ne giyse yakıştırıyorum. Casual parçaları da çok iyi taşıyor ama sanırım ceketler ve takımlar üzerinde bir başka duruyor. Çok klas görünüyordu.

Birlikte alışveriş etmeyi seviyor musunuz?

Johannes: Önceden sık sık yapardık ama artık pek denk gelmiyor. Eğer Paris’e, Londra’ya gidiyorsak sokaklarda gezerken dikkatimizi çeken butiklere gidiyoruz, böyle spontan şeyler oluyor ama “hadi alışverişe gidelim” diye planlı bir aktivitemiz yok. Ayrıca moda, her ikimizin de işi olduğundan, birlikte geçirdiğimiz zamanlarda işe ara vermek bize iyi geliyor. Kaldı ki bu da kolay değil zira Olivia modayla nefes alıyor. Bir müzisyenin her gün şarkı söylemesi, bir enstrümanı her gün çalması gibi bir şey herhalde.

Olivia, kocanın giysilerini giydiğin oluyor mu hiç?

Olivia: Yok hayır, zaten Johannes’in giysileri bana çok büyük.

Johannes: Evet süper küçük giysilerim olduğu söylenemez. Fakat favori kaşmir kazaklarımdan birini uzun süre gardırobumda bulamıyorum. Sonra bir bakıyorum, kuru temizlemeden geliyor. Çok sık olmasa da evet, Olivia giysilerimi araklıyor.

Olivia: Kendi gardırobumda yeterince giysim var.

Johannes: Her zaman daha fazlasına ihtiyacın var ama. (Gülüşmeler)

Peki birlikte dışarı çıkarken Johannes’in giyimine karışıyor, ona fikir veriyor musun?

Olivia: Bu soruyu cevaplaması için Johannes’e paslamak zorundayım.

Johannes: Röportajdan sonra Instagram hesabıma gazeteci arkadaşlarıma bana bu soruyu sormamalarını yazacağım. Şaka bir yana sormakta çok haklısın, zira Olivia modayla yatıp kalkan biri ve ben de kocası olduğumdan herkes beni giydirdiğini filan düşünüyor. Fakat belirtmek isterim, Olivia kadın hazır giyimi üzerine uzman ve kendi gardırobumdan ben sorumluyum. Kaldı ki biz erkekler giyinirken kadınlar kadar düşünmüyoruz.

Diğer yandan sokak stili fotoğraflarınızda birbirinizle çok uyumlusunuz.

Genellikle kendimiz için, modumuza göre, gittiğimiz yere göre giyiniyoruz. Fakat ne zaman, üzerinizde ne varken fotoğraflanacağınızı ve o fotoğrafın hangi dergide, hangi büyüklükte basılacağını asla kestiremiyorsunuz. Moda bloggerları ve fotoğrafçılar her yerde. Öğle yemeği için sokağa çıkıyorsun, yine fotoğraflanıyorsun. Moda her zaman var olan, satın alabileceğin şey. Stil ise senin o dünyadan kendin için yaptığın çıkarım. Ve fotoğraflanmak için değil, hissettiğin gibi giyiniyorsan bu samimiyeti herkes anlıyor zaten.

Fotoğraf: Getty Images Turkey

1985 yılında kurulan Tommy Hilfiger markası 30. yılını Paris’teki Boulevard Capucines’de açtığı yeni mağazasıyla kutladı. Olivia Palermo ve Johannes Huebl, açılışta tasarımcı Tommy ve Dee Hilfiger çiftinin yanındaydı. “Moda dünyasına ilham veren isimlerle çalışmak yenileyici bir süreç” diyor, Hilfiger. “Olivia ve Johannes, bireysel stilleriyle yaz koleksiyonuma enerji getirdiler. Onların özgün bakış açısını global müşterilerimizle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz.” Olivia ve Johannes’in koleksiyon seçkisi, 5 Mayıs itibariyle Tommy Hilfiger mağazalarında.

Olivia Palermo’dan denizci usulü

Olivia Palermo’nun New York Moda Haftasında giydiği denizci stili bu kombinasyonu, Tommy Hilfiger bahar koleksiyonundan parçalarla yorumlayabilirsiniz. Koleksiyonun Wisconsin’deki popüler tatil destinasyonu Lake Geneva’dan ilham alan Out on the Lake temasına ait giysiler denizci akımını referans alıyor.

Olivia Palermo Tommy Hilfiger Olivia Polermo Johannes Huebl