Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bir gün gelip onu hem de İstanbul'da canlı olarak izleyebileceğim gerçekten aklıma gelmezdi. Ta ki konserin biletlerinin resmi olarak satışa çıktığını görünceye kadar... Başka tonla maceraya ev sahipliği yapmış olmasına rağmen hafızamda sadece üniversiteye hazırlık yılı olarak kodlanan 1991'in tema müziği idi Real Love albümü. Saç stili ile ortalığı kasıp kavurduğu bir önceki Affection'dan hızımı alamamış, yaklaşık iki yıl aradan sonra yayınlanan bu albümle daha seksi bir görünüme bürünen Lisa'yı kaset rafımdaki rakiplerinden farklı bir yere almıştım.
Turuncu sünger kaplı uyduruk kulaklığımdan süzülen bu nefis albüm, test çözüyormuş gibi kendimi kandırdığım o berbat gecelerde en iyi dostum oldu. Hatta albümün kapağını, üzerindeki fotoğraflara bakmak ve sözlerini ezberlemeye çalışmaktan katlama noktalarından yırtmaya başlamıştım. O dönemde arkadaşlarım MC Hammer ya da Vanilla Ice ile meşgulken benim, onların tabiri ile bu 'sıkıcı müziği' dinlememi anlayamıyorlardı. Muhtemelen derin bir depresyonda olduğumu düşünmüşlerdir. Mümkün. Ama o kötü yılı bu kadar rahat atlatabildiysem bunda Lisa Stansfield ve Real Love albümünün rolü büyük.
TRT radyolarının bile sabahlara kadar çaldığı Change yetmiyormuş gibi, All Woman, Soul Deep ve Set Your Loving Free gibi buram buram 'soul' kokan nefis pop şarkılarını aklımdan çıkaramıyordum. Seneler sonra albümü bu kez plak olarak satın aldığımda tüm şarkıları baştan sona ezbere bildiğimi görüp neredeyse şoka girmiştim. Sanki bisiklete binmek gibi...
Adeta siyahi bir gırtlaktan yükselen, seksi, gizemli ve samimi bir vokale sahip olan Lisa, yine aynı albümde yer alan Time to Make you Mine'da çırılçıplak kamera karşısına geçtiğinde bile, aynı dönemde bunu tüm yırtıcılığı ile yapan Madonna'ya inat, zarafet ve samimiyeti elden bırakmamıştı. 97'de kendi ile aynı adı taşıyan Lisa Stansfield albümü onu zirveye taşıdı ama sonrası nedense gelemedi. Face Up ve The Moment albümleri benim gibi 'ölümüne' hayranları dahi bir yere kadar kesti.
Yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra Seven adlı yeni albümü Ekim başında (umuyorum ki) döndüre döndüre dinliyor olacağız. Bugüne kadar 20 milyondan fazla albüm satan, Vajina Monologları'nda boy gösterip hayranlarını şaşırtan, hatta beğenilsin beğenilmesin bir film kariyeri bile olan Lisa Stansfield, ergenliğini 90'larda geçiren herkesin hayatında kuşkusuz önemli bir figür. 18 Eylül akşamı Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda bizim ona, onun da bize söyleyecek çok şeyi olacak...
O halde ne diyoruz millet 'People Hold On!'