Google’da Çalışmanın Dört Şartı

Yıllar önce Disneyland’e, Universal Stüdyolarına nasıl bir heyecanla gittiysem bugün de teknoloji şirketlerinin dev kampüsleri aynı merakla ziyaret ediyorum.

Sonradan öğreniyorum ki, Facebook kampüsü hakikaten Disneyland’den ilham alınarak tasarlanmış. Bu teknoloji şirketleri, yediden yetmişe uyandırdıkları ilgiyle günümüzün “theme park”ları.

Facebook, neşeli ve oyunbaz kampüsüyle biraz Disneyland'i biraz Las Vegas'ı andırıyor.

FACEBOOK

2004’de kurulan Facebook hızla büyüyüp yerine sığamaz hale gelince 2013’te Menlo Park’taki 40 bin metrekarelik yeni yerine taşındı.

Burası ünlü mimar Frank Gehry tarafından tasarlandı ve Disneyland kadar Las Vegas’tan da izler taşıyor, özellikle de yeme içme konusunda.

Vegas’ın farklı dünya mutfaklarından örnekler sunan açık büfeleri gibi burada da istediğinizi hiçbir ödeme yapmadan yiyebileceğiniz self servis lokantalar var.

Hediyelik eşya dükkanı, Facebook ve Instagram logolu giysiler, like işaretinin olduğu objelerle dolu. 

Facebook, ziyaretçiler söz konusu olduğunda son derece misafirperver bir şirket. Burada çalışanlar; arkadaşlarını, ailelerini getirip gezdirmeleri konusunda teşvik ediliyor.

Park yerindeki görevliden, resepsiyonda kayıt alan çalışana kadar herkes son derece güler yüzlü ve sıcak.

Kampüste yürüyerek ya da istediğiniz yerden alıp bırakabildiğiniz bisikletlerle dolaşabiliyorsunuz.

Ziyaret için, bir çalışanın davetlisi olmak gerekiyor. Arkadaşınız, ev sahibiniz sizi kapıdan alıyor, bütün gezi boyunca yanınızdan ayrılmıyor, kapıdan yine kendisi uğurluyor.

Spor yapmak Google şirket kültürünün önemli bir parçası. Üstelik yalnızca genel merkezde değil, dünyanın her yerindeki ofislerde. Yukarıdaki Londra ofisinden bir kare.

GOOGLE

Dünya çapında 70 binden fazla kişinin çalıştığı Google ailesinin yarısı, merkez ofis Googleplex’de.

Ben son derece büyük bir kampüsün çok küçük ama ilk kurulan kısmını gezdim ve burada geçirdiğim birkaç saatte ilginç bir şey öğrendim

Google, çalışanlarını şu dört konuda sağlıklı alışkanlıklar geliştirmeleri için ciddi biçimde teşvik ediyor.

Bol su içmek.

Düzenli spor yapmak.

Yeterli uyumak.

Meditasyon yapmak.

İçecek dolaplarında ilk anda sadece su şişeleri görünüyor. Aslında diğer gazlı içecekler de var ama dolabın alt kısmına, saydam bir camın değil içeriyi göstermeyen opak bir panelin arkasına saklanmışlar!

Spor salonları yalnızca yürüme bantlarından ve ağırlıklardan ibaret değil. İstediğinizde soru sorup bilgi alabileceğiniz spor eğitmenleri, grup dersleri, egzersizi eğlenceye dönüştüren daha pek çok olanak var.

Google son 11 yıldır Fortune dergisinin “En İyi Şirketler” listesine giriyor, geçen yıl da bu listeye birinci sıradan girdi. Bunda yalnızca parasız sunulan gurme yemeklerin, baristaların servis yaptığı cafelerin değil, sağlık konusunda gösterilen özenin de büyük payı var. Uyku da sağlıklı bir hayatın ayrılmaz parçası olarak görülüyor. Uyku sorunu yaşayanlar, problemin kaynağını araştırmaya teşvik ediliyor. Gün içinde kestirmek isteyenler için içinde yatak olan sessiz odalar bulunuyor.

Ve meditasyon… Bundan tam on yıl önce başlayan ve google’ın arama motoru özelliğine gönderme yapan Search Inside Yourself eğitimleri, bugün Türkiye’de dahil birçok ülkede bağımsız olarak uygulanıyor. Google’da meditasyon, yalnızca ruhani bir bakışla değil de, sinirbilim (neuroscience) açısından da ele alınıyor, stresli hayatlarda rahatlama tekniği olarak öneriliyor.

Google'ın aynalı kapıları selfie çekmek için ideal!

Google yalnızca dünyanın kara kutusu diyebileceğimiz bir arama motoru değil; yapay zekadan ileri seviye sağlık araştırmalarına kadar pek çok konuda, neredeyse üniversitelerdeki akademik düzeyde araştırma yapan bir şirket.

Facebook, yalnızca sosyalleştiğimiz bir platform değil, son Amerikan seçimlerindeki sahte hesaplarla sonuçları etkilediği düşünülen ve bu haliyle demokrasiye zarar verip vermediği tartışılan güçlü bir dev.

İkisi için de söylenecek sözün sonu yok.

Bizimkisi turistik geziydi, şöyle bir havayı koklayıp çıktık.