Frida Kahlo’nun Evine Yolculuk

Fotoğraf: Florence Arquin

Çiçekli tacı ve ortada buluşan kaşlarıyla Frida Kahlo'nun, sanat eserlerinin haricinde kendisi de başlı başına bir semboldü. Aykırı kişiliği, yaşadığı trajik kazayla birlikte değişen hayatı, o hayatın içinde keşfettiği yeteneği ve Diego Riviera aşkıyla Kahlo, hikayelerini fırça ve renklerle anlatan en önemli isimlerden biriydi. Bütün bu hikayelerinse en büyük ortak noktası mavi duvarlarla çevrili La Casa Azul’du.

Tutkuları, üzüntüleri, yaşamı ve vedayı tek bir alanda yaşayan ressam için bu yüzden La Casa Azul bir ev olmanın çok ötesinde kişisel bir evrendi. Bu yüzden Kahlo 1954 yılında hayata veda ettiğinde ona dair pek çok şey korunarak evin aynı kalması sağlandı. Bugün bile binlerce kişi bu değerli kadının odasını görmek ve belki de biraz daha yakından tanıyabilmek için Mexico City’e gidiyor. Geçen 70 yılın ardından Fridamania akımı hala tüm etkisiyle devam ederken, artık bir müze olan Frida’nın bir parçası olan La Casa Azul’de kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.