Suzy Menkes: Karl’ın Cinder-ella’ları Chanel’i yakıyor

Barok dünyasının sönmek üzere olan ateşi gibi, modernist beyaz bir alanda dijital ateş alevlerinin üzerine asılmış altın yaldızlı ayna vardı. Tıpkı video sanatçısı Bill Viola’nın stili ve onun Grand Palais’deki sergisinde görüldüğü gibi.

 

Fotoğraf kredisi: Indigital

 

Ama bugün Karl Lagerfeld, aynı büyük binadaki Chanel’in kış couture şovunda kendi modern vizyonunu alevlendiriyor. Şovda, izleyenlerin oluşturduğu büyük halka ve kuleler yoktu. Onların yerine mütevazi, modern ve minimalist bir yaklaşım vardı.

 

Fotoğraf kredisi: Indigital

 

Modeller, Le Corbusier binasının eğrisel formunda elbiseleri ile ilerlerken, yumurta şeklinde ve vücudun etrafında kalıp gibi olan kumaşta tek bir dikiş izi bile görünmüyordu. 

 

Fotoğraf kredisi: Indigital

 

 

Fotoğraf kredisi: Indigital

 

“Bu, Barok’un Le Corbusier ile buluştuğu an” diyor Karl. İlham kaynağının Champs-Élysées üzerindeki bir binadaki, altın yaldızlı oval aynaların beton duvar üzerine asıldığı, 30’lardaki modernizmin mimarları tarafından yapılan daireler olduğunu belirtiyor.

 

Kimbilir kreatif sürecin ateşi nasıl yakıldı? Ama Chanel’in bu şovu hayalgücü ile alevleniyor: İşte hemen burada kırmızı dokuması ile alev alev yanan bir elbise. Ve biraz ileride gümüş kaplı bir cüppe, adeta gri küller hayata tekrar dönmesi için yelpazelenmesi gibi. Bu kül renkleri, gece kıyafetleri üzerindeki yoğun dekorasyonları ile betondan metaliğe kadar her tonda sunuluyordu.

 

Fotoğraf kredisi: Indigital

 

Kıyafetlerin yüzeylerindeki tüm bu Barok karmaşası, Sam McKnight’ın rüzgarda vahşi saçı ve saten fiyonkları olan düz sandaletler ile belirginleştirilmişti. 

 

Koleksiyondaki  couture el işçliğinin en saygı duyduran kısmı oval, yumurta şeklindeki formlardı. Bu, finalde yedi aylık hamile bir model tarafından asil bir şekilde taşınan gelinlik ile de güçlendirildi.

 

Fotoğraf kredisi: Indigital

 

Karl’ın bu koleksiyondaki hakkı büyük: Artık ateşli moda şovlarını üzerine su dökülerek söndürmesi gerektiği hissi ile haute couture’ün sıcak alevlerini küçük bir kitlenin takdirine bırakıyor. Tasarımcı olağanüstü bir işçiliğe odaklanıyor. Hem de abartılı ve ağdalı bir görüntü sunmaksızın. Kısa şortlar ve mini eteklerden ateşler çıkmasına rağmen son derece makul.

 

Bu ertesi güne kalmayı başaran Cider-ella’lar taze, genç ve güzel gözüküyordu. Onlar couture takipçilerine, 21. yüzyıldaki moda modernizmini sunuyor. Hem de hala son derece Coco Chanel tarzında.

 

Çantalar çapraz şekilde asılarak taşınıyordu. Kavisli kesimler ve yoğun şekilde kullanılan kumaş dekorasyonları ise Coco için diğer bir cool yenilik.

 

Ama moda ve tarihe dair çok derin bilgiye sahip olan Karl dışında, kim Barok stilin böylesine bir modernliğin ateşini yakabileceğini düşünebilirdi ki?

 

 

Çeviri: Ayça Demirhan