Sosyal Medyadan Uzak ve Mutlu Bir Jennifer Aniston

Sağlıklı yaşam için önerilen detoks listesine, sosyal medya detoksu da eklendi. Medya çalışmaları, sosyal medyanın sosyolojik ve psikolojik etkisine eleştirsel bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalışırken, sadece Instagram’da günlük 400 milyon kullanıcı paylaşmaya, beğenmeye ve takipleşmeye devam ediyor. Facebook, Snapchat ve Twitter gibi platformları da hesaba kattığımızda, sosyal medyanın 'yeni tütün bağımlılığı' olarak gösterildiği manşetleri kolaylıkla kulak ardı etmek pek mümkün değil. 

Fotoğraf: @voguemagazine

Bu konuda, ünlüler de radikal bir biçimde ikiye ayrılıyor: Bir yanda şöhretini, hayatını ve bedenini hikayeleştirip sosyal medya üzerinden pazarlamayı tercih eden Kim Kardashian furyası, diğer yanda özel hayatın gizliliğine sonsuz saygu duyan, olumlu bir amaca hizmet ettiğine inanmadıkça sosyal medyayı bir gösteriş sahası haline dönüştürmekten kaçınan Jennifer Aniston gibi dijital çağda dahi izole bir hayat sürenler.

Jennifer Aniston'ın resmi bir Instagram hesabı bile yok. Eşi Justin Theroux, 40 yılın başında kendi sosyal medya platformlarından Jennifer Aniston ile bir fotoğraf paylaşmadığı sürece, güzel aktrisi akıllı telefon ekranlarımızdan görmek ve beğenmek imkansız.

Aniston'ın güne nasıl başladığı, kahvesini nasıl içtiği, haftalık spor rutini ve doğal güzellik ipuçları, hepsi tamamıyla hayal gücümüze kalmış durumda. Bunun sebebini ise şöyle açıklıyor Aniston: "Ekranlarımıza bakmaktan hayatı ıskalıyoruz ve bu durumu bizler yarattık. Genç kuşaklar için üzülüyorum. Bana göre, sosyal medya bağımlılık yaratan maddelerden farksız. Çocukluk, iyi bir yetişkin ve özgün olmak için en önemli aşama. Bir şeylere özenerek büyümenin, karakter oluşumunda fazlasıyla menfi etki yapacağını düşünüyorum. Sosyal medyadan uzağım ve çok mutluyum!"