Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Herkesin kendi gözüyle bakmak yerine çılgınca fotoğraf çektiği bir dünyada, sanal gerçeklik algısının ve giyilebilir teknolojilerin kemerini elbette moda dünyası bağlıyor.
Evet, artık sosyal bireyler olarak hepimiz çılgın gibi fotoğraf çekiyor ve neredeyse asla geri dönüp bakmıyoruz.
Mesela moda haftalarını ve defileleri düşünün. Daha çok taze başımdan geçti; geçtiğimiz Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’da hemen yanı başımda, sağımda solumda, karşı tribünde defile izleyen herkes elinde telefonuyla defileyi görüntülemeye çabalıyordu. Birçok kişinin podyumda yürüyen gerçek modellere bakmadan, sadece ekrandaki görüntüye takılı kalması bence sıkı analiz edilmesi gereken özel bir deneyimdi.
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Yanımda defileyi izleyen arkadaşım da fark etmiş olacak ki, “Şu an bir tek podyumdaki modellerin fotoğraf çekmediği eksik” deyiverdi. Şimdi düşünüyorum da, Dolce&Gabbana’nın 2016 İlkbahar/Yaz şovunda selfie çeken modellerin podyumda yürüdüğünü kendisine hatırlatmak fena olmazmış o noktada.
Fotoğraf: Indigital
Düşünecek olursanız, çektiğimiz her kare aslında bugünkü iletişim dilimizi belirliyor. Whatsapp’tan mesaj yolluyor, fotoğraflı tweet atıyor, Instagram’da efekt veriyor, Facebook’ta paylaşıyor, Snap’lerin üzerine yazılar yazıyoruz. Dünyada iki milyar akıllı telefon kullanıcısı insanın günde minimum iki fotoğraf çekip paylaşarak bu sürece dahil oluyor.
Tüm bu çekilen kareleri nasıl organize edeceğini bilemeyenlerin imdadına da yine Google yetişiyor. Artık Cloud gibi platformlarda saklanan fotoğrafları bizim adımıza kendisi düzenliyor: “Selfie’ler şuraya. Senden iki tane var; biri çöpe… Bunlardan güzel albüm olur. Hareketli çekmişsin; gif yapalım mı?”
Kısacası “Siz yapamıyorsanız, ben yaparım!” diyor.
Hemen bir dipnot düşmek gerekiyor: Akıllı telefonlarla ya da tabletlerle ne kadar çok fotoğraf çekerseniz, dijital personanıza dair algoritmayı da o kadar belirgin kılıyorsunuz. Korktunuz mu? Evet, hepimizin içindeki amatör fotoğrafçı coşku dolu kareler çekmeye devam ettikçe korkmakta haklısınız?
Peki bu Cloud ve benzeri sanal düzenleyiciler bizi nereye sürüklüyor? Yanıt basit: Sanal bir gerçekliğe (Virtual Reality)… Artık bizzat gördüklerimizle yetinmeyip her şeyi fotoğraflıyorsak, ötesinde bir gerçeklik algısıyla karşılaşmaya da hazır olmanız gerekiyor.
Bu ara hangi dergiyi açarsanız açın, VR gözlüklerini görüyorsunuzdur mutlaka. Sadece özel etkinliklerde değil, defilelerde, modaevlerinin kampanyalarında, fuarlarda, hatta müzelerde bile…
Dior ilk adımı atan modavelerinden biri olarak oyuna dahil oldu. Digitas Labs Paris tarafından geliştirilen Dior Eyes adlı bu gözlükle defile kulisinde dolaşıp makyaj artistlerini yakından izleme deneyimi sundu marka takipçilerine. Hem görsel hem işitsel olarak…
Louis Vuitton’un Final Fantasy video oyununun başrol yıldızı Lightning’i 2016 İlkbahar/Yaz kampanyasının yüzlerinden biri yapmasını da hatırlarsınız.
Bu kampanyalara Nars’ın henüz dumanı tüten makyaj tutorial videosunu da eklemek gerekiyor. Kendi etrafınızda 360 derece dönerek makyajınızı adım adım nasıl uygulayacağınızı gösteren bu video kozmetik dünyasının da sıcak baktığının bir kanıtı. (Akıllı telefonunuzdan izlemeniz tavsiye edilir.)
Bir başka örnek de Türkiye’den. Özlem Kaya’nın koleksiyonuyla Fransız Sarayı’nda gerçekleşen bu 360 derecelik sanal moda çekimi türünün ilk örneklerinden biri…
Böyle bakınca, işin öncüsü Oculus gibi bir markanın 2 milyar Dolar’a Facebook bünyesine geçmesinin tesadüfi olmadığını anlamak kolay. Ya da Samsung’un Gear VR modelini 99 Dolar’dan başlayan fiyatlarla satışa sunmasını...
Artık herkesin bakmak yerine fotoğraf çekerek görmeyi tercih ettiği dijital bir çağda, sanal gerçekliğin de bilinen gerçekliğin yerini alması şaşırtmamalı kimseyi. Şu an ıslık çalarak sakince bize yaklaşan VR gözlüklerinin de gündelik aksesuarların arasına karışması çok yakın. Oculus’ün başlattığı bu rüzgarı arkasına alan Artefact markasının giyilebilir VR gözlüklerini de görmezden gelmeyelim.